Paylaş
Neydi dünkü haber?
Ayşe Hatun Önal, Cem Yılmaz’ın evinde geçirmiş hafta sonunu...
Eve de şömine odunu takviyesi yapmış Cem Yılmaz’ın yardımcıları...
Gerçekten de çuvalın içinde şömine odunları belli oluyor fotoğraflarda.
Eğlenceli, güzel bir magazin haberi bu...
Bunun karşılığında da Cem Yılmaz, “yorumsuz” dört kare fotoğraf paylaştı Twitter hesabından...
Şömine odunları... Sonra işlenip kalasa dönmüş hali... Sonra A4 kağıdı... En son da gazete olmuş hali...
Odunun işlenerek gazeteye dönmesini özetlemiş dört kare fotoğrafla...
Aynı odunla şömine de yakarsınız...
Gazete de yaparsınız demeye getiriyor.
Bu da Cem Yılmaz’ın olaya kendi üslubuyla verdiği zekice bir yanıt...
Sosyal medyanın yaygınlaşması, her ünlünün kendini istediği gibi ifade etme özgürlüğünü de doğurdu.
Eskiden gazeteler yazardı, ünlüler sesini duyurabilmek için 40 takla atardı.
Şimdi öyle mi, isteyen istediği habere yanıtı anında yazıyor, istediği gibi yalanlıyor, istediğini söylüyor.
Yüzbinlerce, milyonlarca takipçilerine istediklerini duyuruyorlar.
Magazinci-ünlü dünyasına müthiş bir zenginlik getirdi bu.
Eskiden olduğu gibi sokaklarda kavga-dövüş yapmalarındansa böylesi çok daha iyi...
Yeter ki karşılıklı hakaret olmasın...
Yoksa gazetelerin
Cem Yılmaz’ın evine şömine odunu taşınmasını haber yapması da...
Cem Yılmaz’ın buna esprili bir dille yanıt vermesi de normal...
Bu durum böyle olmaya da devam edecek.
Not:
Cem’i asıl geren şömine odunu haberi yapılması değil, evinin önünde sürekli paparazzilerin nöbet tutması...
Etiler’deki evini bilmiyorum Cem Yılmaz’ın ama gördüğüm kadarıyla “kameralara açık, korunaksız” bir konumu var evinin...
Çocuklar da sokağın başında durup gireni çıkanı görüntülüyorlar.
Cem Yılmaz adına sevimsiz bir durum olduğunu kabul
ediyorum...
Serenay’ın sanat aşkı
Son dönemin hakkıyla parlayan oyuncusu Serenay Sarıkaya’nın tablo aldığı haberlerini okuyunca çok sevindim.
Yolun başında bir oyuncunun...
Ne kadar iyi kazansa da henüz maddi olarak yükünü almamış bir ismin...
Genç yaşında bir şöhretin...
Sanata, resme, heykele meraklı olmasına, bunlara yatırım yapmasına ancak sevinebilirim.
Gergedan Sanat Galarisi’nin sahibi Ayten Soykök’ün yakın arkadaşı olması, sanatçı Cemal Soykök’ün arkadaşının kardeşi olması bir şeyi değiştirmez.
Sanat merakı böyle arkadaşlarla başlar zaten...
Serenay Sarıkaya, Cemal Soykök’ün iki tablosunu satın almış, daha önce böyle bir merakı var mıydı bilmiyorum.
Ama umarım ileride iyi bir koleksiyoner olur.
Genç kuşak oyuncuların resme ve çağdaş sanata ilgisinin devam etmesi dileğiyle...
Pirinç ucuzlayacak
Karatay çıldıracak!
Pirinçte KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e düşecek olmasıyla pirinç fiyatlarının düşeceği söyleniyor...
Pilav yemeyi bırakalı herhalde bir yıl oldu.
Neredeyse hiç yemiyorum.
Ama Türk insanı için pilavın ne demek olduğunu iyi biliyorum...
Bu ucuzlamaya çoğunluk sevinecektir ama küplere binecek bir isim de olacak: Canan Karatay...
Sürekli “Pilav yemeyin, pilav şekerdir, uzak durun” diye uyaran Canan Karatay’ın söylediklerini kimse dinlemeyecek artık.
Bu indirimden sonra Karatay’ın tavsiyelerini dinleyenlerin sayısı azalacaktır.
Ne diyelim, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın!
Selfie çubuğu!
Dünyanın en saçma icadıydı, yasaklanmaya başlaması çok iyi oldu...
Önceki gün İstiklal Caddesi’nde turist bir çift gördüm, ellerindeki selfie çubuğuna karşı en güzel pozu vermeye çalışıyorlardı.
Onların görüntüleri çekilip internete konsa başlıbaşına komedi zaten.
Selfie çılgınlığından sonra ortaya çıkan selfie çubuğu İngiltere’deki O2 Arena, Wembley Arena gibi önemli konser mekanlarında yasaklandı.
Daha önce de Arsenal, Tottenham gibi takımların statlarında seyir zevkini bozduğu gerekçesiyle yasaklanmıştı selfie çubuğu...
Yüzde 100 katılıyorum.
Yüzde 100 destekliyorum bu yasağı...
Selfie meraklılarının ellerinde uzun çubuklarla gezmeleri, mümkünse her yerde yasaklanmalı...
Paylaş