Paylaş
Acun Ilıcalı size yeni kanalında çok acayip bir TV tecrübesi vaat ediyor. Mesela ‘Acun Firarda’yı izlerken, gözleriniz Verdana isminde bir İtalyan kızın göbeğine kitlenmiş, Verdana’nın göbek deliğiyle fotoğraf çektiren Acun’u sevimli sevimli kıskanmışsınız. O Rio sahillerinde iki kızın arasına ‘Buenos Buenos’ diye cumburlop girivermiş, sizin evde bir kahkaha kopmuş. Ya da Televole’nin en ‘Az Sonra’ anındasınız, patlayacak bombaya çekirdek dayanmıyor. Yani bugüne kadar yaşadığınız tüm Acunesk anları bir koca 24 saate, hatta 7 güne, hatta upuzun bir sezona doldurun ve hayal edin: Yetenek Sizsiniz, O Ses, Survivor, Yok Böyle Dans, Alp Kırşan, Saba Tümer kahkahası, bir takım modeller, Furkan, Irmak, Hülya Avşar, araya bir sitcom, sonra bir yarışma daha, sonra bir bahis geyiği, sonra iki güzel gol, sonra biraz magazin, belki biraz Adriana Lima, illa aşırı komik bir şov ve Acun Acun Acun!
Beyninizin coşkuyla patlaması garantilidir.
Elbette bir senede reyting sıralamasında ilk üçe girecek.
Elbette en güzel kızları o getirecek.
Elbette en ünlüler onun kapısında yatacak.
Elbette Ebru Gündeş’in kocasının milyar dolarları hüpletmekten başı dertte olduğu için siniri bozulunca yanından ayrılmayan ‘koca yüreklimiz’ o olacak.
Acun zamanımızın en büyük kültürel mahsulü. Biz ne kadar dibe batarsak, aklımız ne kadar peynirleşirse onun yıldızı o kadar parlar.
Kendisinin de her zaman anlattığı lisedeki kopya hikâyesi gibi: ‘Matematiğe kafam basmıyor’ diye, okulun en iyi beş matematikçisine kopya yazdırır, sınav sırasında türlü numarayla pencere önünden löp löp kopya servisiyle dersi geçer. Onun için mini mini kâğıtlara formülleri inci gibi sıralayan zavallı çalışkan çocukların da bu bıçkın delikanlının gözüne girmekten başka motivasyonu yoktur. Acun Ilıcalı bu ‘sempatik’ hikâyeyi anlatırken cinfikirliliğiyle, yırtık Türk erkeği şeytan tüycüğüyle eğlenir.
Belki de başarısının bu ahlaksızlığından gocunmayacak kadar içinde büyüdüğümüz yavan kopya anısında yattığını farkında değildir.
Seyircisinin ona düşkünlüğünden faydanlanmanın, cehaletin ganimetini sömürmenin, ‘ben matematikçi miyim’den, ‘ben haberci miyim?!’e geçişlerin onu bugün oturduğu koca koltuğa getirdiğinin bilincinde midir?
Belki de pek sallamıyordur. Çünkü kendisi koskoca ACUNN ve mesela ‘internet mahkû mu bir avuç asosyalin’ değil, sokaktaki insanın sesine kulak verir.
Halk da hele ki böyle karanlık zamanlarda biraz gülmek, eğlenmek, dertlerini unutmak, komploya kurban giden başbakanına en güzel desteği yıkılmayarak vermek istiyordur.
Salı akşamı O Ses Türkiye’de ağlayarak kocası Reza Zarrab’ı ne kadar sevdiğini anlatan Ebru Gündeş’i alkışlar, alkışlar, bitmeyen tezahüratla ayakta tutan bu ‘yurdum insanıdır’ işte Acun Ilıcalı’nın sevgili halkı.
Ali Ağaoğlu ‘park da var, orman da var’ derken bildiğimiz kelimelerden nasıl yabancılaşıyorsak. Bir site içine dikilmiş iki bodur çamı ‘çevre âşığı’ Ağaoğlu’nun dev hizmeti sanıyorsak; ‘Ofisindeki mini hayvanat bahçesinde’ gezen tavuskuşlarını, ceylanları ‘hayvan sevgisiyle’ eşler duruma geldiysek; aynı şekilde bugün de ‘eğlence’ kelimesinin karşılığı TV8’dir. Orası TOTAL’in dibidir. Halkın aradığı ‘sıkıntı yok, rahat ol’ vahasıdır.
Bu devirde inşaatta Ali Ağaoğlu neyse, televizyonda Acun Ilıcalı da aynı değerleri temsil eder.
Tüm cinfikirleriyle, TV8 işine ek telemarketing işiyle, satın alacağı Amerikan kanalıyla, tüm patlamalarda çatlamalarda yolu açık olsun.
Onu buraya biz getirdik.
Yoksa hâlâ dünyanın sıcak ülkelerinden birinde ‘Are you gay?’ (Gay misiniz?) diye soran oğlana ‘No, we are normals’ (Hayır, biz normaliz) diye cevap veriyordu.
Paylaş