Çare tükenmez

Benim eğlence tutkunu arkadaşlarımdan bazıları kapıları açık olan ülkelere gitti, burada kalanlar da parti yapmanın bir yolunu buldu.
Biliyorsunuz otellerin restoranlarına sadece konaklama yapanları almasından dolayı bu ara hafta sonları otellerde kalmak moda.
Şimdilerde kalabalık arkadaş grupları otellerde cuma gününden pazar gününe oda tutuyor. Partiler otel odalarında yapılıyor!
Yasak mı?
Hayır değil.
Hafta sonu yasaklarının gündemde olduğu şu dönemde maske ve sosyal mesafe kurallarına da dikkat ediyorsak sıkıntı yok.
Ama yine de çok dikkat edelim, korona artık dibimizde.
“Ben arkadaşlarıma güveniyorum, kendime güveniyorum” diye bir şey de yok.
Önceki yazımda da söylediğim gibi; paranın ve koronanın kimde olduğu hiç belli olmaz!

Bile bile lades

Restoranlar kapanınca eve yemek siparişlerinde artış oldu.
Bazıları, pandemi döneminde evlerine kimseleri sokmazken, kapılarını yalnızca güvenerek sipariş verdikleri mekanların kuryelerine açıyor.
Amma velakin geçtiğimiz gün yaşanan bir olay bana “bile bile de lades olmaz” dedirtti...
Bir arkadaşım, online uygulamadan sipariş vermiş.
Kurye, arkadaşımın oturduğu siteye gelmiş. Ancak güvenlikte yapılan HES kodu kontrolünde kuryenin koronavirüs testi sonucunun pozitif olduğu görülmüş!
Güvenlik görevlileri tabii ki kuryenin siteye girişine izin vermemiş.
Anlamıyorum, mekan sahipleri çalışanlarını kontrol etmiyor mu?
Koronavirüse yakalanan kuryeler nasıl böyle ev ev dolaşabiliyor?
Biz semptom göstermediği için pozitif olduğunu bilmeyenlerden kendimizi koruyalım derken, bile bile lades de olmasın yahu!

Arada sırada Diva

“Anlaştığı işten milyon dolarlar aldı...”
“Bilmem kaç bin dolara tektaşını değiştirdi...”
Ne yalan söyleyeyim seviyorum Bülent Ersoy’un bu “abartı” haberlerini...
Dikkat ederseniz arada sırada çıkar ünlü sanatçıyla ilgili böyle haberler.
Son olarak bir dekorasyon mağazasından yaptığı yüklü alışverişle gündeme geldi Ersoy.
Alışverişi yine abartmış, poşetleri AVM kapısında bekleyen taksiye bir türlü sığmamış. Sanatçı mağaza personelinden yardım istemiş...
E be Bülent Ersoy’um, eminim evde sıkıldın, attın kendini alışverişe.
Bari lüks minibüsünle çıksaydın.
Seni öyle taksi başında poşetlerle görünce içim bir cız etti.
Sen koskoca ‘Diva’sın yahu!
Yoksa “aldıkları arabaya sığmadı” haberleri yapılsın diye mi minibüsünü evde bıraktın sevgili Divam?