Son olarak D-Smart da eklenince, televizyonun yanında üst üste yerleştirdiğim kutuların yüksekliği televizyonun boyuna yetişti.
Ev kablodan, televizyonun yanı kutudan, masanın üzeri uzaktan kumandadan geçilmiyor.
Aşağıdan yukarıya doğru kutuları sayayım;
1-VHS video
2-DVD player
3-Digitürk
4-DVD (kaydedici)
5-Uydu alıcısı
6-D-Smart
7-Play Station
8-Wireless
Kablolu yayın da var da Allah’tan onun kutusu yok.
Geçen gün Nuri Çolakoğlu, Anten AŞ’yi anlatırken "Bir kutu koyacaksınız yayınlar cam gibi olacak" dedi.
"Hayır" dedim, "Evdeki kutular Pisa Kulesi gibi ha devrildi ha devrilecek, bir tane daha ekleyemem"...
Şaka değil, koca bir kule oldu, yanından geçerken rüzgarımdan yıkılacak diye korkuyorum.
Geçenlerde bizim sihirbaz Necmi Yıldırım (nam-ı diğer Magic Necmi), "Abi DVD lazım, sende iki tane var alayım mı birini" dedi.
"Alma Necmi" dedim.
"Benim evdeki yayın sistemi Türkiye’deki hassas dengelerden daha hassas, birine dokunursan hepsini bozarsın" diye de durumu açıkladım.
Dinlemedi! Gitti aldı DVD’yi.
Sonra ne mi oldu; evdeki sistemi eski haline getirebilmek için tam bir hafta uğraştı.
En az dört defa gitti geldi eve, zaten o sistemi düzeltmek için sihirbaz olmak lazım.
Eskisi kadar televizyon izlemesem de işte o hassas sisteme gittim D-Smart’ı da ekledim. Şimdi fark ettim Necmi pilleri de değiştirmiş, kumandaları bir tasnif edeyim, D-Smart’ı da bir ara anlatırım artık.
Gerçek komedyen
Yıllar önce bir gösterisinde mi kişisel sohbetimizde mi şimdi hatırlamıyorum, Cem Yılmaz’dan protokol önünde oynamanın ne kadar zor olduğunu dinlemiştim.
Belediye başkanları, valiler gelip en önde oturur hiçbir şeye gülmezler diyordu...
Cem Yılmaz’ın, Mehmetçik Vakfı gecesinde Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve Silahlı Kuvvetler mensuplarından oluşan resmi topluluk karşısına çıkacağını öğrendiğimde bu olay geldi aklıma... Kim bilir ne kadar zorlanacak dedim.
Üstelik Cem Yılmaz şehitler ve gazilerle ilgili yapılan sunumdan sonra sahne almış.
Yani herkesin gözü yaşlı, salonda duygu seli tavan yapmışken...
Böyle bir atmosferde, son derece resmi bir topluluğun karşısına çıkıp da komiklik yapmak için gerçek bir komedyen olmak gerekir.
Cem’in anlattıkları ve salondaki kahkahaları gördükten sonra bir kez daha, bu adamın hakkını vermek gerek diye düşündüm.
Ağzına, zekana sağlık Cem Yılmaz.
O salonu senden başkası böyle güldüremezdi.
Malatya’nın 10 puanına yazık değil mi?
Gençlerbirliği Oftaş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Süper Lig’e çıktı. Üçüncü takımı, yapılacak play-off maçları belirleyecek.
3’üncü Malatya, 4’üncü Diyarbakır, 5’inci Kasımpaşa, 6’ncı Altay arasında oynanacak maçtan sonra Süper Lig’e bir takım daha çıkacak.
Üçüncü takım neden play-off’la belirleniyor?
Bu statü sonucunda, sezon boyunca 61 puan toplayan Malatya ile 52’şer puan toplayan Diyarbakır ve Kasımpaşa, 51 puan toplayan Altay bir anda eşit duruma geliyor.
Yani Malatya’nın bir yıl boyunca Altay’dan 10 puan fazla toplamasının hiçbir değeri yok. Bu adalet mi?
Şimdi Malatya-Altay oynayacak; Altay galip gelirse lig liderinden sadece 5 puan geride olan Malatya’nın bir sezonluk başarısı çöpe gidecek.
Diyarbakır-Kasımpaşa da, 9 puan az kazandıkları Malatya’yla aynı kefede...
Bu yüzden gönlüm önce Altay, sonra Diyarbakır’dan yana olmasına rağmen Süper Lig’e Malatya’nın çıkmasını istiyorum. Aksi halde adalet yerini bulmayacak.
Kasımpaşa’yı neden mi istemiyorum?
Başbakan Erdoğan’la bir ilgisi yok canım, sadece ligdeki İstanbul takımı sayısı 5 olacağı için...