Paylaş
Olduğu yönünde kuvvetli ihtimaller var.
Ali Eyüboğlu, MÜYAP’ın Youtube’daki kanalında milyonlarca sahte izlenme olduğunu yazınca iş ayyuka çıktı.
Benim kişisel kanaatimi soracak olursanız, biri ya da birilerinin manipülasyon yaptığına inanıyorum.
Elde kanıtım var mı? Yok...
Tanığım var mı? Yok...
Sadece kanaat...
Ancak kanaat değil verilerle hareket etmek gerekiyor.
Dün Mehmet Tez, bu işi yapan sanatçılardan biri olarak Emre Aydın’ın adını verdi.
2008’de MTV’den Avrupa’nın en sevilen sanatçısı ödülünü almasını ben de zamanında çok eleştirmiştim.
Mehmet Tez, “dijital numara” çevrilerek yapıldığını söylüyor bu işin...
Emre’yi günah keçisi ilan etmek de doğru değil.
Başka kimler var?
Ben de bunu merak ettiğim için MÜYAP’ın kuracağı bağımsız komisyonda yer almayı kabul ettim.
MÜYAP’tan aradılar ve “Böyle bir komisyonda yer almanızı rica ediyoruz, komisyon üyeleri herhangi bir ücret almayacak, verilerle ilgili her araştırmayı yapmanızı sağlayacağız” dediler.
Arzu Çağlan, Naim Dilmener, Yavuz Hakan Tok ve ben olacağız bu komisyonda...
Yarın ilk toplantımızı yapacağız...
İşleyişin nasıl olacağını, neler yapacağımızı yarın konuşacağız...
Yarın ilk toplantıda işleyişle ilgili kafama yatmayan bir şey olursa komisyon göreve başlamadan teşekkür edip ayrılacağım...
Devam edersem de hiç merak etmeyin, hangi sanatçı ya da hangi şirket manipülasyon yapıyorsa peşine düşeceğiz...
Fırçanı tadında bırak...
Cihangir’de spontane gelişen, bir mahalle sakini tarafından tamamen hoşluk olsun diye yapılan merdiven boyama işi, kendini bilmez birkaç belediye çalışanının merdivenleri griye boyamasıyla bir anda ülke çapında sivil itaatsizlik eylemine dönüştü.
İstanbul’da çeşitli semtlerde ve diğer şehirlerde önüne gelen merdiven boyamaya başladı...
Birkaç ay önce Rio’da Şilili bir seramik sanatçısının yaptığı merdivenlerin fotoğrafını paylaşmıştım sosyal medyada.
Yıllarca dünyanın her yerinden topladığı/gönderilen seramikler ve çinilerle favelaya çıkan merdivenleri rengarenk bir sanat eserine çevirmişti.
Şilili sanatçı Jorge Selaron 2013’ün Ocak’ında yıllarca çalıştığı/yaşadığı o merdivenlerin başında ölü bulundu.
Sabah kalkanlar bir kefene sarılmış olarak buldular sanatçının cesedini...
Önce favela çetelerinin işi dendi ama daha sonra yardımcısının öldürdüğü ortaya çıktı, nedeni bilinmiyor.
Selaron Merdivenleri bugün Rio’nun en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Hava karardıktan sonra gitmeyin tehlikelidir.
Cihangir’in merdivenleri de böyle olabilir.
Zaten Başkan Ahmet Misbah Demircan da krizi bu kez çok iyi yönetti ve hemen çözdü. Buraya kadar her şey çok güzel, merdivenlerin yeniden rengarenk olması da güzel...
Ama eline her fırçayı alanın önüne gelen merdiveni boyaması güzel değil... Tadı kaçıyor işin...
Biri de çıkıp şehirdeki en güzel merdivenler olan Galata’dan Bankalar Caddesi’ne inen Kamondo Merdivenleri’ni boyamaya kalksa?
Kamondo Ailesi’nden Abraham Salomon adına yapılan bu merdivenler başlı başına sanat eseri zaten...
O yüzden merdivenleri ilk boyama fikri güzeldi...
Griye boyanmasına tepki olarak fırçaları kapmak güzeldi...
Rengarenk merdivenlere yeniden kavuşmak en güzeli oldu...
Bundan sonrası kabak tadı...
Köprüye turistik yaya yolu
Geçen yıl ağustos başında, “Köprüye turistik yaya yolu yapılsın” diye bir yazı yazmışım...
Hazır köprüler bakıma girecekken, Boğaz köprüsünün altına yapılacak turistik bir yaya yolunun para kıracağını söylemişim...
“Şu an iki kıtanın tam ortasındasınız” yazısı altında çekilecek turistik fotoğrafların Eyfel önünde, Brooklyn Köprüsü’nde çekilen turistik fotoğraflar kadar karakteristik olacağını iddia etmişim...
Geçen gün bir baktım TİM’in (Türkiye İhracatçılar Meclisi) eski Başkanı Oğuz Satıcı bu fikrin patentini
almış.
Köprünün altına kurulacak seyir terası projesini hazırlatıp Kadir Topbaş’a göndermiş...
Olur da hayata geçerse vallahi telif davası falan açacak değilim, ilk turu ben atayım yeter Sayın Oğuz Satıcı...
Tabii Başbakan’dan, Ulaştırma Bakanı’ndan, Vali’den, Belediye Başkanı’ndan sonra canım...
Paylaş