Paylaş
Bu köşede yazdığım olaylara konu olan çoğu kişiyi tanıyorum tabii ki ama yaşananlar hoşuma gittiği için isimlerle çok da ilgilenmiyorum açıkçası.
Şimdi anlatacağım olay ise popüler bir çiftimizin başından geçmiş.
Evin erkeği, arkadaşının tavsiyesi üzerine bir otele masaja gitmiş.
“Eşim şu an nerede acaba?” diye merak edip telefon takibine bakan karısı ise adamın masajları beyler arasında meşhur olan o otele gittiğini görünce çılgına dönmüş!
Kocasına bir türlü ulaşamayan sarışın hatun, hemen oteli aramış, “Hemen kocama ulaşın ve onu oradan gönderin. Aksi takdirde orayı basar sizi mahvederim!” diye avazı çıktığı kadar bağırmış.
Santraldeki kızımız korkuyla otelin masaj salonunu arayıp adamı oradan çıkarmalarını istemiş.
Genç adam durumdan
haberdar olur olmaz eşini arayıp sakinleştirmeye çalışmış, apar topar giyinip oteli terk etmiş.
Ama karısının bu sinirine de anlam verememiş...
Ne diyeyim, kadınlar her şeyi duyar ve hisseder...
Yakışıklı oğlumuza tavsiyem; sen iyisi mi bir süre masaj salonlarına gitme.
Ya da gideceksen telefonunun “yerimi bul” uygulamasını kapat.
Benden söylemesi...
Keşiflerdeyim
◊ Gizia Brasserie: Nişantaşı’nın göbeğine sessiz sedasız konuşlanan tipik bir Fransız mekanı olmuş Gizia.
Bahçesi ve sosyal mesafe kurallarına uygun masa düzeniyle iş toplantılarının ve Nişantaşı buluşmalarının favori mekanı oluvermiş.
Başında Beymen Brasserie’den ayrılan işletmeci Recep Sivriburun bulunuyor.
Menüsünde neler mi var; pizzasını, ördeğini ve şinitzelini denemeden mekandan ayrılmayın derim. Hele patates salatasına hayran kalacaksınız.
◊ The Steeve İstanbul:
Şef dokunuşlarının öncelikte olduğu mekanlar her zaman ilgimi çekmiştir.
Şef İsmet Saz mutfağı dışında dekorasyonuna da el attığı, hatta duvardaki desenleri kolundaki dövmelerden esinlenerek çizdirdiği The Steeve’i Kuruçeşme’de geçen hafta açtı.
Muhteşem lezzetlerin yanı sıra değişik kokteyllerin de olduğu mekanda karidesli baklava, Meksika’dan gelen avokadosuyla guacamole ve sadece çarşambaları servis edilen şefin spesiyali beef wellington denenmesi gerekenlerden.
Çok geziyorsun korona mısın acaba?
Son dönemde iki farklı mekanda görünüyorsan, üç kişinin Instagram’ında da fotoğrafın varsa hemen “Korona mısın acaba”, “Test mi yaptırsan” yahut “Sen çok geziyorsun, kesin koronasındır!” diyorlar.
Biz işimiz gereği sosyalleşiyoruz ama tabii maske takmayı ihmal etmeden ve sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek...
Asıl konuşulması gerekenler, gidilmedik parti bırakmayıp her şeyi gizli gizli yapanlar.
Neymiş efendim, onlar sosyal medyaya fotoğraf koymuyormuş...
Sosyal medya ne zaman bağışıklık güçlendirici ya da korona testi oldu acaba?
İki farklı mekanda toplantı yapıp kahve içmek ve sosyal medyada fotoğraf paylaşmak korona olduğun anlamına gelmez.
Ben size söyleyeyim.
Paylaş