Paylaş
Medya aşırı doz uyuşturucu ölümlerinde özendirici olan “altın vuruş” tabirini kullanmamalı, bunun yerine “ölüm vuruşu” yazmalı demiştim geçen hafta...
Özellikle çocuklu aileler büyük destek verdi önerime.
Altın vuruş gibi uyuşturucu haberlerinde yıllardır kullandığımız yanlış bir sıfat daha var...
Uyuşturucu satış işini organize edenlere “baron” deniyor gazetelerde televizyonlarda...
Uyuşturucu baronu yakalandı, baronlar gözaltında, baronlar aşağı baronlar yukları...
Adamlara öyle yüceltici sıfat takılmış ki utanmazı baron diye kartvizit bile bastırır bunların, ne iş yapıyorsunuz diye sorana “Baronum daha ne olsun” yanıtını verir.
Nedir baron?
Bir asalet unvanı...
Avrupa soyluluk terminolojisinde şövalyelikten sonra gelen ikinci basamak...
Ortaçağda oluşan statü sembolüne göre soyluluğun en alt basamağı şövalyeliktir, sonra baron gelir, sonra vikont ve kont olarak devam eder.
Baron Fransızca’dır, İngiltere’deki karşılığı lord’tur...
Yani “uyuşturucu baronu” demekle, “uyuşturucu lordları” diye başlık atmak arasında paye vermek açısından fark yoktur.
TDK sözlüğü de baron için aynı şeyi yazıyor; “Batı ülkelerinde vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı”...
İşe bakın ki dünyanın en lanet en soysuz işini yapan, gençleri zehirleyen uyuşturucu tüccarlarına biz soyluluk ünvanı veriyoruz.
Öyleyse bunların karılarına da ‘barones’ diyelim...
Medya, uyuşturucu haberlerinde yılların alışkanlığıyla kullandığı altın vuruş deyimini de, baron sıfatını da tarihe gömmeli...
Ortaköy meydanı kurtulacak
Ortaköy entel pazarının kaldırılacağını yazdım, iki taraftan da mail yağıyor...
Bir taraf “Semtin kültürel dokusu burası kaldırılmamalı” diyor...
Diğer taraf “Yolda adım atamıyoruz Başkan doğru yapıyor” görüşünde...
Ben entel pazarını tamamen kaldırıp yok etmek yerine ara bir formül bulmayı önermiştim...
Başkan İsmail Ünal aradı; “Aynen öyle yapacağız” dedi. Bir yıl önce tezgah sahiplerine bölgenin düzenleneceğini ve önlem almaları gerektiğini söylemişler.
“Bir yıllık süre doldu şimdi bayramdan sonra temizliğe başlayacağız” dedi Ünal... Özellikle sordum; “Entel pazarını entel pazarı yapan sanatçılar, kitapçılar da kalkacak mı” diye...
“Onlara dokunmayacağız, oradaki resim, sanat, kitap tezgahları sadece hafta sonları duracak onun dışında Ortaköy cami duvarına kadar her yeri pazara çeviren tezgahları kaldıracağız” yanıtını verdi.
Doğrusu da bu...
Entel pazarı son yıllarda sabit bir semt pazarı olmuş, don-fanila bile satılan tezgahlarıyla entel pazarından çok dantel pazarına dönmüştü...
Semt sakinleri de şikayetçi bu durumdan.
Habertürk ve Vatan gazetelerinde bu kararı eleştiren haberler okudum.
Oradaki arkadaşlara sormak istiyorum; Böyle bir başıboşluğu gelişmiş şehirlerin hangi meydanında yapabilirsiniz?..
Canı yanan bazı tezgah sahiplerinin isyanıyla haber hazırlamayın...
Evet bazı tezgah sahiplerinin canı yanacak ama Ortaköy meydanı da kurtulacak.
Nuri’yle 2010’a...
Çok gıcık olan Hido’lu-Nuri’li Turkcell reklamı bile 12 Dev Adam finale yürüdükçe seyirciye sempatik gelmeye başladı. Her mola arasında “Yine ne var Nuri” diyen Hido, rol arkadaşını da yıldız yaptı. Basketbol Milli Takımı sadece sponsorlarını değil, yayıncısının da yüzünü güldürüyor. Her maçta yükselen NTV’nin reytingleri yarın ve cuma günü tavan yapacak. Asıl önemlisi 12 Dev Adam’ın bu başarısı, 2010’da Türkiye’de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası’na seyircinin ilgisini de fazlasıyla artıracak.
Habercilik ekip işi ama ortada ekip yok
Erdoğan Aktaş’ın görevi devralması şerefine atv Haber’in tam sayfa ilanı vardı dün gazetelerde...
İlanda “Habercilik ekip işidir” deniyor ama fotoğrafta ekip yok... En önde Erdoğan Aktaş, arkada da bir takım insanlar yürüyor.
atv haber’in yüzü olan Cem Öğretir’in yüzünü seçebilene aşkolsun...
Diğerleri; haber müdürleri, Ankara temsilcisi falan hepten karanlıkta.
Bir tek net görünen, dört adım önde yürüyen Erdoğan Aktaş.
Bu haliyle haber merkezinden çok, yerel seçime hazırlanan belediye başkan adayının afişi gibi olmuş atv haber’in ilanı.
İşin ilginci Erdoğan gerçekten ekip ruhuna inanır, buna rağmen ortaya çıkan fotoğraf “Haber ekip işidir” sözüyle taban tabana zıt...
atv Haber Merkezi’nin fotoğrafçı mizansenine kurban gittiğine inanıp, ‘Hayırlı olsun arkadaşlar’ diyelim.
Erdoğan Aktaş ve ekibiyle birlikte atv Haber’e hareketlilik geldiği ve reytinglerde yükseldiği de gözle görünen bir gerçek.
Cem Öğretir ekrana çok yakışıyor ama onu “10 yıl sonranın anchorman’leri” başlığıyla yazmayı düşündüğüm başka bir yazıya bırakıyorum.
Paylaş