Paylaş
Mekanların çoğu sigara yasağını takmıyordu, kendince çözümler üretmişlerdi.
Kimi mekanını sigara
içilen-içilmeyen şeklinde fiili olarak ikiye böldü...
Kimi gece 23.00’ten sonra sigarayı serbest bıraktı...
Kimi tavana iki pencere açıp teras süsü verdi...
Sonunda yasak fena halde delinmişti ve tam “bu iş yürümeyecek” diyorduk ki, Sağlık Bakanlığı ceza işini belediyelerden alıp mülki amirlere devretti.
Yani artık sigara cezalarını belediye değil, valilik ve kaymakamlıklar uygulayacak... Müşterinin açık havadan kapalı mekanlara gireceği kış mevsimi öncesinde çok yerinde bir karar.
Çünkü belediyelerin tanıdık mekanlara iltimas geçtiği, görmezden geldiği ya da arada bir göstermelik cezalar kestiği biliniyordu. ?imdi bu durum ortadan kalkacak. Yasak daha bir ciddi uygulanacak.
Sigaranın market ve bakkallarda tezgah altına inmesi de çok doğru bir uygulama.
Dükkanların en görünür yerinde, sağlığa en zararlı ürünün satılıyor olması saçmaydı zaten. Hükümet bu son iki kararıyla sigara yasağı konusunda taviz vermeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu...
Klarnet eşliğinde Pulp Fiction
Gürol Ağırbaş, Köprüler Beyaz Perde adlı bir albüm çıkardı.
Unutulmaz filmlerin müziklerini bizden enstrümanlarla, kendince yorumlamış...
Arizona Dream, Baba, Kadın Kokusu, Zorba, Ateş Arabaları, Amelie’nin yer aldığı 12 filmin müzikleri var bu albümde...
Ud, saz, keman, klarnet, darbuka girince işin içine bildiğimiz, sevdiğimiz film müzikleri bambaşka, eğlenceli bir hâl almış.
Ben en çok Pulp Fiction’ı sevdim.
Bir de Aşık Veysel’in Dostlar Beni Hatırlasın’ıyla başlayan Son Mohikan’ı...
Tavsiye ederim.
Boynuz kulağı geçince!
Bülent Ersoy, Passaparola’ya katılıp “Türkiye’de arşivlerde 55 bin eser var, ben 25 binini biliyorum” diye uçunca Muharrem Akduman şu açıklamayı göndermiş bana:
“TSM arşivlerinde okunan, notası mevcut eser sayısı 15 bin 569’dur...
Türk Halk Müziği eserlerinin toplam sayısı da 13 bin 157. Buna 10 bin arabesk şarkı eklesek dahi Bülent Hanım’ın verdiği rakama ulaşmak mümkün değil... Kaldı ki hocası Sn. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça her zaman 7-8 bin eseri bildiğini söyler... Bülent Hanım hocasını da mı geçti yani...”
NG’ye bir öneri
Aslında önerinin sahibi Ata Demirer...
Tarkan’ın National Geographic’te yaptığı seslendirmeyi herkes gibi ben de eleştirdim ya, “Yatak odası sesiyle seslendirmiş” dedim hani...
Melis Alphan, bunu sormuş Ata’ya...
Ata’dan da bayıldığım bir öneri gelmiş.
“NG, Ertem ?ener’e belgesel seslendirtsin. ‘Bu akbabanın 20 kardeşi var, biri Manchester City Kültür Parkı’nda’ diye anlatır” diyor Ata...
Bence bayramın esprisi budur.
?ampiyonlar Ligi izleyicileri, futbolcularla ilgili en garip detayları veren Ertem ?ener’le ilgili bu espriye eminim benim kadar çok gülmüşlerdir.
Not: Tarkan demişken...
Çevre ve hayvan hakları konusunda otorite ve genel anlayışa karşı cesur bir duruş sergiliyor.
Kurbanla ilgili söylediği “Bazı gelenekler keşke biraz değişse” çıkışı da pek çok sanatçınyn cesaret edemeyeceği türden...
Bayramın ‘çıktı’ haberleri
Carolin’in erotik filmi çıktı...
? “Öyle Bir Geçer Zaman ki”de Carolin’i oynayan Alman oyuncunun erotik filmi ortaya çıkmış. İşte sansürcülere yeni fırsat! Bu dizi hem şiddeti öne çıkarıyor hem de erotik filmlerde rol alan oyuncuları oynatıyor diye başlayın yaygaraya!
Atatürk’ün türkü plağı çıktı...
? Atatürk’ün kendi sesinden türkü plağı sadece Tarık Akan’da varmış. Atatürk bu plakta “Çalın Davulları” türküsünü söylüyor. O kadar hatasız, o kadar profesyonel bir ses ki, “Atatürk’ün kulağı bu kadar mı iyiydi” dedirtti bana. Nedense inandırıcı bulamadım.
Anguslar dişli çıktı...
? Yumuşak başlı görüp de uysal koyun sananlar yanıldı. Kurban Bayramı’nın direnişçisi ithal anguslar çıktı. Ama yurtdışında domuzlarla aynı yabani hayatı paylaşan angusların kurban olarak kesilip kesilmemesi konusunda görüş bildiren bir din hocası çıkmadı, ona şaşırdım...
Paylaş