Şifreni ver yoksa...

Geçenlerde bir arkadaşımla oturuyoruz.
Çocuğun Instagram’a koyduğu story’ye bir kızdan “alkış işareti” geldi. Çocuk da gülen surat atıp geçti.
Derken kıyamet koptu!
Meğer hesabı kız arkadaşında da açıkmış bizim oğlanın...
Kız “Sana neden alkış atıyor” diye telefon açtı.
Bizimki “Senin arkadaşın diye takip ediyorum” diye cevap verince konu uzamadan tatlıya bağlandı.
“Instagram şifreni ver, yoksa senden ayrılırım” diyerek sevgilinin hesabına girmek ne kadar doğru?
Sürekli kavga sebebi değil mi?
Her şey mutlu giderken tanımadığınız birinden gelen mesaj yüzünden kavga etmek...
Ortak arkadaşlarınızdan gelen yorumla şüpheye düşmek ve bilenmek...
Sonrasında kıskançlık krizleri ve ayrılık...
Evlenmeden biraz özel alanlar bırakın sevgililerinize.
Evlenirseniz zaten dip dibe olacaksınız, o zaman beraber okursunuz mesajları.

Keşiflerdeyim

En sevdiğim şeylerdendir yakın bir arkadaşımla şehirde gezinmek ve yeni yerler keşfetmek. Geçtiğimiz hafta da yeni yerlere denk geldim. İşte çok beğendiğim o mekanlar...

◊ The Crepe Escape:
Arnavutköy’ün ara sokağında ufacık bir yer. Çeşit çeşit krepler yapan küçük bir Amsterdam dükkanı havasında. Çikolatalı çilekli krepler, çeşit çeşit yumurtalı kahvaltıları mevcut. Tatlı istediğim bir gün sağlam bir krep yemeye gideceğim.
◊ Ringa Balık:
Kuruçeşme’de denizin tam üzerinde, üstü açılan ferah bir mekan. Çeşit çeşit balıkları, lezzetli ahtapotları ve süper paella’sı ile keyifli bir yer. Bir pazar akşamüstünüzü buraya ayırın derim.
◊ Momo Bebeköy:
Ha açıldı ha açılacak derken sonunda misafirlerini ağırlamaya başladı. Pazar günü uğradım, masalar sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenmiş. Mekana gelenler keyifli bir pazar geçiriyordu.
DJ Cüneyt Öztürk de kabinde müziğini yapıyordu. Momo’da “Momolamak” isteyenleri uyarayım, aman rezervasyonsuz gitmeyin.