Şahan Gökbakar'la Acun Ilıcalı arasındaki rating rekabeti mahkemelik olma yolunda.
Şahan'ın her hafta programında Acur Arazi adlı bir bölüm yapması üzerine harekete geçen Acun Ilıcalı, bu bölümü kaldırması için Şahan'a ihtar çekti.
Bu olay cuma günü yaşandı.
Ancak Şahan'ın bu uyarıyı dikkate almadığını cumartesi yayınlanan Dikkat Şahan Çıkabilir'de gördük.
Acur Arazi bölümü yine programda vardı.
Olayın böyle alevlenmesinin altında artık her iki programın da cumartesi günü aynı satte yayınlanıyor olması yatıyor.
İkisi de yakından tanıdığım, yeteneğine güvendiğim, sevdiğim isimler.
Geçen hafta ikisiyle de konuştum.
Şahan diyor ki;
"Bu bir mizah. Ben medya kahramanlarını karikatürleştiriyorum. O zaman Hulki Cevizoğlu da, Tayfun Talipoğlu da, Reha Muhtar da bana dava açsın"...
İlk bakışta doğru bir mantık. Ama bir de Acun'un söyledikleri var;
"Bunu bir hafta, iki hafta yapsa güler geçerim. Ne var ki programın sabit bölümü haline getirdi. Üstelik hakaret var. Acur, hıyar demek!. Şahan taklidini yaptığı kime bugüne kadar hıyar diyebildi. Bana da diyemez".
Şahan'ın buna karşılık savunması şu:
"Ben Acun'a acur demiyorum orada Acur olan benim"...
Bu tartışma bitecek gibi değil.
Acun, "Şimdi ben stüdyoya bir köpek ya da maymun alsam, ona da Şahan ismini koysam. 'Hadi oğlum Şahan taklit et bakayım' desem şık olur mu?" diyor.
Acun, Şahan'ın "İlk 100'e giremedi" gibi sözler söylemesinin de gerçeği yansıtmadığını, üstelik kanalların rating açıklamamak üzerine yaptığı centilmenlik anlaşmasına aykırı olduğunu söylüyor.
İşin ilginci Acur Arazi, Dikkat Şahan Çıkabilir'in en çok izlenen bölümü.
Dakika dakika ratinglere bakıldığında, programın en yüksek izlenme payına ulaştığı bölümün Acur Arazi olduğu görülüyor.
Dolayısıyla Şahan bu bölümden vazgeçme niyetinde değil.
Ancak Acun da bunun altında kalacak gözükmüyor. Şimdilik ihtar çekti, bir adım sonrası dava olacak.
Ben ilk başta, Acun'a "Gereksiz alınganlık yapıyorsun, takma bu işi kafaya, gülüp geç" diyordum.
Ancak gelinen noktada, bendeki "Kim haklı" ibresi Acun'a dönmeye başladı.
Bu polemikte daha sağlam yerde duruyor. Siz ne dersiniz, mizah insana her şeyi söyleme hakkı verir mi?
Ah şu gazeteciler
Orhan Pamuk, Tayfun Ertan'ın programında, hakkında dava açılan sözleri İsviçreli gazetecinin kendisini tahrik etmesi üzerine söylediğini açıkladı.
"Çok kötü bir röportajdı, adamla sonunda kavga ettik zaten. Beni sürekli tahrik etti, kışkırtıcı sorular sordu" dedi.
Orhan Pamuk gibi bugüne kadar dünya medyasına sayısız röportaj vermiş, kelimelerin nasıl kullanılacağını çok iyi bilen biri bile İsviçreli gazetecinin tahriklerine kapılıp, "1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü" diyebiliyor.
24 yaşındaki bir kadın okurum da "Siz gazetciler olmasaydınız, Gamze Özçelik'in görüntülerinden kimsenin haberi olmayacaktı" diye yazmış.