Şefkat Tepe’nin çocuk hayranları

Tepe’ye barış geldi, reytingler coştu. Dizi geçen hafta ‘total’de yine az farkla ikinciydi. Fakat Sungurlar Timi’nin ‘kahramanlıklarını’, hain pusuların vahşetini merakla bekleyen kitlenin yaş ortalaması ürkütücü.

Haberin Devamı

Samanyolu TV’nin hit’i Şefkat Tepe, hiçbir kurgusal kurala takmadan, ilkel bir senaryo, öğrenci filmi düzeyinde sanat yönetimi, unutulan efektler, 90’ları yankılayan berbat bir seslendirmeyle zirvede. Çünkü onun için her cumartesi heyecanla ekran karşısına kurulan kitlenin böyle süslü beklentileri yok. 107 bölümdür içerdiği nefret söylemi, düşmanlığı yücelten anlatımı, ayrımcı dili tartışılmasına rağmen, hayranlarının bunu pek salladıkları da yok. Hatta tüm bu tartışmalar daha ateşli taraftarlar yaratıyor. İyilerin ulu Türk kahramanları, geri kalan herkesinse şeytandan kötü olduğu bu absürd dizi, sıcağı sıcağına gündemi hikâyeye taşıyor. Uçak mı düşürüldü, milletvekili mi kaçırıldı, şehit haberi mi geldi anında Şefkat Tepe’nin senaryosunda. Şimdi de doğal olarak Tepe’de barış rüzgârları esiyor. Ama bu hain ortamda, bunun ılık bir meltem olmasını beklemek budalalık olur. /images/100/0x0/55eb5dccf018fbb8f8bc795d
Senarist Ali Samim Noyan ve ekibi son bölümde yeni düşmanları belirlemiş: Barış sürecini baltalamak isteyen Savama Ajanları ve Kürt İntikam Tugayı. Bunlar elbette insanlık dışı kötülükle bezenmiş ruh hastaları. Sadece bir köyde barış kutlaması var diye “Burada aptal bir sevinç var! Orayı yerle bir edelim ahahah!” diye salyalanıyorlar. Sonra da parkta bir gezinti gibi kolay çekilen katliam sahneleri başlıyor. Babalar minik çocuklarının önünde ölüyor, insanlar kurşuna diziliyor, roketatarla cesetleri saçılıyor, kaçan kadınlar sırtlarına saplanan kurşunla yerlere yığılıyor, kan gövdeyi götürürken Sungurlar Timi her zamanki gibi geç kalıyor. (‘Sungurlar geç kaldı’ da ‘Hayim düştü’ gibi bir şey).
Cyborg maskeli Naza Komutan’ın önüne geleni indirmesi, çok korkulan Serdar Komutan’ın dağlara taşlara kısık kısık bakıp durması, Aslı denilen bıdık insanın her sahnede bir aşağı bir yukarı kayan savaş boyaları, rimelli gözlerindeki hülyalı dalgınlık ve boyundan büyük silahıyla pıttırı pıttırı ekibe yetişmeye çalışması, reyting ölçümlerine göre 5-11 yaş grubuna pek sempatik geliyor.
Bu, dizi için açılan onlarca Facebook sayfasında da rahatlıkla izlenebilecek bir resim. “Elimde olsa Yeter lafını lügatten sileceğim’ diye ağzı köpüre köpüre Kürtleri döven Kordon Celil, dokuz yaşındaki çocukların idolü. sekiz yaşındaki kız çocukları Sungurlar Timi ya da Şefkat Tepe ‘fan page’lerinden Mert Abi’lerinin (Komutan Serdar) doğum gününü kutluyor. Şehit babasının mezarı başında çektirdiği fotoğrafını profil resmi yapan Özgür, komando üniformasıyla poz veren küçük Muhammed yeni bölüm fragmanını ‘like’lıyor.
Cep telefonuyla yüzünde ışığı patlata patlata ‘çok güzel çıktığı’ bir resmini koyan ergen Burcu, Şahin’in (Şahiyn) öldüğüne inanmadığını, hararetle uzayan yorum kutusunda paylaşıyor. Üçüncü sınıf öğrencisi Kübra coşkuyla “Mert abiii çok qarizmasııınnn!!” diyor.
8-10 yaşlarındaki Ökkeş ve Ogün araya karışan Necati Şaşmaz aforizmalarını (Allah’tan korkmayandan korkumuz yoktur) beğeniyor.
Ve bu çocuklar her hafta oturup en ağır Vietnam filminde olmayacak intikam duygularıyla katledilen insanları izliyor. Prodüksiyonun biraz daha parası olsa kopan uzuvları vıcık vıcık gözümüze sokacaklarından da hiç şüphe yok.
Sete figüranlığa gönderilen zavallı bebeğin halinden bile endişelenmeye sebep olan vahşet Şefkat Tepe’nin dünyasında vaka-i adiye. Doktor’un türlü komiklikler yaparak “Anam vurdum ehehehe” demesi bilgisayar oyunu tadında. Öteki tarafta soğan doğrarken parmağını kesenin elini mozaikleyen kontrol mekanizması, Samanyolu’na buyur geç diyor. Diziyi artık neredeyse her hafta ikinciliğe taşıyan çoğu çocuk izleyici de bu pespaye şiddet gösterisinden, kahramanlık uydurması altına saklanmış nefretten büyüleniyor. Facebook sayfasına ‘Günaydın sayfamızın bitanecik üyecanları!’ diye neşeyle dalan kız çocuğu, Sungurlar Timi’nin boğazını keseceği Kürt bu hafta kim olacak diye heyecanla bekliyor. Şefkat Tepe’nin barış sürecinde vites düşürmesinin, ‘İyi Kürt’ diye birtakım göstermelik karakterleri hikâyeye dahil etmesinin hiçbir anlamı yok. Dizinin özündeki fütursuz şiddet açlığı uzun zamandır televizyonun aldığı en derin yara.

Yazarın Tüm Yazıları