Paylaş
Boğaz görüntüsü ve Liverpool’lu futbolcuların yan yana göründüğü billboard’lar var Londra sokaklarında.
Kesinlikle yanlış bir strateji...
Düşünün, Malezya gelip Türkiye’deki turizm tanıtımlarında Galatasaray’ı kullansa nasıl olur?
Fenerbahçe, Beşiktaş taraftarı koşarak Malezya’ya mı gitmek ister, yoksa Malezya’ya gıcık mı olurlar?
Tabii ki ikincisi...
“Neden benim takımımı kullanmadı?” diyen Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarının Malezya’ya gideceği varsa da gitmez!
Türkiye de, İngiltere’deki tanıtımında Liverpool takımını kullanıyor.
Hem de Londra sokaklarında...
Londra takımları Arsenal, Chelsea, Fulham’ın taraftarları nasıl bakıyordur sizce o Türkiye ilanlarına?
Manchester United’lı taraftarlar, Liverpool’un sloganı “You’ll never walk alone”u kullanan Türkiye’ye tatile gelmek ister mi?
Bu kampanyayı diğer ülkelere de taşıyacakmış Kültür ve Turizm Bakanlığı... İtalya’da Juventus’la, Rusya’da CSKA Moskova ile anlaşma imzalanmak üzereymiş...
Oldu olacak İspanya’da da Real Madrid’le anlaşıp Barcelona sokaklarına koyun ilanları...
Turizmimiz patlayacaktır!!
THY’nin dünyaca ünlü futbol takımlarıyla çalışıp iyi sonuç alması, aynısının turizmde de işleyeceği anlamına gelmez.
THY bilinirliğini artırmak için yaptı onu... Oysa Türkiye zaten bilinen, tercih edilen bir tatil rotası...
Mustafa Sarıgül bir tek playback’i çözemedi
Popçular yardım konseri beceremez deyip durdum.
Deniz Seki “Van İçin Pop” konserinde sahneden yanıt vermiş;
“Yapamaz diyorlardı bakın birbirimize kenetlendik.Yapabileceğimizi kanıtladık...”
Mustafa Sarıgül organize etmeseydi, görürdüm... Neyse buna da şükür.
4 bin kişi izlemiş konseri (Sarıgül’ün katkılarıyla), 358 bin lira toplanmış (Sarıgül’ün katkılarıyla)...
Bu gelirle Van’a Öğretmen Evi yaptırılacak, Sarıgül’ün katkılarıyla...
Mustafa Sarıgül çıkıp şarkı söyleyemeyeceği için sadece o işi popçulara bıraktı, onlar da çıkıp playback yaptı!
Neyse buna da şükür!
Playback de olsa zaman ayırıp organizasyona katkı sağlayan, zaman ayıran, çıkıp şarkı söyleyen bütün popçulara teşekkürler.
Yılbaşı baykuşu!
Evde oturanlar: Birbirinden kötü televizyon programlarına maruz kalacaksınız. Yılbaşı eğlencesi adı altında sıkıcı stüdyo programları ve dizilerin yılbaşı özel bölümleriyle yeni yıla girmek fazlasıyla iç karartıcı değil mi...
Yurtdışına gidenler: Hayatınızın en kötü yılbaşı gecesini geçireceksiniz. Dünyanın dört bir yanından çılgın gibi eğlenmek için o şehre gelenlerle, birbirinize zehir edeceksiniz yılbaşı gecesini...
Evde parti yapanlar: Boşuna zorlamayın, eğlenmek için türlü türlü numaralar yapmanıza gerek yok. Tombala oynasanız da, içip içip çıldırsanız da sabah kalktığınızda ne kadar kötü bir eğlence olduğunu anlayacaksınız.
Dışarıda partileyenler: İşte hayatınızın en büyük hatasını yaptınız. Yılbaşı gecesi dışarıda eğlenmeye gidilmeyeceğini hâlâ öğrenemediniz mi? Kötü yemek, kötü servis hem de kazık... Çok yazık!
Sokağa çıkanlar: Yılbaşına bir meydanda/sokakta kalabalıkla girmekten daha kötü bir şey olamaz. Başınıza her şey gelebilir! Kadınsanız tacize, erkekseniz kafanıza maytap gelmesine hazırlıklı olun!
Son söz: Son 10 yıl içinde yukarıdakilerin hepsini denemiş biri olarak yılbaşı gecesi hiçbir şey yapılmayacağını öğrenmiş bulunuyorum. Önceden hiçbir plan yapmayın, işi akışına bırakın, sonra pişman olmayın!
Paylaş