Paylaş
Sanki onca ülkeyi gezmemişim, onca seyahat etmemişim, ilk defa Avrupa’ya gidiyormuşum gibi heyecanlandım geçen hafta.
Evet, uzun sürenin ardından Fransa’nın Nice şehrinden Avrupa seyahatime başladım.
Türkiye’nin “kırmızı bölge” olarak adlandırılan listede olmasının yarattığı hafif bir endişe vardı tabii ki.
Bir de ikinci doz aşımın üzerinden en az 14 gün geçirmiş olmam gerekiyordu ve ben tam 14’üncü günde gittim.
THY uçağının tekerlerinin Fransa Nice Havaalanı’na değmesiyle beni aldı bir heyecan.
Pasaport kontrolde asla gülümsemeyen ve sadece aşı karnesine bakan gözlüklü bir Fransız polisi vardı. İşini inanılmaz özenle yaptığını söylesem abartmış olmam.
Hatta vizeye bakan Fransız polisi bir tık daha rahattı diyebilirim.
Şunu öncelikle söyleyeyim... Avrupa seyahatine çıkacağımı duyan yakınlarımdan inanılmaz derecede telefon ve mesaj aldım. “Nasıl gittin?”, “Prosedür ne?” diye sorup durdular.
En önemli ve geçerli şey; iki doz Biontech aşısı yaptırmış olmak. Ve ikinci dozun üzerinden 14 gün geçmiş olması.
Zaten aşısı olanlar kırmızı bölge kapsamında olmuyor.
Aşı karnesi olmayanlar için sıkıntı çıkabiliyor.
İki doz Biontech aşısıyla PCR testi yaptırmaya da gerek kalmıyor.
Amma velakin aynı şey İtalya’da geçerli değil. Ben İtalya’ya Fransa’dan kara yoluyla girdiğim için kontrolsüz ve sıkıntısız giriş yapabildim.
Ancak turistik vizeyle havaalanından giriş yokmuş. Sadece iş vizesi ile giriş yapılabiliyormuş.
Velhasıl gideceğiniz yerlerin giriş prosedürlerini araştırmadan ve doğrusunu öğrenmeden seyahatinize başlamayın derim.
Ben çıkışımı İtalya-Milano üzerinden yaptım. Çıkışta online olarak bir form doldurdum ve aşı karneme bakıldı. Onun dışında aşılı olduğum için PCR testi istenmedi.
Dediğim gibi dünyadaki seyahat şartları borsa gibi, sürekli değişiyor.
Ama 2 sene üzerine iyi geldi mi geldi Avrupa turu. Darısı başınıza...
Avrupa şehirleri arasında en dikkatli olan Monako
Beş şehir gezdim: St. Tropez, Monako, Portofino, Como ve Milano.
Hepsinde durum farklıydı.
Mesela Monako dışında maske zorunluluğu olan şehir yok.
Diğer yerlerde herkesin kendi iradesinde dışarıda maske takmak.
Mağazaları gezerken zorunlu, onun dışında kişiye bağlı tamamen.
Ama herkes mesafeli ve dikkatli.
“Sen ne yaptın?” diye sorarsanız, mümkün olduğunca maskeli gezmeye çalıştım...
Bravo THY ekibi
Ülkemizin havayolu diye söylemiyorum; en temiz, en hijyenik havayolu Türk Hava Yolları.
Hem giderken hem gelirken zor şartlarda çalışan host ve hostes arkadaşlarımız güler yüzlerinden ve yardımseverlikten hiç ödün vermiyorlar.
Ellerinden geldiğince yolcuları uçaktan mutlu indiriyorlar.
Hele ki dönüş yolunda Milano-İstanbul uçuşumda denk geldiğim kabin amiri Yeşim Kiremitçi hanım ve ekibi muhteşemdi.
En zor şartlarda bizleri mutlu etmeye çalıştığınız için teşekkürler Türk Hava Yolları ailesi...
Paylaş