Yunan vizesi

Bir okurum pasaportunda KKTC damgası olduğu için, Yunanistan’dan vize alamadığını söylüyor.

Tur şirketleri bu durumda, kayıp başvurusuyla yeni bir pasaport çıkartılmasını ve sonra Yunan vizesinin alınmasını öneriyorlarmış.

Yani pasaportunuzda KKTC damgası varsa ya yeni bir pasaport çıkartacaksınız Yunanistan’a gitmek için ya da bu seyahati unutacaksınız.

Sinir bozucu bir durum!

İşin ilginci okurum Finansbank’ta çalışıyor.

Bankayı bir süre önce Yunanlı NBG’nin almasını kastederek, "Patronumuz Yunanlı ama Yunanistan’a giremiyoruz" diyor.

Bence bu konuda haksız!

Nasıl ki, İzmir Coca Cola’da çalışan birinin "ABD neden bana vize vermiyor" demesinin bir gerçekliği yoksa, Finansbank’ta çalışmakta Yunanistan vizesi almayı kolaylaştırmıyor.

Ama KKTC damgası var diye Yunanistan’a girememek başlı başına kızgınlık konusu.

Ne yazık ki şu pasaport ve vize işlerinde dünyanın her yerinde öyle muamelelerle karşılaşıyor ve hiçbir şey yapamıyoruz ki, insanın sinirden çıldırası geliyor.

Bu da onlardan biri işte!

Özgüven

Didem Işık diye bir arkadaşım var, geçenlerde mail adresini vermesi gerekti.Görünce başladım gülmeye...

Soyadı ’i’ ile yazılıp, adıyla birleşince ortaya uygunsuz bir durum çıkıyor.

"Gülenlere mail adresimi vermiyorum" deyince de çok mahçup oldum.

İnternette Türkçe karakter kullanılmamasının yarattığı azizlikler işte...

Buna rağmen cesaretle kullananlara acayip saygım var.

Mesela Çağla Şıkel de web sayfası yaptırmış kendine...

O da soyadından dolayı benzer durumdan ’mağdur’.

Ama umurunda değil.

Tıpkı modacı Adil Işık gibi...

İnternette ı-i karmaşasından ortaya çıkan uygunsuz duruma takılanlara gülüp geçiyorlar.

Alkışlıyorum bu cesaretlerini ve özgüvenlerini...

Telefon, Atıf Yılmaz’ın

torunu Ceren’e aitmiş


Atıf Yılmaz’ın cenazesinde kortejin önünde cep telefonuyla konuşan birinin fotoğrafı üzerine yazmıştım dün...

Cem Tüzün aradı; "O benim" dedi...

Endüstri mühendisiymiş ve turizmle ilgileniyormuş.

"Cenazede cep telefonuyla konuşurken fotoğraflarımı gazetelerde görünce ben de çok rahatsız oldum" dedi ve olayın perde arkasını anlattı:

"Atıf Yılmaz’ın 14 yaşındaki torunu Ceren kızımın çok yakın arkadaşı. Annesi Zeynep Casalini ve anneannesi Deniz Türkali’yle kortejde ayrı düşmüş. Annesi merak edip telefonunu arayınca, bana uzattı ve bulunduğumuz yeri tarif etmemizi istedi".

Söz konusu fotoğraf o anı yansıtıyormuş.

Ceren ailesiyle irtibat kurabilmek için telefonunu açık tutmuş.

Tüzün’ün telefonu ise hem Emek Sineması’nda hem de Teşvikiye Camii’ndeki törenler boyunca kapalıymış.

Mail bombardımanını yapımcılar mı organize ediyor?

TV dizi sektöründe yeni bir moda oluştu.

Her dizinin interaktif bir grubu var ve bunlar en ufak bir şeyde gazete yazarlarını ve tv kanallarını mail yağmuruna tutuyorlar.

Giderek yapımcıların bu işi organize ettiğini düşünmeye başladım.

Diyelim ki bir dizinin ratingleri kötü gidiyor ve kaldırılacağı yönünde söylentiler çıkıyor.

Başlıyor yüzlerce mail gelmeye. "Dizimizi geri isteriz, kaldırmasınlar, kampanya başlatalım" diyen maillerin çoğuna bakmıyorum bile artık...

Çünkü aynı metin kopyalanıp başka başka isimler tarafından gönderiliyor.

Kırık Kanatlar dizisi için olmuştu bu, bir süredir de Esir Kalpler ve Hasret dizileri için benzer bir kampanya yürütülüyor.

Mail kutum bu dizilerin kalkmamasını isteyen maillerle dolu...

Dedim ya, bakmıyorum boşuna göndermeyin.

Hatta bu mail bombardımanı dizilerden soğumama neden oldu.

"Şu dizileri kaldırsalar da, kurtulsak bu maillerden" noktasına geldik haberiniz olsun.

Dönmedolap

Dönmedolap’ın komedi olup olmadığı hala tartışılıyor ama Berna Laçin de bir yandan ödülleri topluyor.Geçen akşam Sadri Alışık Ödül Töreni’nde de Laçin’e komedi-müzikal dalında en iyi kadıncı oyuncu ödülü verilerek, Dönmedolap’ın komedi olduğu teyid edildi.

Sadri Alışık buradayken Alain Delon’a gitmeye gerek yokmuş demek ki...
Yazarın Tüm Yazıları