Paylaş
Zeynep Ocak’la eskiye dayanan bir arkadaşlıkları var mı bilmiyorum ama bir “Teksaslıyı” böyle konuşturmak büyük başarı...
◊ Unutamadığı aşkını... (Merak etmeyin Serenay değilmiş.)
◊ Hayranı olduğu 74 yaşındaki Helen Mirren’le asansörde kalsa öpüşmek isteyeceğini...
◊ Eski sevgilisinin 8 sene sonra rüyasına girdiğini..
◊ Amerikan futbolu oynarken amigo kızla sevgili olduğunu...
◊ En kötü flörtünü...
Her şeyi tüm samimiyetiyle anlatmış...
Ama en çok şaşırdığım “Yaşamayanlar”daki rol arkadaşı Nilperi Şahinkaya’yla ilgili itirafıydı...
Öpüşme sahnelerini anlatırken, “Nilperi soğanlı, sarımsaklı dürüm yiyor sonra da gel beni öp diyordu” dedi Bürsin...
Bir erkek oyuncuya kadın rol arkadaşıyla ilgili böyle bir itirafı yakıştıramadım ilk duyduğumda.
Olmaz çünkü, yakışık almaz...
Kadın oyuncunun da bunu söylemesi olmaz da, erkeğin hiç olmaz...
Ama sonra YouTube kanalında Kerem’in açıklamalarını izledim...
Belli ki Nilperi’yle kankalar ve kadın-erkek gibi değil de kankaların öpüşmesi gibi olmuş söz konusu öpüşme de...
Nilperi de umursamamış, Kerem de...
Hatta “Canım benim o” diyerek samimiyetlerini anlatmış Kerem.
Bana kağıt üzerinde itici duran bu açıklama, videoyu izleyince sempatik geldi.
Ama tabii önemli olan Nilperi’nin bunu nasıl bulduğu...
Bu açıklamadan rahatsız olduğuysa, kadınlardan çekeceğin var demektir Kerem...
Hepimiz magazinciyiz
Ertuğrul Özkök, Tuğrul Eryılmaz’ı da magazin yazarı ilan etti ya tamamdır artık, hepimizin magazin yazarı oluğunun teyididir bu...
Benim meslek hayatımda etkisi olan üç büyük gazeteciden ikisi Özkök ve Eryılmaz’dır...
Diğeri de rahmetli Ufuk Güldemir...
Rahmetli Ufuk Abi, magazine her zaman çok sıcak bakan bir isimdi.
Özkök, MGD’ye üye olacak kadar magazini önemseyen bir isim, günümüzün de en iyi magazin yazarıdır.
Şimdi yıllardır magazine burun kıvıran Tuğrul Eryılmaz da magazin yazarı oldu ya, tamamdır...
Hepimiz magazinciyiz artık.
Zaten magazin yazamayan tek bir yazar göstersenize bana...
40 yıllık gezgin
Bizim meslekte davetlerle dünyayı en çok gezen, hatta -kendi defalarca yazdı- geçmişte resmi PR ve menajerlik işi yapan, gitmediği ülke ve organizasyon kalmayan 1 numaralı gazeteci kimdir?
Hıncal Uluç...
Kimse bu konuda eline su dökemez. Şimdi son yıllarda yurtdışı seyahatlerine yorgunluk olur diye gitmek istemiyor. Hatta kendine pasaport bile çıkartmıyor ya, “Çok geziyor, Türkiye’de durmuyor” diye diline Ertuğrul Özkök ve Hürriyet yazarlarını doladı...
Hatta bu konuda okur temsilciliğine bile soyundu, çetele tutuyor...
Hıncal Abi, elini vicdanına koy söyle, 70’ine kadar gezmediğin yer, gitmediğin ülke mi kaldı...
Son 10 yıldır gitmediğin için, gidenlere neden çemkirir oldun?
Ayrıca çetele tutacaksan bir tek Hürriyet değil, kendi gazetendeki yazarlarına da bak lütfen. Hatta yiyeceğimiz yemekte istersen ben anlatayım sana...
Ferrari’sini parçalayan televizyoncu
Ferrari’sini satan bilgeyi duymuştuk da Ferrari’sini parçalayan televizyoncuyla ilk kez karşılaştık...
Kazadan sonra Acun Ilıcalı ile konuştum.
Sanki ölümden dönen, parçalanan arabanın içinden burnu kanamadan çıkan, ölümcül bir kaza atlatan o değilmiş gibi rahat anlatıyordu olayı...
Belki de daha önce de motosikletle ölümcül kazalar geçirip, vücudunda platinler takılınca insan böyle rahat karşılıyor meseleyi...
Sağ arka lastiği patlamış, refüje çarpmış, araba yolda dönmüş, vatandaşlar hemen yardımına koşmuş.
“Verilmiş sadakan varmış” dedim.
“Sana bir şey söyleyeyim mi, adamlar iyi araba yapıyormuş” dedi.
Paylaş