Bu köşede yazdığım olaylara konu olan çoğu kişiyi tanıyorum tabii ki ama yaşananlar hoşuma gittiği için isimlerle çok da ilgilenmiyorum açıkçası.
Şimdi anlatacağım olay ise popüler bir çiftimizin başından geçmiş.
Evin erkeği, arkadaşının tavsiyesi üzerine bir otele masaja gitmiş.
“Eşim şu an nerede acaba?” diye merak edip telefon takibine bakan karısı ise adamın masajları beyler arasında meşhur olan o otele gittiğini görünce çılgına dönmüş!
Kocasına bir türlü ulaşamayan sarışın hatun, hemen oteli aramış, “Hemen kocama ulaşın ve onu oradan gönderin. Aksi takdirde orayı basar sizi mahvederim!” diye avazı çıktığı kadar bağırmış.
Santraldeki kızımız korkuyla otelin masaj salonunu arayıp adamı oradan çıkarmalarını istemiş.
Genç adam durumdan
Yarklı inanç, kültür ve kimliklerin bir arada yaşadığı tarihi Kuzey Mezopotamya kenti Mardin’de bir hafta sonu geçirdim.
Yakın bir arkadaşımın doğum günü olması ve kendi takı markası Leija’ya çekim yapmak istemesi sebebiyle soluğu Mardin’de aldık. Buram buram tarih kokan şehirde sizleri kısa bir tura çıkarayım ister misiniz?
Buyurun bakın bakalım nerelere gittik 72 saatlik Mardin turumuzda...
◊ Deyrulzafaran Manastırı:
1932’ye kadar, 639 yıl boyunca tüm dünya Süryani Ortodoks cemaatinin patriklik makamı olan, 4’üncü yüzyıldan kalma bir yapı. Diyarbakır ve Mardin’in günümüzdeki metropolitliği.
◊ Kasımiye Medresesi:
Yapımına Artuklular tarafından başlanan ve 16’ncı yüzyılda Akkoyunlular tarafından tamamlanan abidevi İslam dönemi eseri.
Evet, herkes sezon bitti diye bakarken Kate Moss, Naomi Campell gibi bir dünya starımız ekim ayında soluğu Bodrum’da aldı.
Kim mi?
Rita Ora...
Bodrum Maçakızı Otel’de konaklayan ve dün itibarıyla başka bir lokasyona geçen Ora, keyifli birkaç gün geçirmiş güzide tatil bölgemizde.
Eee tabii gazeteci arkadaşlarımız artık Bodrum’da olmadığından haberimiz olmadı durumdan. Ama benim orada kalan arkadaşım Rita Ora ile yan yana alışveriş yapmış.
Duyar duymaz sayfasına girip baktım, lokasyon olarak İbiza ve Yunanistan’ı etiketlemiş ama bizim ülkemizi henüz etiketlememişti. Eee be Rita’cım, bütün yaz Bodrum’da, Maçakızı Otel’de eğlendik.
Geleydin şöyle temmuzda falan, beraber partiler yapıp gezdirseydik seni, daha çok eğlenseydin keşke...
Geçtiğimiz günlerde Arnavutköy taraflarında yeni açılan bir mekana kahve içmeye gittim.
Kapıda sıra bekleyen medeni insanlar arasında bir çift, yüksek sesle bağırıyordu: “Bizi burada bekletiyorsunuz, sizi sosyal medyada rezil ederiz!”
Merak ettim, kapıdaki yetkiliye sordum. Meğer o çiftin rezervasyondaki bekleme listesinde bile adları yokmuş, sadece bağırıyorlarmış...
“Sosyal medyada rezil etme” tehdidinde bulunan kızımızın sonradan adını öğrenip sayfasına baktım.
750 takipçili biri için verdiği tepki biraz fazla gibime geldi.
Cumartesi sabahı saat 10.00’da Arnavutköy sokaklarında yüksek sesle bağıracağına medeni şekilde sırada bekleyebilirsin sevgili ‘influencer’ kızımız...
Aman Allah’ım bir gün takipçi sayın yanlışlıkla binlere, milyonlara gelse İstanbul mekanları yandı demek!
Eskiyer yeni yerinde
Pandemi döneminde bile insanlar maskeli halde havaalanına ünlü oyuncuyu karşılamaya gitmiş, çığlıklar atıyorlardı.
Dün çıkan İtalyan magazin dergisi Chi Magazine’in kapağında da Can Yaman vardı.
Hem verdiği pozlar hem de “Tüm sırlarımı açıklıyorum” manşetiyle ülkede yeniden gündem olmuş oyuncu...
Geçtiğimiz günlerde bir İtalyan televizyonunda Can’ın katıldığı talk show’a rastladım.
Bizim ‘esas oğlan’ ana dili gibi konuştuğu İtalyancasıyla ve rahat tavırlarıyla tek kelimeyle müthişti.
Öyle ya da böyle Can bizi yurtdışında en iyi şekilde temsil ediyor.
Ne demek gerek biliyor musunuz; tebrikler Can Yaman, aynen devam.
Geçenlerde bir arkadaşımla oturuyoruz.
Çocuğun Instagram’a koyduğu story’ye bir kızdan “alkış işareti” geldi. Çocuk da gülen surat atıp geçti.
Derken kıyamet koptu!
Meğer hesabı kız arkadaşında da açıkmış bizim oğlanın...
Kız “Sana neden alkış atıyor” diye telefon açtı.
Bizimki “Senin arkadaşın diye takip ediyorum” diye cevap verince konu uzamadan tatlıya bağlandı.
“Instagram şifreni ver, yoksa senden ayrılırım” diyerek sevgilinin hesabına girmek ne kadar doğru?
Yoğunluktan çoğuna katılamasam da, katılan sosyetiklerimizi ve influencer’larımızı sosyal medyada gördüm. Ve davetlerde boy göstermeyi özlemişiz dedim...
Hemen hepsi giyinip süslenmiş, tabii ki kıyafetlerine uygun maskelerini de takarak davetlerde yerlerini almaya başlamış.
Markaların da kontrollü bir şekilde misafirlerini ağırlamaya ve ürünlerini tanıtma çalışmalarına başlaması güzel bir gelişme bence...
Kurgu mu, bilemedim
Son senelerde dünyaya yayılma ve tanınma hızı en yüksek ünlümüz kim derseniz, kesinlikle Nusret derim.
Onunla ilgili kafalarda soru işaretleri oluşmadı değil...
“Tabii ki reklam” diyenler de oldu, “Alakası yok, çalıştı yaptı” diyenler de...
Evet, “Flörtözüm” demesi evliliğini kurtarmasına yaramış...
Geçenlerde bu arkadaşımla evlilik problemlerini konuşuyorduk. Bir gün evde çocuğuyla oynarken, karısı telefonundaki mesajları yakalamış.
O da kendini aklayabilmek için “Karıcığım çok özür dilerim, bende flörtöz hastalığı var ve tedavi görmek istiyorum” demiş.
Gördüğü mesajların üstüne duyduğu bu açıklamayla ikinci kez şaşkınlık yaşayan kadın, kocasını psikoloğa götürmüş ve tedaviden sonra aralarındaki buzlar erimiş...
Valla ne diyeyim bilemedim.
Varlığından yeni haberdar olduğum bu hastalığın tanımı da şuymuş:
Karşısındaki kişiyi heyecanlandırıp ilgi çekmekten haz duymak...