Travesti...

Bu haber dün bütün gazetelerde vardı, Kelebek’te manşetti...
Dikkat ettim, bizim dışımızda herkes hayranların cinsel kimliği üzerine vurgu yapmıştı...
Travestiler yolu kesti...
Korumalar travestileri olay çıkarmadan uzaklaştırdı...
Travestiler tezahürat yaptı diye yazdılar...
Haberin en önemli unsuru bu mudur?
Kadın hayranları ya da erkek hayranları yol kesse cinsel kimlikleri haberde bu kadar öne çıkarılır mı?
Ebru Gündeş’in heteroseksüel, biseksüel, gay, lezbiyen hayranları olabileceği gibi travesti hayranlarının da olmasından daha doğal ne olabilir?
Her hayranının cinsel kimliği üzerinden mi yapacağız haberi?
Biz bu sorunun yanıtına “hayır” dediğimiz için dünkü haberde travesti vurgusunu yapmadık.
Diğer gazetelere bakınca böyle bir noktaya takılmadıklarını gördüm, üzüldüm...

Plaka yayınlanır mı?

Cem Yılmaz, arabasının plakasını değiştirip oğlunun isminin baş harflerini taşıyan yeni bir plaka almış...
Arabanın fotoğrafıyla birlikte plaka da açıkça yayınlanmış bazı gazetelerde.
Ünlülerin arabalarıyla ilgili haberlerde daha bir hassas olmamız gerekmiyor mu?
Yarın biri çıkıp Cem Yılmaz’ın arabasına saldırı düzenlese, vursa kırsa, bunun vebalini ödeyebilir mi o fotoğrafı basanlar?
Cem Yılmaz’ı seven olduğu kadar sevmeyen de olabilir...
Şöhret peşinde koşan bir meczup olabilir...
Ülkenin delisi mi yok?
Ünlülerin arabalarının fotoğraflarını yayınlarken, bu yüzden plakaların açık seçik gösterilmemesi gerekiyor.
Eskiden ünlülerin eviyle ilgili böyle haberler yapılırdı.
Fotoğrafla birlikte açık adres vermedikleri kalırdı bir tek...
Yaza çize bu alışkanlık ortadan kalktı ama aynı özensizlik araba plakalarında devam ediyor...

Gergedan Mevsimi mi Gergedanın Son Şiiri mi?

Monica Bellucci, Belçim Bilgin ve Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı, İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin son filmi konusunda ortada bir karışıklık var...
Adı “Gergedan Mevsimi” mi, “Gergedanın Son Şiiri” mi?
Ben, “Gergedanın Son Şiiri” olduğunu yazdım...
Ama kafama göre değil.
Bahman Ghobadi, Türk medyasına verdiği tek röportajda kendisi söyledi bunu bana...
Çekim aşamasındaydı ve filminden hep “Gergedanın Son Şiiri” diye bahsetti.
Biz de ondan sonra filmi hep bu adla yazdık. Pek çok gazete de “Gergedanın Son Şiiri” olarak yazmaya başladı.
Ama gördüğüm kadarıyla Bahman fikir değiştirmiş ve filmin adını “Gergedan Mevsimi” olarak kullanmaya karar vermiş.
San Sebastian Film Festivali’nde de “Rhino Season”, yani “Gergedan Mevsimi” adıyla gösterildi film.
Yönetmenin tercihine saygı göstermekten başka yapacak bir şey yok...

PSY mi, Ajdar mı?

- PSY müthiş dansçı, dünyayı etkileyen “Gangnam Style” diye bir dans türü çıkardı, Ajdar’ın dansı ise daha çok emprovize saçmalıklar üzerine kurulu...
- PSY’nin klibi bütün dünyada 300 milyon kişi tarafından izlendi, Ajdar’ın “Çikita Muz”u sadece 1 milyon...
- “Gangnam Style” bütün dünyada fenomen haline gelmiş durumda, “Çikita Muz” her zaman yerel kaldı...
- “Gangnam Style”ın Seul sosyetesiyle dalgasını geçen sosyolojik bir eleştirisi var, Ajdar’ın “Çikita Muz”unun verdiği mesajı kendisi bile anlamadı...
Dolayısıyla;
Güney Koreli şarkıcı Park Jae-sang (PSY) ile bizim Ajdar’ı kıyaslamak, karıncayla fili kıyaslamak gibi bir şey.
Amerika’da ortalık “Gangnam Style”la yıkılıyor...
PSY canlı yayında Britney Spears’a “Gangnam Style” dansını öğretiyor...
Ellen’in şovuna katılıyor...
Fitness derslerinde dans müziği olarak kullanılıyor “Gangnam Style”...
İtiraf edeyim, PSY’ı ilk gördüğümde benim de aklıma Ajdar geldi...
Ama klibin sonuna doğru adamı sempatik bulmaya başladım...
Hadi bir itirafta daha bulunayım; ben “Gangnam Style”ın müziğini de dansını da sevdim...