Paylaş
Nasıl köpürüyor...
Nasıl kızgın anlatamam...
“Ne demek orta vermek” dedim...
Başladı anlatmaya...
- Böyle bir değerlendirme sistemi varmış Devlet Tiyatrosu yönetiminin, haberim bile yok benim... O değerlendirmeye göre de bana orta puan vermişler...
Oyunculuğuna mı, neye orta puan vermişler?
- Bilmiyorum ki neye vermişler... 40 yıllık oyuncu olarak bana orta vermek ne demek ya!
Orta alınca ne oluyor peki?
- Prim hakedişini kesiyorlar... Devlet Tiyatrosu oyuncularının 3 ayda bir aldıkları prim var... Onu kesiyorlar...
Ne kadar bir prim bu?
- 3200 lira mı ne...
Bu parayı alamadığın için köpürmüyorsun şu an herhalde?
- Tabii ki onun için değil... 3200 liranın peşinde olmayacağımı bilirsin. Ben itibarımın peşindeyim... 40 yıldır oyuncuyum, emekliye ayrılacağım dönemde bana bunu yapıyorlar... İtibarımı, oyunculuğumu zedeliyorlar... Ben bu yüzden itiraz ediyorum... Bana orta veren adamların oyunculuk kariyeri ne ki bana orta veriyorlar...
Ne zaman emekliye ayrılıyorsun?
- Ağustos ayında... Giderayak bana jest yaptılar...
Şu anki Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik arkadaşın değil mi?
- Genel müdürü değil, vekili... Gençliğinde bana getirdiklerinde benim oyuncu olmaz dediğim biri... Çok yakın dostum olan, elimizde büyüyen Nejat Birecik buna bana yapan üstelik... En son ameliyatımda ziyaretime geldi, “Geçmiş olsun Tarık abi” dedi...
Neden böyle yapıyor peki, en azından sana sormadan?
- Neden olacak, çingeneye beylik vermişler önce babasını kesmiş... Kaldı ki bu yönetim zamanında bana verilmiş bir görev yok... “Tarık Bey gel şunu oyna” demediler. 40 yıldır görev reddetmedim ben Devlet Tiyatroları’nda...
Kaç yıldır oynamıyorsun Devlet Tiyatroları’nın bir oyununda...
- 4-5 yıldır oynamıyorum...
Ama oynamadan maaş alan oyuncular hep tartışma konusu olmuştur...
- Bu oyuncuların meselesi değil, Devlet Tiyatroları yönetiminin meselesidir... Devlet Tiyatroları çok önemli misyonu olan kurumdur, doğru yönetilmezse hep bu tartışmalar yaşanır...
Bergüzar’dan Sezen şarkılarına caz yorumu...
Bergüzar Korel, dizi çalışmalarına ara verdiği bu dönemde hayranlarına güzel bir sürpriz yaptı...
Sezen Aksu’nun 12 şarkısını yorumladığı bir albüm çıkardı...
Bergüzar Korel’in, eşi Halit Ergenç gibi (onun da Zeki Müren albümünde bir şarkısı geliyor) şarkı söylemeyi sevdiğini biliyorduk ama bunu bir albümle süsleyeceğini tahmin etmemiştik...
Kafasında hiç böyle bir şey yokken Aykut Gürel konuyu gündeme getirip teklif etmiş ve ortaya bu albüm çıkmış...
Aykut ve Bergüzar bu çalışmada albüme bir ad vermemişler...
Sezen Aksu şarkılarına yakışacak bir isim bulamadıklarından mı, yoksa tek başına kullanılan Bergüzar isminin satışı tetikleyeceğinden mi bilinmez...
Kapakta büyük punto Bergüzar yazıyor, üzerinde ise daha küçük puntoyla Korel...
Peki nasıl yorumlamış Bergüzar Korel, Sezen Aksu şarkılarını...
Tamamen caz tadında...
Bütün şarkıların altyapısı, yorumları caz türünde...
Buna uygun şekilde de daha ağır tempoda söylüyor şarkıları Bergüzar Korel...
Yani “Şarkı Söylemek Lazım”ı, “Kaybolan Yıllar”ı, “Büklüm Büklüm”ü klasik ritminden daha ağır bir tempoda dinleyeceksiniz...
İyi ki de böyle yapmış Bergüzar...
40 yıldır dinlediğimiz Sezen şarkılarına başka bir yorum katmış...
Çok da güzel olmuş...
Pürüzsüz sesi bu tarza çok iyi oturmuş...
Ben bu albümü dinlerken, küçük bir caz barda, saksafon ve gitar eşliğinde sahnede Bergüzar’ı, yanında piyanoda Aykut Gürel’i hayal ettim...
İnsanların bir şeyler yudumladığı 200-300 kişilik şık, butik bir mekanda, Bergüzar’dan ayda bir mini caz dinletileri...
Bu albümden sonra bunu düşün Aykut ve albüme ikna ettiğin gibi sahneye de ikna et Bergüzar’ı...
En sevdiğim 6 Bergüzar yorumu
12 şarkılık albümde Bergüzar Korel’in en sevdiğim 6 yorumu şöyle oldu:
1- El Gibi
2- Seni Gidi Vurdumduymaz
3- Kaybolan Yıllar
4- Kaç Yıl Geçti Aradan
5- Güllerim Soldu
6- Küçüğüm
Kim bu Deli Dumrul’lar...
Fotoğraftaki ünlü oyuncuları tanıdınız mı?
1990’ların ikinci yarısından, Devlet Tiyatroları sahnesinden bir kare bu...
Evet bildiniz...
Soldaki Selçuk Yöntem, sağdaki Tarık Ünlüoğlu...
Biri “Kim Milyoner Olmak İster”le, diğeri “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”la ekranlara geliyor şu sıralar...
İki usta oyuncu 90’ların sonuna doğru Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen “Deli Dumrul”da birlikte oynamışlar...
Gençliklerinde aynı evi paylaşmışlar...
40 yıl önce başlayan dostlukları bugün de aynen devam ediyor...
Milli takımın reytingi yükseldi
Avrupa Futbol Şampiyonası yaklaştıkça, hazırlık maçlarında peş peşe galibiyetler gelince, A Milli Futbol Takımı’nın reytingi hızla yükselmeye başladı...
Sadece ekran değil, kamuoyu reytingi de yükseldi...
Taraftarla Milli Takım arasında buzlar eridi...
Yıldız oyunculara sevgi arttı...
Milli Takım yeniden popüler hale geldi...
Ekran reytingleri de bunun kanıtı:
İsveç maçı 12.18 reyting, 27.81 share...
Avusturya maçı 11.19 reyting, 25.27 share aldı...
Tek dileğimiz haziranda bu reytinglerin iyice patlama yapması...
Bu ay Kıraç’ı konuşacağız
Kıraç, uzun süredir ortalarda yoktu. Dizi müzikleri, eşi Ayşe Şule’yle yürüttükleri yapım işleri derken uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu...
Ama bu ay en çok konuşacağımız isimlerden biri olacak Kıraç... Neden mi?
Önümüzdeki günlerde çıkacak Zeki Müren albümünde seslendirdiği şarkı yüzünden...
Dinledim Zeki Müren’in “Berduş” şarkısına getirdiği yorumu...
Çok şaşırtıcı, çok iyi ve çok farklı...
Eminim dinleyen herkes çok sevecek bu yorumu...
Mabel Matiz, “Sultan Süleyman” şarkısıyla nasıl Aysel Gürel albümünün yıldızı olduysa...
Kıraç da “Berduş” şarkısıyla Zeki Müren albümünün yıldızı olacak...
Benden söylemesi...
Paylaş