Paylaş
Ne yazık ki yıllar yıllar boyunca talan edilmiştir. Yarımburgaz’da büyük emeği olan Prof. Mehmet Özdoğan Hoca’yla yıllar önce mağaraya yaptığımız gezide, duvarlardaki “Ali Ayşe’yi seviyo” yazılarını ve define avcılarının talanlarını görmüştük.
Zaten daha önce de Yeşilçam’ın platosu olarak çeşitli filmlerde kullanılmış.
Aynı mağaraya Muhteşem Yüzyıl ekibinin izinsiz girip çekim yaptığı haberleri yansıdı medyaya.
Hani Pargalı’nın okla vurulduktan sonra Nigar Kalfa tarafından tedavi edildiği mağara var ya, işte orası Yarımburgaz...
O dizi ekibinin ışıklar, kameralarla, oyuncuların meşalelerle lambur lumbur girdiği yer tam 400 bin yıl öncesinden izler taşıyor.
Bu vurdumduymazlık dünyanın hiçbir yerinde yapılmaz, yapılamaz!
Topkapı Sarayı’nın bazı bölümlerini yeniden inşa eden, dekor ve kostüme milyonlarca dolar harcayan yapımcı için bir mağarayı yeniden inşa etmek çok zor olmamalı.
O sahneler Yarımburgaz’da değil de bir dekorda ya da SıT alanı olmayan sıradan bir mağarada çekilseydi ne fark ederdi?..
Hiçbir şey!
Mağaraya nasıl izinsiz girildiğini de anlamış değilim.
Yıllardır o mağaranın kapısına demir parmaklık koyar ıstanbul Üniversitesi...
Tarihi eser hırsızları her seferinde sağını solunu yamultup içeri girer...
Üniversite yılmadan düzeltir demir parmaklığı...
Demek talancıların dışında artık yapımcılara karşı da önlem alması gerekiyor üniversitenin.
Bu işin Muhteşem Yüzyıl’a yaptırımı ne olacak, takip edeceğim.
Köpeğin yeteneğine kaldık!
Yetenek Sizsiniz’in takipçisi değilim.Dolayısıyla sezon boyunca kimler ne hünerler sergiledi bilemiyorum.
Ama finalde birinci olan köpeğin şovunu bulup izledim.
Türkiye’nin yeteneği bu köpekse, koca bir sezon sonunda buluna buluna yetenek diye bu köpek bulunduysa, gerçekten bu ülke yetenek fakiri demektir...
ınternette piyano çalıp şarkı söyleyen, DJ’lik yapan köpekler bile varken sevimli Max’in yaptıklarına birincilik vermek şaka olmalı...
Geçen sezon Yıldız Tilbe’yi, Bülent Ersoy’u taklit ederek birinci olan Sefa için de benzer şeyler söylemiştim...
“Bu taklitlerin nesi orijinal, Sefa’nın bu yeteneklerle bir şey olması imkansız” demiştim... Sahi nerelerde ‘büyük yetenek’ Sefa?..
Ama bu yıl köpeğin birinci seçildiğini duyunca Sefa’ya haksızlık yaptığımı düşünmeye başladım.
Mösyö Stamboli
Hayatının son döneminde, üst kat komşum olarak tanıştım onunla...
şark Ekspres Vapur Acentesi’nin kurucusu; Bernard Stamboli...
Bizim için Mösyö Stamboli’ydi.
Gözleri zor görüyordu artık.
Bu kadar mı iyi kalpli, bu kadar mı şeker, bu kadar mı tatlı bir komşusu olur insanın... Kimi zaman Nişantaşı’ndaki evinde kalırdı, kimi zaman Cihangir’de bizim apartmanda...
Önceki gün Nişantaşı’ndaki evinde son nefesini verdiğini öğrendim.
Dün Hürriyet’te sayfa sayfa vefat ilanlarını görünce “Ne güzel komşumuzdun sen Mösyö Stamboli” deyiverdim...
Toprağın bol olsun.
Erkeğe şiddete son!
Şanlıurfa’da kadının biri kıskançlık krizine girip imam olan eşinin üzerine kızgın yağ dökmüş.
Yetmemiş üzerine bir de kaynar su boca etmiş adamın.
Zavallı imam diyor ki;
“Ben karımın üzerine kızgın yağ döksem toplum beni linç ederdi, neden bana sahip çıkılmıyor”...
Vallahi haklı!
O yüzden buradan haykırıyorum;
Erkeğe de şiddete son!
Paylaş