Paylaş
Belgeselin yayınlandığı 22.00-23.00 saat diliminde CNN Türk’ün izlenme payı 6.10 olmuş.
Aynı saatte
A Haber 3.63...
Habertürk 1.24...
NTV 0.77 oranında izlenmiş...
Sadece cenazesi değil, ekrandaki reytingi de çok yüksek olmuş Tarık Akan’ın.
Pazar günü sokaklardaki yüz binler gibi ekran başında da yüz binler uğurlamış usta oyuncuyu.
Kenan oradaydı...
Tarık Akan’ın cenazesine gitmeyen genç kuşak oyuncuları eleştirmiştim.
Cem Yılmaz ve Ozan Güven dışında katılan olmadığını söyleyip, “Tarık Akan’ı önemsemediniz, bari Damat Ferit’e veda etseydiniz” diye sitem etmiştim.
Benim bu yazımdan sonra Kenan İmirzalıoğlu’nun cenazeden görüntüleri ortaya çıktı.
Genç kuşak tüm oyuncuları, “Kenan’lar, Kıvanç’lar, Beren’ler, Şahan’lar, Çağatay’lar, Serenay’lar, Fahriye’ler neredeydi” diyerek sembolleştirmiştim o yazıda...
Yine de adı geçtiği için Kenan’ın cenazede olduğunu not düşeyim de, haksızlık yapmış olmayayım...
Ünlülerin ardından yayınlayacak belgeselimiz bile yok artık
Ne zaman usta bir sanatçıyı kaybetsek, ne zaman özel görüntülere, röportajlara ihtiyaç duysak onun kapısını çalıyoruz.
İyi ki Nebil Özgentürk zamanında “Bir Yudum İnsan” diye bir belgesel çekmiş.
Yoksa kaybettiğimiz ustaların ardından yayınlayacak belgeselimiz bile olmayacaktı elimizde.
Muhsin Ertuğrul’da yapılan törende, Çiçek Bar’da yapılan anmada, cenazenin olduğu pazar gecesi CNN Türk’te hep aynı belgesel yayınlandı.
Nebil’in 2005’te Tarık Akan’la çektiği “Bir Yudum İnsan”...
Tarık Akan vefat edince, revizeler yapmış Nebil, bazı bölümler eklemiş hemen belgesele.
10 yıl önce çekilen bu programdan başka görüntü yok elde.
İşin kötüsü 6-7 yıldır Nebil, “Bir Yudum İnsan”ı da yapamıyor ekranlarda.
Çünkü böyle belgesellere kimsenin ne bütçe ayırdığı var artık ne de zaman...
Bundan sonra kaybedeceğimiz ünlülerin ardından yayınlayacak belgesel bile bulamayacağız.
Geçen gece Çiçek Bar’da Tarık Akan belgeselini izlerken etkilendim.
“Mutlaka bu belgeselleri çekmeye devam etmelisin” dedim Nebil’e.
“Televizyonları bilmiyormuş gibi konuşuyorsun” dedi bana.
Vallahi haklı...
10-15 yıl önce televizyonlarımız kesinlikle daha güzeldi...
Simitçi Feridun Abi’yi ne çabuk unuttuk değil mi?
Yaz başında Cihangir’deki doğalgaz patlamasında kaybetmiştik simitçi Feridun Abimizi...
Üç ayda yığınla sorun yaşanan ülkede unutuldu gitti tabii.
Ailesine yardım sözleri verenler, “Feridun Abi’yi unutmayacağız” diyenler bir bir ortadan kayboldu.
Simitçi tezgahı Cihangir’de aynı yerinde duruyor.
Başında da Feridun Abi’nin kardeşi Cemal Yükseltürk var artık.
Sattığı simitlerle Feridun Abi’den kalan borçları ödemeye, evinde kesilen elektriğini açtırmaya çalışıyor.
Biz yine haftada bir-iki sabah simit almaya devam ediyoruz ondan.
“Verilen hesap numaralarına, açılan kampanyalara destek geldi mi?” diye sordum geçen sabah.
Bugüne kadar yapılan yardım, bin lirayı bile bulmamış.
“Abimden kalan yüklü bir elektrik borcu var, karanlıkta oturuyoruz” deyince, Avrupa yakası elektrik dağıtımını yapan CLK Boğaziçi Elektrik’teki arkadaşlarıma sordum durumu.
“Abonenin elektriği kesik, yüklü borcu var” bilgisini öğrenince, “Cihangir’in simitçisi rahmetli Feridun Abi’nin evi olduğunu” söyledim oranın.
Öyle kapattım telefonu.
Önceki gün Cemal’den öğrendim...
Simitçi Feridun Abi’nin evi olduğunu öğrenince hemen aramışlar, kesik olan elektriği açmışlar, borçları yeniden yapılandırıp ötelemişler.
Duyunca nasıl sevindim anlatamam.
Rahmetli Feridun Abi’nin ailesine kimsenin yapmadığı yardımı CLK Boğaziçi Elektrik yapmış oldu.
Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Altın Portakal kafası
Altın Portakal’ın ilk tanıtım toplantısı geçen hafta İstanbul’da yapıldı.
Önce küçük bir grupla yemek, ardından kalabalık bir grupla bir davet organize edildi Sortie’de.
Son anda gidemediğim bu davet, Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’in ev sahipliğinde gerçekleşti.
Türel’in bu yılki Altın Portakal programını anlattığı davetin İstanbul’da yapılması önemliydi.
Sonuçta medyanın merkezi burası ve Altın Portakal havasını İstanbul’dan estirmeye başlamak doğru.
Altın Portakal’ın bu kafasını sevdim.
Paylaş