Paylaş
Uyduruk bir The Umbrella Academy dizisi için bile İstanbul’u boydan boya donattı adamlar...
Organize İşler’e 1 milyon doları verdiler, aylarca bize Netflix konuşturdular.
Basit bir ticari girişimden çok öte bir adım bu.
İngilizce dışında 80 dilde yayın yapıyor adamlar, dünyanın en ücra köşesine bile ulaşıyorlar...
Dünyadaki abone sayısı 140 milyona ulaştı.
Amerikan kültür emperyalizminin son ve en güçlü silahıdır Netflix.
Bizim çocukluğumuz tek kanallı devlet televizyonunda “Zengin ve Yoksul”lar, “Bonanza”lar, “Küçük Ev”ler, “Dallas”larla geçti...
Yeni kurulmuş TRT’nin üretecek bilgisi, birikimi yoktu ve aldığı bu Amerikan dizilerini yayınlardı, sokaklar boşalırdı.
Sonraki yıllarda Hollywood’un bizde ve tüm dünyadaki hegemonyası da cabası.
Ama dünya değişti artık, biz de en kral dizileri yapıyoruz, en iyi filmleri çekiyoruz artık...
Amerika ve Hollywood’un eli armut toplayacak değil elbet.
Bizim çocuklarımıza da kendi yapımlarını izletebilecek formülü bulmalıydılar.
Bizim ve tüm ülkelerin dizilerini de içine alabilecekleri bir platform ürettiler.
Ben nasıl çocukluğumun tek kanallı TV’sinde Amerikan yapıma izleyerek büyüdüysem, benim çocuklarım da bugünün milyon kanallı dünyasında her şeyi Netflix ve Apple’dan izleyerek büyüyor.
Değişen bir şey yok yani, adamlar her koşulda mallarını, kültürlerini dünyaya izlettirmeyi biliyorlar.
İngilizler de yapıyor biz neden yapmayalım
Peki ne yapmalı?
Günümüz dünyasında yaşanan bu ağır dijital savaşta Türkiye de TRT ile yerini almalı.
Netflix, Hulu, Prime Video derken, Apple da benzer bir platform kurmaya hazırlanıyor... Disney’in dijital network’ü bu yıl yayında olacak...
İngiltere de iki büyük yayıncı kuruluşu BBC ve ITV ile topa giriyor ve Netflix’e rakip BritBox adlı yeni bir platform kuruyor.
Dünyaya dizi satan, Amerika’dan sonra en büyük dizi ihracatçısı olan Türkiye neden yok bu oyunda?
Mutlaka olmalı... TRT; Kanal D, atv, Star ve Show’un desteklediği ortak bir çatı kurup bir dijital dünya markası yaratmalı.
Arap dünyasından Latin Amerika’ya, Uzakdoğu’dan Amerika’ya kadar abonelik satacağı ve yerli-yabancı yapımları göstereceği bir dijital platforma dünyadan ilgi büyük olacaktır.
Türkiye’nin dizi sektöründe eli, bu pazarı Amerika ve İngiltere’ye bırakmayacak kadar güçlü.Yeter ki gücümüzün farkında olup ortak hareket edelim.
Kim kazanacak...
Netflix filmleri bu yıl da Cannes Film Fstivali’nde yer almayacak...
Geçen yıl başlamıştı bu gerilim ve Netflix başta Roma olmak üzere filmlerini çekmişti festivalden...
Gelen haberler, karşılıklı görüşme sürse de Cannes Film Festivali komitesinin Netflix filmlerine bu yıl da sıcak bakmadığı yönünde...
Yani Martin Scorsese, Steven Soderbergh, Noah Baumbach’ın yeni filmleri Cannes’da olmayacak.
Merak ediyorum Cannes kaç yıl daha direnecek bu dijital platformlara...
Yarın öbür gün Netflix gibi diğer dijital platformlar da sinema filmlerine yüklendiğinde Cannes ne yapacak? Hepinize kapım kapalı mı diyecek, yoksa süngüsü düşecek mi?
Zamana direnmek imkansız, Cannes da yenilecek sonunda...
Ara transfer
Zaten bu kadar çok dizi içinde hangi oyuncunun hangi dizide oynadığını bilmiyorduk...
Cihangir’de karşılaştığımız genç oyuncuları tanımaz hale gelmiştik.
Bir de şimdi ara transfer modası başladı dizilerde...
Habire devam eden dizilerin kadrosuna yeni isimler ekleniyor, o diziden diğerine konuk oyuncu olarak gidiliyor..
Bundan sonra kim nerede oynuyor, çık çıkabilirsen içinden...
Taksicilere teşekkür...
4. Taksiciler Ödül Töreni önceki akşam Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı...
Binali Yıldırım’ın da katıldığı ve Yılın Siyasetçisi Ödülü’nü aldığı törende sağ olsun taksici dostlarımız bize de Emeğe Saygı Ödülü’nü layık gördüler.
Teşekkür edip yola sahilden devam ediyoruz.
Paylaş