Sevgililer Günü komedisi

Tam batıyla doğu arasında kalmış, batı kültürüyle İslam kültürü arasında gidip gelen bize özgü bir sıkışmışlık...

Bir yanda Roma Katolik Kilisiesi’nin inanışından yola çıkan Aziz Valantine günü, diğer yanda mübarek ayların başlangıcı olan Mevlit Kandili...

İkisini de kutlamak istiyoruz...

Peki ikisi aynı geceye gelince ne olacak?..

Hooop Sevgililer Günü’nü iki gün öne çekelim...

Bunu yapan kim?

Oteller, eğlence yerleri, mağazalar, alışveriş merkezleri...

Hazır 12 Şubat’ta cuma gecesine denk düşmüşken fırsatı değerlendirip Sevgililer Günü’nü iki gün öne aldılar.

Madem bu iş bu kadar kolaydı geçmişte yılbaşıyla ramazan ayı aynı güne denk düştüğünde neden aklınıza gelmedi bu?..

Ramazan nedeniyle yılbaşı gecesini 10 Ocak’a falan alsaydınız ya...

Ben Sevgililer Günü’ne kapitalizmin kurmacası olduğu, tüketimi artırmaya yaradığı için düşmanlık besleyenlerden değilim...

Fena mı, herkesin sevdiğini hatırladığı, ona hediyeler aldığı, yemeğe çıkıldığı bir gün var işte.

Ama değil mi ki bu iki gün geri, üç gün ileri çekilebilecek bir oyuncağa dönüştü birden buz gibi soğudum Sevgililer Günü’nden.

Bıraksaydınız bu yıl da Mevlit Kandili yüzünden sönük geçecekse sönük geçseydi Sevgililer Günü.

İsteyen Kandil’i kutlasaydı, isteyen Sevgililer Günü’nü.

Özel bir günün, günüyle oynamak da nereden çıkmış...

Tinerci ve notlar

* Tolga Karel’in Hıncal Uluç’un yazısını destekleyeceği aklımın ucundan geçmezdi zaten. Çünkü Tolga’nın bu olaydan nasıl kahrolduğunu iyi biliyorum. Tolga Karel dün hurriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada Sabah gazetesinin bu yönde yaptığı haberin doğru olmadığını söyledi.

* Sinema biletleri bizde neden bu kadar pahalı? Amerika’da 8 dolar, bizde 20 liradan aşağı bilet bulmak zor... Her sinema salonu, her film farklılıklar gösteriyor ama büyükşehirlerde ortalama bilet fiyatı Amerika’dan yüksek. Korsanın bu kadar önünü açan bir etken de bu olmasın sakın...

* Taksim’de SAT komandosunu bıçaklayarak öldüren tinerci üç-dört yılda serbest kalırsa, sonrasında göz hapsinde tutulmazsa, yeniden sokaklara dönerse, bir genç kıza musallat olup da sonunda kızın babası tarafından bıçaklanırsa suçlu kimdir?.. Ya o tinerci çocuk birini daha öldürecek ya biri o çocuğu öldürecek. Tüm bu olup biteni seyretmemesi gereken yetkililer olunca biz huzurlu bir toplumda yaşıyor olacağız...

Mekan oynatıyor

Cem Yılmaz’ın dediği kadar varmış, mekan oynatıyor Galatasaray’ı...

Eskişehir maçına çok ilgi olmaz diye gittik satada, tribünler yine doluydu, seyirci coşkuluydu, takım istekliydi.

Bunun tek nedeni Galatasaray’ın yeni stadı...

Arena Stadı’nın her hafta eksiklikleri gideriliyor.

Orada maç izlemek her hafta daha da keyifli hale geliyor.

Hele bir de Galatasaray böyle oynadıkça...

Bu arada Hagi’ye de bir not düşmek lazım; 3-0’ın rehavetiyle yaptığı değişikliklerle maçı kaybeden adam olacaktı neredeyse...

Skor 3-0 olsa bile Galatasaray’ın hala güvenilecek bir takım olmadığını Hagi unutmamalı.

Haberci reklamda oynayamazsa...

Cüneyt Özdemir’in oynadığı Finansbank reklamları üzerine bir ay önce “Gazetecilerin reklamda oynamasına karşı değilim” diyerek şunları yazmıştım;
“Haber programı sunanlar reklamda oynayabiliyor da, haber bülteni sunanlar niye oynayamıyor?

Cüneyt Özdemir oynuyorsa, Mehmet Ali Birand da oynayabilmeli ya da ikisine de yasak olmalı.

Siyaset Meydanı’ndaki Ali Kırca’nın reklamda oynayıp, Show Haber’deki Ali Kırca’nın oynayamaması gibi bir şey bu”...

RTÜK son toplantısında bu konuyu ele aldı ve Cüneyt Özdemir’li Finansbank reklamları yüzünden 16 kanalı uyardı.

Reklamı yayınlamaya devam eden kanala 500 bin lira para cezası kesecek.

RTÜK’ün gerekçesi; “Haber veya güncel programları düzenli olarak sunan kişilerin görüntü ve seslerine reklamlarda yer verilemez”.

Peki hepimizin bildiği bu kuralı Finansbank ve reklam ajansı nasıl bilmez?..

Koskoca reklam kampanyası başlatılırken haberci oynatmanın riski var mı yok mu diye düşünülmez mi, hiç değilse RTÜK’e telefon açılıp danışılmaz mı?..

Benim merak ettiğim şu; Cüneyt’li Finansbank reklamlarını durduran RTÜK, Metin Şentürk reklamlarına ne diyecek...

Malum Metin Şentürk hem 24’te düzenli olarak haber bültenini sunuyor...

Hem Media Markt’ın reklamlarında oynuyor.

Şimdi RTÜK ne yapacak; Metin Şentürk’ü haberci olarak mı değerlendirecek yoksa haberleri sunan şarkıcı olarak mı?..