Paylaş
Şair Yılmaz Odabaşı’nın siyasi duruşunu hiçbirimizin test edecek hali yok...
70’li yıllardan bu yana gelen siyasi duruşu, en kanlı yıllarında Diyarbakır cezaevlerinde yaşadığı 4 yılın yanı sıra, şiirleri en çok bestelenen şair olarak da edebiyat tarihine çoktan geçmiş bir isim...
1 Kasım sonuçlarından sonra ‘politik rest’ çekerek Türkiye’yi terk ettiğini açıkladı...
Fransa’da yaşayacak artık...
“Böyle bir karar almaya hakkım yok mu” diyor.
Elbette var...
Geçmişte Fazıl Say’ın da benzer çıkışları çok tartışılmıştı...
Ama terk edip gitmek işin en kolay yanı...
Sağdan soldan da duyuyorum, “Yurtdışından ev alalım, çocuklar için alternatif bir gelecek hazırlayalım” diyenleri...
Hayır arkadaşlar, ne oluyoruz...
Gidecek başka bir yerimiz yok... Bu ülke hepimizin...
Yüzde 49.5 oy alanların olduğu kadar, yüzde 25 oy alanların da, yüzde 12, yüzde 11 alanların da...
Yüzde 0,3 alanların da ülkesi burası...
Hep birlikte yaşamayı er geç öğreneceğiz...
Küsmeden, darılmadan, birbirimizi daha iyi anlamaya çalışarak, güzel bir geleceği bu topraklarda inşa edeceğiz...
Gidecek başka topraklar yok hiçbirimiz için...
Yılmaz Odabaşı’nınki şair duyarlılığıyla çekilmiş bir ‘politik rest’tir...
Kendisi de, “Toplumsal çalkantılar bittiği zaman, bu sefer de bir rest olarak dönebilirim” diyor zaten...
Canımız sıkıldığında kapıyı vurup çıkacağımız bir yer olamaz bu güzel vatan...
Discovery Networks Türkiye pazarında…
CNBC-e, gündüz ekonomi haberleri, akşam yabancı dizi ve film yayınlayan Türkiye’nin ilk ‘melez’ kanalıydı...
Yıllarca da özellikle yabancı dizi meraklısı genç izleyicinin favorisi oldu.
Ancak son dönemlerde artan yabancı dizi kanalları ve internetin etkisiyle büyük kan kaybetti...
Bunun üzerine de Doğuş Grubu, CNBC-e logosundan çıkmaya ve bu frekansta yeni bir kanal kurmaya karar verdi...
CNBC-e’nin ekonomi servisi NTV’ye kaydırılacak, CNBC-e’nin yerine kurulacak kanalın ismi ise TLC olacak...
Bu önemli bir gelişme... Çünkü TLC kanalıyla, Türkiye pazarına büyük bir yayıncı kuruluş adım atmış olacak...
En son TNT Türkiye’ye gelmiş ancak yanlış yönetildiği için Türkiye’den kaçmıştı...
Şimdi Amerika’nın en güçlü yayın gruplarından olan Discovery Networks, TLC’yle pazara girmiş olacak...
Discovery, çeşitli kanallarıyla yıllardır Türk seyircisine ulaşan bir grup...
Ancak ilk kez Doğuş Grubu’yla ortak kuracakları TLC kanalıyla pazara kendileri giriyor...
Bir süre önce dünyada Eurosport’u almıştı bu grup...
Eurosport’ta yüzde 20 olan payını bu yılın başında yüzde 51’e çıkararak Eurosport’un hakim yayıncısı oldu...
Olimpiyatların yayın hakkını da alarak ilk büyük adımını attı.
Şimdi Eurosport Avrupa’da önemli bir değişikliğe gitmeye karar verdiler.
Bütün Avrupa’ya ortak yayın yapan Eurosport’lar yerine yerel kanallar kurmaya başladılar.
Sadece Türkiye’de yayın yapacak Eurosport Türkiye’yi kurmak için de kolları sıvadılar...
Bu kanalda Avrupa liglerinin ve önemli spor organizasyonlarının canlı yayınının dışında yerel spor olaylarını da canlı yayınlayacaklar.
TLC ise daha çok kadınlara yönelik programlar yayınlayan bir yaşam kanalı olarak yayıncılık yapacak...
Türkiye pazarına Discovery gibi güçlü bir oyuncusunun girmesi yayıncılığımız açısından önemli...
Reklam değil set kostümü
Cem Yılmaz’ın giydiği ve arkasında yeni filmi “Ali Baba ve 7 Cüceler” logosu olan sweatshirt’ü sadece reklam amaçlı tasarladığını mı sanıyorsunuz...
Bu reklam amaçlı yapılmış bir tişört değil, set kostümü...
Bu yaz Bulgaristan’da Nu Boyana Stüdyoları’nda çekti Cem Yılmaz bu filmi...
O film stüdyolarında çekilen filmlerde de set çalışanları görev yaptıkları filmlerin bu tür logolu kıyafetlerini giyerler...
Hangi ekibin hangi filmde çalıştığı belli olsun diye...
“Ali Baba ve 7 Cüceler”in set ekibi de belli ki bu sweatshirt’leri giyiyordu...
Cem Yılmaz da bunu sırtına geçirmiş...
Ha güzel reklam olmuş mu, olmuş tabii...
Sezen Aksu’yla 40 yıllık yolculuk
Sezen Aksu geçen ay Sezen’li Yıllar adlı konserlerini yapacaktı...
Ancak yaşanan terör saldırıları ve seçim atmosferi nedeniyle 23-24 Ekim’deki bu konserlerini erteledi... Dün ilanını gördüm, 15 ve 16 Ocak tarihlerinde verecek bu konserlerini...
Volkswagen Arena’da...
Burası şehrin en güzel kapalı konser alanlarından biri...
40 yıla damgasını vuran şarkılarıyla izleyenleri görsel zenginlikle müthiş bir yolculuğa çıkaracak Sezen...
Yeni yılın ilk güzel konseri olacağı kesin...
Seyahat özgürlüğü biraz daha kısıtlandı
Trafik cezalarına yapılan zamları ne kadar destekliyorsam, pasaport harçlarına yapılan zamları o kadar eleştiriyorum...
Çünkü bu kadar yüksek harç bedellerini, insanların seyahat özgürlüğünün önündeki en büyük engel olarak görüyorum.
Bir yıllık pasaport ücreti defter parasıyla birlikte 237 liradan 251 liraya çıktı...
4-10 yıllık almaya kalkarsak artık 587,5 lira yerine 621,5 lira ödeyeceğiz...
Bir de buna Avrupa’nın fahiş vize ücretleri eklendiğinde ortaya küçük çaplı bir servet çıkıyor.
4 kişilik bir ailenin daha yurtdışına adım atmadan 3-5 bin lirayı gözden çıkarması demek bu...
Üstelik hâlâ yurtdışına çıkarken 15 liralık harç pulu almaya da devam ediyoruz.
Tüm bunlar seyahat özgürlüğünün önünde engel değil de nedir?
Paylaş