Tuba’ya ceza kesilsin

Tuba Ünsal yeni aldığı Vespa’sıyla gezinirken fotoğrafçılara yakalanmış Bebek’te.

Bizde motor sürücüleri havadar seyahet etmeyi sevdiğinden kafasında kask yok.

Anlaşılan, ilk öğrenmesi gerekeni öğrenmeden motorun üzerine çıkmış Tuba.

Roma’ya son gittiğimde üç gün boyunca motosiklet kiralayıp gezdim şehri.

Caddelerde binlerce motor var, kasksız kimse yok.

Hiç abartmıyorum, Roma’da kasksız motor kullanan tek bir Allah’ın kulunu görmedim.

Bizde bazen görüyorum, sürücü arkaya atmış karısını, çocuğunu, kız arkadaşını gidiyor.

Kendinin kaskı var, arkadakinin yok.

Be adam karının, çocuğunun hayatı senden daha mı kıymetsiz?

Daha geçenlerde arabanın altında kalan motor sürücüsünü kaskın nasıl koruduğunu hep beraber görmedik mi?

Yollarda motosiklet sayısı her gün artarken kask kullanma işini de, emniyet kemeri gibi sıkı denetime almanın zamanı geldi.

Bu ülkede 10-15 yıl önce emniyet kemeri kullanılmazdı, sıkı cezalarla bu alışkanlık oturtuldu.

En başta trafik bu işi boşvermemeli, kasksız gördüğü motor sürücüsüne en ağır cezayı anında yazmalı.

Buna da fotoğrafları ihbar kabul edip Tuba’yla başlamalı ki, motor kullanan ünlüler bu işte örnek olmayı öğrensin...

Seda Sayan’a güven Başbakan’a güvenme

Türk halkı en çok Seda Sayan’a güveniyormuş.KMG’nin yaptığı, Temmuz ayı Ünlüler Güven Endeksi’nde Seda Sayan yüzde 44’le birinci olmuş, ikinci sırada yüzde 34’le Cem Yılmaz, üçüncü sırada yüzde 33’le Uğur Dündar var.

İşin ilginci aynı ay yüzde 47’yle sandığı silip süpüren Recep Tayyip Erdoğan, Ünlüler Güven Endeksi’nde yüzde 18’le Beyazıt Öztürk ve Hülya Avşar’ın da gerisinde kalmış.

Abdullah Gül ise sadece yüzde 7’yle 15’inci sırada, Mehmet Ali Erbil’le çekişiyor.

Hal böyle olunca ortaya komik bir sonuç çıkıyor.

Bana kalırsa bu araştırmayı da Tarhan Erdem yapmalı.

Ya da KGM adlı şirket ünlülerle siyasileri ayırıp, elmalarla armutları toplamamalı.

Kandırıldım!

Geçen gün Milliyet’te bir bilgisayar firmasının ilanını gördüm.Sayfanın dörtte üçünü kaplıyor.

İlanın üstünde ve sol tarafından aşağı doğru da 4-5 tane ufak haber iniyor.

Sayfadaki ilk habere baktım, acaba Milliyet niye bunu haber yapmış dedim kendi kendime.

İkinci habere baktım, o daha beter reklam kokuyor.

Sayfanın üstüne baktım, disiplin başlığı olarak Teknoloji yazıyor.

Diğer haberleri de şaşkınlıkla okuduktan sonra sayfanın altında küçücük bir ibare gördüm; Bu bir ilandır!

Nasıl kandırılmış hissettim kendimi.

İnanılmaz bir uyanıklık yapmış ilanı veren firma.

İlan ilk bakışta dörtte üç sayfa görünüyor ama yan tarafta yer alan haberler de aynı firmayla ilgili reklam-haberler.

Yani aslında ilan tam sayfa.

Ama gazetenin haber mizanpajı, fotoğrafların yer aldığı ilanın çevresinde kullanılınca, bir de üstüne Teknoloji başlığı atılınca okuyucu tam anlamıyla kandırılıyor.

Tam sayfa haber mizanpajlı ilanlara alışmıştık da (her şeye rağmen ilan oldukları anlaşılıyor), üçte bir haber-üçte iki ilan kullanılan bu örnek tam kafa karıştırıcı olmuş.

Bir gün sonra aynı ilanı Vatan’da gördüm.

Bu sefer hiç bakmadan geçtim.

Kurgu şaheseri

Bana sorsanız televizyonda montaj işinden en iyi anlayan kimdir diye, ilk sıraya gözüm kapalı Ömür Varol’u yazarım.

Üstelik ben bunu Ömür’ün gıyabında, son 5 yıldır her yerde söylerim.

Şimdi siz de son marifetlerini Fox TV’de izliyorsunuz.

Bizden Kaçmaz’ın her bölümüne bir kurgu şaheseri olarak bakıyorum.

Dan-dun yazı bindirilen magazin haberciliğinde yenilikçi denemeler yapıyor.

Mesela geçenlere Seda Sayan-Tamer Karadağlı haberini öyle bir gerilim filmi gibi anlattı ki izlediğim en lezzetli magazin haberiydi.

Kimi zaman Türk filmi tadında, kimi zaman gerilim katarak, kimi zaman fırlama.

Yeni kuşak magazin haberciliğinin en yaratıcı ismi oldu Ömür Varol.
Yazarın Tüm Yazıları