Zaga’ya yazık!

Okan Bayülgen hiçbir şeyden çekmedi Kanal D’den çektiği kadar.

Her hafta kendi ‘geç yayına başlama’ rekorunu kırmaya çalışıyor sanki.

Zeynep Casalini ve Zerrin Özer’in konuk oldukları son bölümü izlemek için uzun süre kendimle mücadele ettim.

Başaramadım.

Saat 02.00’de yatağa giderken Zaga başlamamıştı daha.

İzleyen arkadaşlar anlattı, yine pijamayla sunmuş Okan Bayülgen programı, saat 04.30’da hálá yayına devam ediyormuş.

Yazık, gerçekten yazık!.

Seyircinin uykusuz kalmasından falan geçtim, Okan Bayülgen ve Zaga ekibinin emeklerine yazık!.

Gece 02.30’da başlayan bir program için bu kadar emeğe ne gerek var.

Bu durum Okan Bayülgen’e ciddi zarar veriyor. Bu sene NTV’deki programı olmasa Okan televizyonda çok zor bir sezon geçirecekti.

Kanal D bu işin kararını vermeli artık. Zaga’yı ya 01.00 gibi makûl bir saate çekmeli ya da bitirmeli.

Hiç değilse Okan Bayülgen de ne yapacağının kararını verir, belki Zaga’cılar programı başka bir kanalda daha erken bir saatte izleme fırsatı bulur.


Böyle bir televizyon dünyanın neresinde var


Türk televizyonlarını zaman zaman eleştirsek de her zaman söylediğimiz bir şey var:

Dünyanın en renkli, en hareketli, en eğlenceli televizyonculuğu bu topraklar üzerinde yapılıyor. İşin yaratıcılığı, tekniği ve detayına girmeyeceğim. Sadece geçtiğimiz hafta televizyon dünyasında yaşadığımız olaylara bir bakın.

Başka bir ülkede bir yılda yaşanabilecek olaylar bizde bir haftanın içine sığdı. Önce kadın programlarını tartıştık, peş peşe yayından kalktılar.

Ardından Vatan gazetesinin TGRT’yi satın alma pazarlıkları medya kulislerine yansıdı. Bir büyük bomba da Kanal D Haber’deki değişiklikti. Mehmet Ali Birand’ın bayrağı Fatih Altaylı’dan devralacağı, hatta Kanal D Haber’i sunacağı konusu hálá sıcaklığını koruyor.

Televizyondaki hareketlilik bu kadarla kalsa iyi. Bu büyük olayların yanında ‘küçük’ kalan gelişmeler de vardı.

Osman Sınav’ın Kapıları Açmak dizisini yayından çekmesi, Maraton’un önümüzdeki sezon yine Show TV’ye dönecek olması, Miras’ta Metin Uca yerine Gani Müjde’nin başlaması...

Yetmedi mi, bunlar da var;

Nükhet Duru-Cenk Eren TV8’le anlaştı, Wetten Dass Aspendos’ta muhteşem bir prodüksiyonla çekildi, Kral TV yeni tarife uygulayacağı için hafta boyunca eski klip döndü, Uygur Kardeşler Star’la anlaştı, Kral FM’cilerle TMSF arasında tartışma bitmedi...

Ve bunların hepsi bir hafta içinde oldu. Üstelik bunların her biri bir başka ülke televizyonlarında olsa günlerce konuşulacak gelişmeler.

Böyle bir hareketliliğe dünyada kaç ülke sahiptir?

Bu yüzden Türk televizyonlarını seviyorum.


FB TV’nin reytingi ne olacak?


Pazar gecesi tüm ekranlar sarı lacivert renklere bürünmüştü.

Hazırlanan klipler, görüntüler, goller ve şampiyonluk besteleri Fenerbahçe içindi.

Gecenin en çok bakılan kanallarından biri FB TV‘ydi.

Çünkü soyunma odasına bir tek FB TV kameraları girdi, Daum ve Aziz Yıldırım FB TV stüdyolarına canlı yayın konuğu oldu.

Bu görüntüler daha sonra diğer spor programlarında da kullanıldı.

FB TV’nin nisan ayında hem tüm gün hem prime time izlenme payı 0.1.

Şampiyon oldukları mayıs ayında bu rakam yükselecek mi merak ediyorum.

Canlı yayınların ve şampiyonluk kutlamalarının ne kadar Fenerli’yi FB TV ekranına çektiğini ay sonunda göreceğiz.

Bu arada maç sonrası Maraton’a açıklama yapan Aziz Yıldırım, kendisiyle röportaj yapan Ömer Güvenç’in yanağından makas alarak ‘Seni severim bilirsin Ömer. Senin için yayına çıktım’ dedi.

Böyle mutlu bir günde Yıldırım’ın bu tür göndermeler yapmasını, hálá medyayı eleştirip ‘Yeni TCK’dan sonra yalan yazamayacaklar’ gibi açıklamalarını anlamadım.

Keşke böyle bir günde medyaya barış çubuğu uzatmayı tercih etseydi.


Birand doğru isim!


Bu köşede Mehmet Ali Birand haberciliğini kaç kez ele aldık kim bilir.

Atv Haber Genel Yayın Yönetmeni Yılmaz Özdil’in dediği gibi gerçekten de bu ülkede haberin flash royal’i var; Ufuk Güldemir, Ali Kırca, Uğur Dündar, Reha Muhtar ve Mehmet Ali Birand.

Bu isimler içinde Birand özellikle bir yönüyle farklılaşıyor: Çalışkanlığıyla.

Ben bu yaşında böyle bir tempoyla çalışan başka bir gazeteci görmedim.

Manşet’te yaptıklarını alt alta sıralasak, meslektaşlarını kıskandıracak uzun bir listeye sahip olur Mehmet Ali Birand. İşte son olarak George Saros’la röportaj yaptı CNN Türk’te.

Şimdi, Birand’ın Kanal D Haber’in başına geçmesi, hatta haber bültenini sunması gündemde. Rating haberciliğini başarıp başarmayacağı konuşuluyor Birand’ın.

Bana kalırsa Türkiye’de bir süre sonra ratingden daha başka kriterler ağırlık kazanacak haber bültenlerinde.

Kalite çok daha önem kazanacak. Ama bunun faturasını en ağır ödeyen de Kanal D olacak.

Bir süredir haberde oluşturmaya çalıştığı farklı çizgi nedeniyle Kanal D Haber, üçüncülüğe ardından da dördüncülüğe gerilemiş durumda.

Buna rağmen bildiği yoldan şaşmıyor Kanal D. Şimdi Mehmet Ali Birand’la yola devam ederek kalite çıtasını yükseltmeyi hedefliyor.

Birand haberciliğinin rating birincisi olmayacağını kestirmek zor değil ama Türk televizyon haberciliğinin yeni bir rotaya girmesine öncü olacağı kesin.

Bu nedenle Birand en doğru isimdir. Umarım gerçekleşir ve umarım Birand’ı Kanal D Haber’i sunarken ekranda izleriz.
Yazarın Tüm Yazıları