Reaksiyon’un hedef kitlesi kim?

Star TV’nin ‘Reaksiyon’u bu yılın ‘Fatih’i olabilir. Dev beklentiler, oluk oluk akan para koca bir fiyaskoya dönüşüyor. Hem hedef kitlesine, hem hedefte olmayıp maruz kalana yazık.

Haberin Devamı

Reaksiyon’un hedef kitlesi kim

Reaksiyon’u mezara gömmeden önce birkaç gereksiz beklentiyi ortadan kaldırmak lazım:

Reaksiyon’un hedef kitlesi kim‘BEHZAT AMİRİMİN BURADA NE İŞİ VAR?’

Nihayetinde Erdal Beşikçioğlu parasını oyunculuktan kazanan bir adam. Vali rolünde oynadı diye ona küsemeyeceğimiz gibi, vay efendim nasıl MİT ortamlarına daldın diye de kızamayız. En fazla şuna içerleriz: “Sen Behzat Ç. karakterini Erdal olarak da özümsedin, kendinden bir şeyler buldun. Eş zamanlı düzene atarlandın. Kutu biranı açtın, bu ülkenin üzgün, kırgın, kızgın çocuklarıyla tokuşturdun. Behzat olarak değil, Erdal olarak tüm röportajlarında kendini böyle pozisyonladın. N’oldu la şimdi?” deriz.

Ama ancak boş boş hayıflanmış oluruz. Zira, Andy Garcia’nın habire Kurtlar Vadisi’nde belirmesine sözümüz yok. Oturup siyasi duruşunu sorgulamıyoruz. Erdal Beşikçioğlu da vatan millet, paralel devlet, yeni klik, yeşil klik filan birtakım uçuk ortamların ‘dayısı’ olduysa işine gücüne baktığını varsaymalıyız.

Reaksiyon’un hedef kitlesi kim

Reaksiyon’un hedef kitlesi kimHEDEF KİTLESİ BELLİ

Bu dizinin hedef kitlesi açıkça belli. Reaksiyon’un hamasetinden, ırkçılığından, mutsuz milliyetçiliğinden rahatsız olan, zaten yıllardır Necati Şaşmaz’la vücuda gelen hırboluktan kusmuş izleyicidir. Reaksiyon’la da işi olmaz. Kurtlar Vadisi ekibinden kopup, ‘ileri Kurtlar Vadisi’ yapma peşindeki bu ekibin avlamayı umduğu kitle de İstanbul hipster’ları, Medcezir fanları, fasülye ayıklayan anneler ve yemekten sonra uykusu gelen bitkin babalar değildir.

Haberin Devamı

BİR ‘AKBOYS’ DİZİSİ

Şimdi tüm bunların ışığında rahatlıkla Reaksiyon’un bir ‘AKboys’ dizisi olduğunu söyleyebiliriz. Sebebi iktidar yanlısı olması gibi basit bir mesele değil. Kurguladığı kof vatanperverlikle bezeli asık suratlı korku imparatorluğunun bugün temsil ettiği kitle tam olarak bu.

Genç (hatta ergen) oğlanların, devlet uğruna roketatarla birini öldürmenin doğru olduğuna inandığı bir dünya burası. Polisin birilerini köşeye sıkıştırıp ölümüne dövmesi, kahramanlık seviyesi tatminkârsa kabul edilebilir oluyor. Veya, birileri “düğmeye bastığı için”, “beyefendiyi harcayacağı için” korku duymak düpedüz Yahudi nefretini meşrulaştırabiliyor. Herkesin ülkeye, vatana, millete, reislere, beyefendilere düşman olduğu garip bir cehennemde yaşıyorsak her şeyden nefret etmek normalleşiyor.

Yalnızca sorun şu, bu pis yüreklilikten hoşlanan oğlanların da bölüm başına 2.5 milyon dolar (rivayet) harcanan bir işte iyi şeyler görmeye hakkı var. Mesela, onları iki saat berbat bir senaryoyla baymamalı. Kurgu masasına yeni oturmuş gibi sekansları birbirinin poposuna şuursuzca eklememeli. Dizinin başında izlediğimiz ilk beş dakikayı, 50’nci dakikada “belki anlamamıştır gerzekler” diye tekrar etmemeli. Yok “ölüm saati 14.53”, yok padişah tablosu filan gibi kör gözüne parmak Osmanlıcılık numaralarıyla kabarmamalı. MOSSAD ajanını olur da anlamayız diye evine dev İsrail bayrağı açmamalı. Bu diziyi izleyen her kimse onu da gerizekalı yerine koymamalı.
Reaksiyon tüm bunları mükemmel yapmayı başarsa bile, ruhen berbat bir dizi. İçinde bir gram sıcak duygu barındırmayan, tüm karakterlerin bir lise Mili Güvenlik kitabından fırlamışçasına kara ve klişe olduğu, kadın oyuncuların var olmasına bile gerek olmayacak kadar silik durduğu çirkin bir dünyası var.

Savunmak için “ama Türkiye gerçekleri” argümanına girenlere de tatlı rüyalar diliyorum. Hiçbir çürüme, derin yapılanma, kirli ilişki hükümeti ak kaşık gibi sıyırıp geçmiyor. Oysa Reaksiyon’un aslan parçalarının dünyasında hepimizi aptal yerine koyan bir örgü var. Buna inanmaktan hoşlananlara iyi seyirler. Hırsla, öfkeyle, dişlerinizi gıcırdatarak ve zaman zaman çok sıkılarak geçireceğiniz birkaç bölüm daha sizi bekliyor.

Yazarın Tüm Yazıları