Uludağ’a çıkmak zenginlerin tekelinde değildir!

70’lerin ikinci yarısından bahsediyorum.
Bırakın şehir dışından gelenleri, Bursa’nın yerlileri içinde bile Uludağ’a çıkanların sayısı parmakla sayılacak kadar azdı...
Uludağ’ın yolu, altyapısı o tarihlerde neyse bugün de aynı.
Ama bu süre içinde yeni oteller açıldı, ne mutlu ki insanların kış turizmine ilgisi arttı...
Bu kadar talep karşısında önlemler yetersiz kaldı, ölüm haberleri peş peşe gelmeye başladı.
Bunun üzerine de turizmciler “Uludağ’a kota konsun” önerisini tartışmaya başladılar.
Gerekçeleri de şu; hafta sonları 150 otobüs, 5 bin araç geliyor, kapasitenin kat be kat üzerinde insan doluyor dağa...
Aslında demeye çalıştıkları şu: “Günübirlikçiler gelmesin.”
İnsanların kayakla falan işi yok, sucuk ekmek yemeğe geliyorlar dağa ya da yürüyüş yapmaya...
Bunlar gelmesin! Gereksiz kalabalık yapmasınlar!
Piste çıkacak, kayak yapacak, otelde konaklayacak, para harcayacaklar gelsin.
Böyle faşizan bir bakış açısı nerede görülmüş?
Uludağ babanızın
malı mı?
Cebinde 30 bin lirası olanın da, 30 lirası olanın da istediği gibi dağa çıkmaya hakkı var.
Neye göre kota koyacaksınız?..
Tipe göre mi, cebindeki paraya göre mi, arabasının markasına göre mi?..
İstanbul’a vize konmasını önerenlerin bunu neye göre yapacaklarını asla izah edemedikleri gibi, Uludağ’a kota isteyenlerin de izah etmesi mümkün değil...
Evet doğru, özellikle pazar günleri korkunç oluyor Uludağ.
Kayak bilen de bilmeyen de pistlerde...
Arabaları koyacak yer yok. İğne atsan yere düşmez...
Ama bunun çözümü Milli Park’ın girişinde vize kontrolü yapar gibi insanlara giriş izni vermek değildir...
Altyapıyı geliştirmektir, yola araç park ettirmemektir, otopark yapmaktır ama otoparkın fiyatını yüksek tutarak insanları teleferiğe yönlendirmektir...
Yürüyüş yolları yapmaktır, pistleri yaya geçidine çevirmemektir...
Kayakçılarla, sadece gezmek için gelenleri farklı yerlere kanalize etmektir...
Vesaire... Vesaire...
Yüzlerce önlemi var bunun.
Ama Uludağ’a hiçbir şey yapmayıp kota koyalım demek olabilecek en saçma öneridir.
Kayak sadece zenginlerin sporu olmadığı gibi dağa çıkmak da zenginlerin tekelinde değildir.
Lise yıllarında cebinde 3 kuruş parayla günübirlik dağa çıkan, kayak elbisesi olmadığı için piste kot pantolonla inen, kayağı Uludağ’da öğrenen biri olarak söylüyorum bunları...

Ev aldı haberleri

Ünlülerin ev aldığı haberlerini çok seviyor bizim magazin basını...
Tarkan’ın Şirince’de ev aldığı iddia edildi.
Ortada ne fotoğraf var, ne bir belge...
Tarkan da bu haberi yalanladı zaten.
Dün yeni ev haberleri çıktı ortaya.
Sinem Kobal annesine Ataşehir’de 750 bin liraya ev almış...
7,5 milyon liraya alsa neyse de, 750 bin liraya evin nesi haber?..
İstanbul’da sürekli yapılan yeni binalardan, iyi bir yerde olanından ev almaya kalksan en ucuzu 750 bin lira zaten.
Sinem’in yanı sıra Tarkan’ın da bu kez Almanya’da ev aldığı haberi yazıldı dün.
Yine ortada ne bir fotoğraf var ne bir belge...
Ne kadara aldığı da bilinmiyor...
Mesela bir Hollywood yıldızı Los Angeles’ta malikane alsa, magazinciler helikopterle görüntüler, fiyatını yazar, o evde daha önce kimlerin yaşadığını bulur.
Ortaya tatlı bir magazin haberi çıkar...
Bizde yazılan ise sadece, “Bilmem kim ev aldı”...
İyi güle güle otursun.
Bu haliyle yapılan ünlülerin ev alma haberlerinin ne çekiciliği var anlamış değilim.
Not: Bu arada Tarkan’ın Almanya’dan ev aldığı haberi doğru. Geçen yaz almıştı o evi Tarkan, ancak Türkiye’den kaçmak için değil, doğduğu Almanya’ya çok sık gidip geldiği için...

