Yapamadığım programa değil, sanat galerisine üzüldüm

Dostlar diyor ki, "Ne oldu CINE5’e yapacağın reklam programı, pazartesi ilk bölümü yayınlanacaktı, yapamadın mı?"...

Vallahi ne yalan söyleyeyim, yapamadım!

Gazeteler yazmış Cem Yılmaz gelecek, ilanlar çıkmış Hülya Koçyiğit olacak, radyo anonsları dönmüş CowParade inekleri stüdyoda diye...

Yani her şey hazır ama ben yapamadım!

Neden mi?

Stüdyoya bir gittim yerinde yeller esiyor.

Teknik cihazlar sökülmüş, kameralar ortada yok, spotlar indirilmiş, o koca stüdyo cıscıbıldak bir salona dönmüş.

Dün Hıncal Uluç yazdı, şehrin en iyi sanat galerisi EKAV’ın nasıl polis zoruyla boşaltıldığını.

EKAV, CINE5’le aynı binada ya aynı şey kanalın da başına gelmiş.

Binayı satın alan holding, "Süre doldu" diyerek hem televizyonu hem galeriyi kapının önüne koymuş.

Programı yapamamam bir kenara, konuklara açtım özür diledim...

Hadi ulusal bir kanalın sokakta kalmasını da geçtim...

Hepsinden çok EKAV’ın durumuna üzüldüm.

İnci Aksoy’un tırnaklarıyla kurduğu bir yerdi.

Okan Bayülgen’in Pudralar’ı da olmak üzere birbirinden güzel sergilere ev sahipliği yaptı son bir senede.

Bunun yanı sıra EKAV’ın kazandığı gelirin tamamı yüzlerce çocuğun eğitimine gidiyor...

Nasıl sıcak bir galeriydi anlatamam.

Asma katında seminerler, paneller yapılırdı, içindeki kafe çevre binalardaki çalışanların buluşma noktası olmuştu...

Ya kahve içip laflamaya ya sergiye her gün bir-iki ünlü sima mutlaka uğrardı.

Cıvıl cıvıl bir sanat merkezine döndürdü İnci Aksoy orayı.

"Yıl sonuna kadar burada kalayım, uluslararası sergi anlaşmalarım var, bu arada kendime yeni yer bulayım" dedi.

Binanın yeni sahiplerine dinletemedi.

Duvarlardan tabloları indirerek, apar topar boşalttılar galeriyi.

Bu kadarını TMSF bile yapmamıştı.

Dört yıl önce TMSF binaya el koyduğunda, "Burası sanat merkezi, burası yaşamaya devam etmeli" diyerek galeriye elini sürmemişti.

Zamanında İnci Aksoy’un elinden, çocuğu gibi büyüttüğü Marie Claire dergisini de böyle almışlardı.

Şimdi galerisini de çatır çatır yok ettiler.

Ama şundan şüphem yok, o EKAV’ı yine şehrin en iyi galerisi yapacaktır, ben de bir iki hafta gecikmeli başlarım Şimdi Reklamlar’a...

Plajda bikinili kız yok!

Füsun Ballı adlı okurumun dikkatini çekmiş, uyarınca ben de baktım haklı. Cola Turca’nın son reklamı plaj partisi havasında geçiyor. Gençler ellerinde kola şişeleri Mirkelam’ın "Bi fotoğraf çekilebilir miyiz" şarkısı eşliğinde plajda dans ediyor.

Ancak kızların hiçbiri bikinili değil! Bırakın bikiniyi, mayo giyen kız bile yok ortada.

Bütün kızlar plajda neredeyse boğazlı kazakla dolaşacaklar. Madem bu kadar hassas olacaktınız, keşke plajda çekmeseydiniz reklamı...

Sibel Can masajı

Sibel Can, "Dört el masajı yaptırdım, kaymak gibi oldum" diyordu ya...

Yasmin Otel’de "Sibel Can masajı istiyorum" dedim, hemen anladılar.

Dediği kadar varmış Sibel Can’ın.

Senkronize şekilde masaj yapıyor masözler...

Kadın müşteriye iki masör veriyoruz dedi yetkililer.

Tekli masajda biliyordum da, çiftli masajda bu uygulamayı ilk kez öğrendim.

Sulhi Bey’in bu ayrıntıdan haberi var mıydı bilmiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları