Yalan dünya

Geçen yıl Demirhan Hararlı, “Kadri’nin Götürdüğü Yere Git” adlı filmin setinden bir haber yaptı Hürriyet’e...

Haberin Devamı

Yapımcı Cem Özer’le oyuncu Şafak Sezer’in çekimler sırasında birbirine girdiği, fırlatılan kültablaları nedeniyle oyuncuların ellerinin kesildiği, ortalığın kan revan olduğu yazıyordu haberde...

İki gün sonra hem Şafak Sezer hem de Cem Özer yalanladı haberi.

Böyle bir kavga olmadığını, sadece ufak bir tartışma yaşandığını söylediler.

Şimdi alacak-verecek meselesinden taraflar birbirine düşünce kavgayı itiraf etmek zorunda kaldılar.

Bakın nasıl anlatıyor o gün yaşananları Cem Özer:
“Şafak Sezer, ‘Cem Özer’in setinde bir berber bile tutulamıyor’ deyip küfürler ve tehditler savurmaya başladı.
Benim de bir delikanlı tarafım var, gırtlağıma yapışınca ittim.

Asansörün önündeki ayaklı küllüğü bana savurayım derken üzerindeki kapak düşünce elini kesti”...

Kısa süre öncesine kadar tarafların küçük tartışma dediği kavganın boyutunun ne olduğunu gördünüz mü?

Sanatçılar için en kolay yol budur, “gazeteler yalan yazıyor” deyip işin içinden çıkmak...

Sanatçılar gazetede çıkan her olumsuz haberi yalanlıyorlar ya, yalanladıkları haberlerin çoğu zaman gerçek olduğunu bilin istedim.

Haberin Devamı

Teknoloji satmak

iPhone ilk çıktığında bu yeni teknolojik oyuncağı çok sevmiştik ama MMS gönderememeyi, video çekememeyi, mesajları ‘forward’ edememeyi, kopyala yapıştır özelliği olmamasını, şarjın çabuk bitmesini yadırgamıştık.

Apple istese, eksiklik  olarak görülen tüm bu özellikleri ilk model iPhone’a ekleyemez miydi?

Bal gibi de eklerdi.

Peki o özellikleri eklese, önceki gün Amerika’da piyasaya çıkan yeni model iPhone’ları kim satın alırdı?


Kimse...

Teknoloji satmanın kuralı bu işte. Elindeki yeniliklerin hepsini birden müşteriye vermemek, gıdım gıdım satmak...

Yeni çıkan iPhone’larda tüm bu eksikler giderilmiş. Bizde de Amerika’daki gibi yine kapış kapış satılacaktır.

Tarkan bunu niye yaptı

Tarkan, Emir adında yeni bir şarkıcıyı müzik piyasasına soktu...

Duruşu, havası, fotoğrafları, kirli sakalı, dansı, görüntüsüyle Tarkan’ın kopyası Emir...

Emir sanki özellikle aranıp bulunmuş, Tarkan’a en çok benzeyen olarak seçilip albüm yapılmış gibi.

Tarkan’ın şirketi Hitt Müzik’ten albümü çıktı Emir’in. Hatta çıkış şarkısının söz ve müziği Tarkan’a ait.

Tipik bir Tarkan şarkısı “Ben Sen Olamam”...

Yetmemiş bir de vokal yapmış Tarkan, Emir’e bu şarkıda.

Emir iyiden iyiye ‘Küçük Tarkan’ olarak anılsın diye herhalde...

Peki Tarkan bilmez mi, taklitlerin aslını yaşatacağını? Yoksa uyanıklık yapıp Emir üzerinden kendi reklamını mı yapıyor?..

Tarkan’a benzetmek yerine kendi özellikleriyle piyasaya sürseler, çok daha başarılı olurdu bu çocuk.

Ne demişti Tarkan bir zamanlar; “Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin”...

Bakın Murat Boz, Tarkan’la birlikte anılmaktan kurtulduktan sonra Murat Boz oldu...

Emir de, Tarkan imajından kurtulduğu zaman Emir olur...

Haberin Devamı

Sergen, Fox’a geçer mi

Rıdvan’lı, Sergen’li, Hakan Ünsal’lı, Ercan Taner’li, Güntekin Onay’lı kadrosuyla en iş bilen futbol yorumcuları NTV Spor’un kadrosunda.

Kanalın kısa sürede bu kadar başarılı olması üzerine, diğer kanallar NTV Spor’un yorumcularına kanca attı...

Yeni yayın dönemi öncesinde pazar akşamları güçlü bir futbol programı yapmak isteyen kanallar arasında Fox da bulunuyor.

Bu amaçla Sergen Yalçın’a yorumcu olarak transfer teklifi yapmış Fox...

Ancak öğrendiğim kadarıyla NTV ile yeni bir anlaşma yaptı Sergen ve kendi deyimiyle “Çok mutluyum” dediği kanalında kaldı.

İlginç bir not da, Fox’un Genel Müdürü Gary Davey’nin görüşme sırasında Sergen Yalçın’a “Burada önün çok açık, yıldız olursun” gibi sözler söylemesi...

Sergen yakın çevresine, “Sanki sıfırdan adam alıyorlar” diye anlatıyormuş şimdi bu görüşmesini...

Galiba Fox’un en büyük problemi bu. Yabancı genel müdürleri Türkiye’nin kodlarını çözmekte zorlanıyorlar.

Fox’un Mormon tarikatı üyesi eski genel müdürü Dave Reid’in de üç yıl kadar önce Saba Tümer’e ilk görüşmesinde “Siz ne iş yapıyorsunuz” diye sorduğu hâlâ anlatılır televizyon camiasında...

Merak ediyorum, giderken öğrenmiş midir acaba Saba’nın Habertürk’te nasıl başarılı işler yaptığını...

Haberin Devamı

Konser adabı

Konser izlemenin de bir adabı var, değil mi?

Ajda Pekkan konserinde Murat Aslan’ı gören herkes yüksek sesle bunu söylemiş ama kimin umurunda...

Malum kendisi geçtiğimiz yıl Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamaları sırasında Didem Erol’un göğsünü meşaleyle yakan ve günlerce gazetelere haber olan kişidir...

Bir erkek ve dört kız arkadaşıyla konseri ikinci sırada izleyen Murat Aslan, alkolün de etkisiyle sürekli rahatsız etmiş çevredikleri.

Murat Aslan ve arkadaşları bağrışmaları, şakaları ve bitmeyen gürültüleriyle konseri zehir etmiş ön taraftaki seyircilere...

İyi ki meşalesi yokmuş yanında!

Açıkhava’da süren konserlerin adaba uymayan seyircileri arasında sigara tiryakileri de var.

Herkes fosur fosur sigara içiyormuş konser sırasında, uyaran kimse de yok ortada.

19 Temmuz’da başlayacak sigara yasağına günler kala ortaya çıkan bu görüntüler, sigara yasağının nasıl uygulanacağı konusunda soru işaretleri doğuruyor.

Yazarın Tüm Yazıları