Rüzgar gibi geçti

Bob Dylan, Açıkhava’ya çıktı; çaldı, söyledi, çekti gitti...

Haberin Devamı

Hadi “Maraba ıstanbuuul” demesini beklemiyoruz da, bir “Hello”, bir “Bye bye” der insan değil mi?
Yok...
Son derece cool’du...
Seyirciyle hiç muhatap olmadı, tek bir kelam etmediği gibi seyircinin attığı laflara da dönüp bakmadı...
ışimi yapar, çalar giderim havasındaydı...
Tamam baba hiçbir konserinde seyirciyle mıç-mıç ilişki kurmuyor, tamam hep cool ama açıkçası bu kadarını da beklemiyordum ben...
ısteksizmiş gibi geldi bana...
Ara vermeden 1 saat 40 dakika sahnede kaldı. ışin ilginci “Hurricane”, “Oh Sister”, “Sara”, “One More Cup of Coffee” gibi en bilinen şarkılarını da söylemedi.
Ben ‘tüm zamanların en iyi şarkısı’ seçilen “Like a Rolling Stone”dan da ümidimi kesmiştim ki bis’e çıktığında bu şarkıyı söyledi.
Müzik zevki çok yüksek arkadaşlar bana kızacaklardır şimdi, Bob Dylan’dan ne anlarsın diye...
Ben onları ayrı tutuyorum ama eminim 5 bin kişilik Açıkhava’da 4 bin 900 kişi bu bilinen şarkılarını dünya gözüyle canlı dinlemek isterdi Bob Dylan’dan...
Twitter’dan “Hurricane” hayranı olduğunu öğrendiğim Derya Sazak’ın da onlardan biri olduğunu düşünüyorum...
70 yaşındaki Bob’un performansı yerindeydi, mızıka soloları falan ne nefes varmış dedirtti, unutulmaz bir geceydi ama...
Dedim ya sanki bir ufacık dokunuş eksikti...

Haberin Devamı

Menajerin akraban olursa...

Bizdeki sanatçıların en büyük hatalarından biri, menajerlik, organizasyon işlerini hemen bir yakınlarına vermeleridir...
Bakın palazlanan ünlülerin etrafına...
Menajeri, organizatörü ya bir akrabasıdır ya da eşi, kardeşidir.
Demet Akalın da organizasyon işlerini eşi Önder Bekensir’e vermiş.
Ne büyük hata...
Demet’in iddiasına göre de, organizasyon işlerinde rakamı az gösteren kocası, çaktırmadan farkı cebine atıyormuş.
Ne kadar güven üzerine kurulu bir ilişki değil mi?
Boşanıyorlar şimdi...
Sanatçılar işle akrabalık ilişkilerini, hele hele karı-koca ilişkisini karıştırmamayı öğrenmeliler.
Demet örnek olsun...
Bırakın bu işi profesyoneller yapsın.


Altın Koza yapılmalıydı

İskenderun’da yaşanan terör saldırısı ve ısrail’in gemi baskını nedeniyle Adana Büyükşehir Belediyesi, Altın Koza Film Festivali’ni erteledi.
Festivalin tarihi 7-13 Haziran...
Daha başlamasına beş gün var.
Bu beş günde Türkiye gündeminde neler değişir neler, niye bu kadar acele karar verdi Büyükşehir Belediyesi?
ıki-üç gün daha gelişmeleri bekleyip, ona göre karar vermek en doğrusu olmaz mıydı?
Sinema Yazarları Derneği çok doğru bir tepki göstermiş.
Festivalde “Filistin’de Sinema Yapmak” diye bir bölüm olduğunu, sinemacıların dayanışmasının engellendiğini söylemiş.
Belediyenin “ınsanlar kan ağlarken biz eğlenemeyiz” açıklaması tam bir talihsizlik.
Sinemaya sadece eğlence olarak bakanların düzenleyeceği festivalden ne hayır gelir?
Belli ki gönülleri yoktu festival yapmaya, son gelişmeler bahaneleri oldu.

Yazarın Tüm Yazıları