Bumerang Ödülleri
En Çalışkan Blog: Yolda Olmak

Blog ve web yayıncılık ağı Bumerang’ın 4’üncü kez düzenlediği törende ödül alan siteleri tanıtmaya devam ediyorum.
Sırada “En Çalışkan Blog” ödülünü alan yoldaolmak.com var.
40’ından sonra işi gücü bırakıp dünyayı gezmeye başlayan Kemal Kaya’nın kurduğu bir seyahat sitesi bu.
“Uzun bir ömür olsa da keyif dolu değilse ne anlamı var ki yaşamanın? Böylesi keşiflerle dolu, anlamlı ve keyifli kısa bir yaşantıyı uzun bir ömre tercih ederim” diyor Kemal Kaya...
Ve gittiği, gördüğü yerlerden işe yarar bilgiler veriyor blog’unda...
Sürekli güncellediği için de en çalışkan ödülünü aldı.
İşte yoldaolmak.com’dan seyahat tutkunları için işe yarar bir Kemal Kaya yazısı...

Ucuz uçak bileti için 10 ipucu

1- Seyahat tarihlerinizi esnek tutun
Sadece belli tarihlere odaklanıp, o tarihler için bilet aramayın.
2- Biletinizi fiyatların en uygun olduğu zamanlarda alın
Hafta ortası uçmak, hafta sonu uçmaya göre yüzde 10 daha ucuzdur. En uygun bilet bulmak için bakacağımız gün çarşamba ve perşembe öğleden sonrası. İç hat uçuşlarda en uygun fiyatları yakalama dönemi 21 gün öncesidir.
3- Biletinizi erken alın
Yurtdışı uçuşlarda en uygun fiyatlı uçak biletini bulmak için ortalama 27 hafta önceden aramaya başlamak gerekiyor. Erken rezervasyon yapmayı ne yazık ki hâlâ öğrenemedik. Geç rezervasyon nedeniyle Türklerin yüzde 57’si en uygun fiyatları kaçırıyor.
4- Biletinizi geç alın
Havayolları firmaları uçaklarını doldurmak ister. Bunda yeteri kadar başarılı olamadıklarında hemen uygun fiyatlı bilet kampanyaları başlatırlar. Havayolları firmaları son dakika fırsatları düzenleyip, e-posta listelerindeki üyelerine duyurur.
5- Alternatif havayolu şirketleriyle uçun
Bugün hemen hemen her büyük şehirde neredeyse ikinci bir havalimanı var. Düşük bütçeli firmaların tercih ettiği bu havalimanlarından uçmak genellikle daha ucuzdur.
6- Alternatif rotalar deneyin
Pahalı bir yere, pahalı bir uçak bileti alarak uçacağınıza, neresi ucuz ise oraya uçun. Ünlü turistik destinasyonlar sadece uçak biletleri açısından değil, diğer seyahat giderleri bakımından da pahalıdır.
7- Havayollarının mail listesine kaydolun
En ucuz kampanyalı uçak bilet fiyatları için tetikte olun. Kampanyalardan erken haberdar olmak için havayolu ve bilet satışı yapan web sitelerinin e-posta listelerine kaydolun. Promosyonlu uçuşları ilk duyan siz olun.
8- Farklı havayollarından tek yön bilet bakın
Gidiş-dönüş uçak bileti almak ucuzdur ama rekabetin yüksek olduğu destinasyonlarda tek gidiş bilet almak bazen daha da ucuz olabilir. Mesela yaz döneminde Dalaman’dan Avrupa’ya tek yön uçuşlara bakın, ne demek istediğimi göreceksiniz...
9- Uçak bileti arama motorlarını deneyin
Avrupa için Momondo ve Skyscanner; Amerika için bilet arıyorsanız Expedia ve Orbitz arama motorlarını kullanabilirsiniz.
10- Mil programlarına dahil olun
Mil elde edeceğiniz kredi kartları kullanın. Kredi kartı kullanarak elde edeceğiniz millerle yurtdışı ve yurtiçinde ödül biletle uçabilirsiniz...