Paylaş
“Atatürk’ün mirasını yiyor” diyorlar...
Savarona bakımsızlıktan hurdaya döndüğünde isyan ettiniz...
Kahraman Sadıkoğlu’na kiralanıp turistik amaçla hizmet verdiği zaman isyan ettiniz...
Yatta fuhuş partileri yapılmasına haklı olarak isyan ettiniz...
2013’te Türkiye Cumhuriyeti yatı geri aldı ve protokol yatı haline getirdi, şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullanmasına isyan ediyorsunuz...
Çok merak ediyorum bu Savarona ne amaçla kullanılsaydı memnun olacaktınız?
Kaldırıp müzeye koysak sevinirdiniz herhalde...
Cannes’da, İstanbul Boğazı’nda Savarona’da yapılan partilere, davetlere, kokteyllere defalarca katılan biri olarak yıllarca yazdım...
Savarona’nın turistik amaçla kiralanması asıl Atatürk’ün hatırasına yapılmış büyük saygısızlıktır diye...
Kiralayanlar fuhuş partileri bile yaptı geçmişte...
Devlet bu tekneyi geri almalı diye yıllarca söyledik...
Sonunda geri alındı ve ilk kez protokol yatı olarak geçen gün kullanıldı...
Geçmişte Atatürk kullanıyordu, bugün Erdoğan kullanıyor, yarın seçilmiş bir başka Cumhurbaşkanı kullanacak...
Bunun nesinden rahatsız oluyorsunuz...
Bundan güzel bir devlet geleneği olabilir mi?
Atatürk’ün yatının fuhuş yuvası ya da parti mekanı olmasındansa Türk devletinin resmi protokol yatı olması hepimizi mutlu etmeli...
Gurur vermeli...
MHP, Avşar’a haksızlık yapıyor
12 Eylül’de idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatının anlatılacağı Veda Mektubu filminde Pehlivanoğlu’nun annesini Hülya Avşar’ın oynayacak olması MHP’lileri kızdırdı...
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Şehidimizin annesi rolünün Hülya Avşar’a verilmesi kötü niyettir” dedi...
“Kendi çocuğuna anne olmaktan uzak bir tipi şehidimizin annesi rolünde oynatma hadsizliğine müsaade etmeyiz” diye çıkıştı...
MHP bu konuda tamamen yanlış düşünüyor...
Birincisi Hülya Avşar’ın kendi çocuğuna annelik yapmadığını nereden çıkardınız, hep üzerine titredi, titriyor Zehra’nın...
İkincisi bu filmde Hülya Avşar’ın oynamasına kızmanız değil, sevinmeniz lazım...
Çünkü Hülya oynarsa Pehlivanoğlu’nun hikayesi çok daha geniş kitleler tarafından izlenip, bilinecek...
Çok daha fazla konuşulacak...
Ülkücü fikirlerin, bunu şiar edinen birinin yaşamının daha geniş kitlelere ulaşmasını istemiyor musunuz?
Avşar’ın oynaması buna da yarar...
Senaryoda titizlenin, filmin nasıl çekildiğine titizlenin ama titizlenmeyeceğiniz tek şey Hülya Avşar’ın oynaması olmalı...
Dünyanın en radyo programı
Türkiye’de radyo yayıncılığının 88. yılında TRT FM’de, Dünyanın En Radyo Programı adı altında her perşembe ilginç bir program yayınlanıyor...
Ankara, İstanbul ve İzmir stüdyolarından, eş zamanlı üç radyocu, bir moderatör program yapıyor...
TRT’den Erhan Konuk İstanbul’da, Doğuş radyolarından Bay J ve moderatör Erkan Yavaş İzmir’de, Muzo Ankara’dan katılıyor programa.
Sanki aynı stüdyodaymış gibi yayın yapıyorlar.
Radyonun gücünü, sempatisini göstermek isteyen üç radyocu, 19 Mart’ta işi daha büyütüp üç farklı ülkeden yayın yapacak: Azerbaycan, Almanya ve Bosna Hersek...
Bakü, Berlin ve Saraybosna’dan yapılacak yayından sonra hayallerinde üç kıtadan, ardından üç okyanustan yayın yapmak ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek var...
Bu tür renkli işler radyoculuğa yeni bir soluk getiriyor, öncü olan TRT FM’i kutluyorum...
Nilüfer ilk kez Sezen’den şarkı aldı
Türk pop müziğinde yıllarca bir tarafta Sezen Aksu-Onno Tunç, diğer tarafta Nilüfer-Kayahan ikilisi vardı...
İki büyük müzisyenin iki büyük yorumcuyla buluşması Türk pop müziğine onlarca unutulmaz eser kazandırdı.
Bu süreçte de Nilüfer hiç Sezen Aksu’dan şarkı almadı...
Ta ki geçtiğimiz günlere kadar...
Geçtiğimiz gün Nilüfer, Sezen Aksu’ya giderek yeni albümü için şarkı seçmiş...
Sezen Aksu’nun Haydi Kızlar şarkısında karar kılmışlar...
Haydi Kızlar, Nilüfer’in söyleyeceği ilk Sezen şarkısı olacak.
Bu arada Nilüfer’in albümünde Onur Baştürk’ün İki Eski Sevgili şarkısının da yer aldığını öğrendim...
Peki ne zaman çıkacak Nilüfer’in bu albümü?
Hadi onu da söyleyeyim de hayranları daha fazla meraklanmasın... Mayıs ayının ilk haftasında...
İlkbaharı Nilüfer şarkılarıyla yaşamak güzel olacak...
Bu arada Beşiktaş Belediyesi’nin konserinde yıllar sonra ilk kez birlikte sahneye çıkan Nilüfer’le Kayahan arasında pürüz kalmadı...
Artık Nilüfer istediği zaman konserlerinde, sahne programlarında eskiden olduğu gibi Kayahan’ın şarkılarını söyleyebilecek...
Bunun karşılığında da Kayahan’a telif ödeyecek...
Paylaş