Unutmayın bu çocuklar da bizim

Böyle bir olayın hayırlara vesile olması en büyük dileğimiz...
Çünkü toplumun her kesimi tepki gösterdi bu olaya, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, muhalefet partileri, kamuoyu herkes ama herkes bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Belki bu üzücü olay, Türkiye’de otizmli, Down sendromlu çocuklar için bir farkındalık oluşturur.
Belki de bu çocukların eğitimi ve toplumda kabul görmesi açısından adımların hızlı atılmasına neden olur.
Çünkü unutmayın 26 Eylül’de yaşanan depremde İstanbul’da hepimizin içini ısıtan, “aferin bu çocuklara” denilen görüntüler ortaya çıkmıştı. Deprem sırasında okulu terk eden küçük öğrenciler engelli arkadaşlarını sınıfta yalnız bırakmamışlardı. Yürümekte zorluk çeken arkadaşlarının koluna girerek okul dışına, bahçeye çıkarmışlardı...
İlköğretimde okuyan bu çocukların görüntüleri hepimize helal olsun dedirtmişti.
Unutmayın bu vicdanlı, ‘diğer’ arkadaşlarını ötekileştirmeyen çocuklar da bizim...
Evet otizmli öğrencileri yuhalayan veliler de bizim ama geleceğimiz bu çocuklar... O yüzden ben gelecekten umutluyum...
Veliler değil ama bu vicdanlı çocuklar her engeli aşacaktır.

Benzin alamazsın siyanür alırsın

Mart ayında İzmir’de yaşanan olaydan beri aynı şeyi yazıp, söylüyorum...
Hatırlarsanız şizofren bir üniversite öğrencisi anne babasını siyanürle zehirleyerek öldürmüştü...
Siyanüre ulaşmak bu kadar kolay mı sorusunu o günden beri soruyorum.
Evet kolay...
Kilosu 200 liradan internette satılıyor.
Çok kolay satın alınıyor çünkü yasaklı maddeler listesinde değil.
Bugün Türkiye’de benzinciye gidip ehliyet ve araç ruhsatı göstermeden bir bidon benzin alamazsınız ama onlarca kişiyi anında öldürebilecek siyanürü alabilirsiniz...
Siyanür, bu ölüm ve intihar haberleriyle birlikte çok daha tehlikeli bir silah olmaya başladı.
Yasaklı madde ilan etmek ve internetten satışı engellemek için daha kaç siyanür vakası yaşamamız gerekiyor...

Siyanür kokusu

Fikirlerine, aklına, bilgisine bayıldığım Sevilay Atasoy, Hürriyet’e yaptığı açıklamada Fatih’te 4 kardeşin ölümüyle ilgili konuştu...
“Siyanür kokan bir maddedir, özellikle sıcak sıvıya katıldığında daha da dikkat çekici bir hal alır. Bu yüzden 4 kardeşin ölümü, toplu bir intihar olabilir” dedi Atasoy...
Bu açıklamasından sonra İzmir’de anne-babasını siyanürle öldüren İzmirli üniversite öğrencisinin işlediği cinayet geldi aklıma...
Siyanür fark edilecek kadar keskin bir madde olmasına rağmen anne-babayı nasıl bir yöntemle öldürmüş olabilir şizofren genç? Anne baba siyanür kokusunu almadan limonatayı nasıl içtiler?

Hürriyet gazeteciliği

Fatih’te hayatını kaybeden dört kardeşle ilgili haberlerde kimi yoksulluk tarafından bakıp muhalefet yaptı...
Kimi psikolojik sorunlardan yaklaşıp iktidara yakın durdu.
Haberi sadece haber gibi verense Hürriyet’ti.
Dünkü Hürriyet, olayın her boyutunu araştıran şekilde çok başarılı bir gazetecilik yaptı.
Haberi siyaseten bir yere bağlamaya çalışmadan, gerçek haberciliğin güzel bir örneğini sergiledi.