Rıza’nın Göztepe aşkı

Rıza’nın Göztepe aşkına da bayılıyorum...

Babası takımın eski amigosu İsmail Kocaoğlu zaten.

Çocukluğundan beri babasıyla Göztepe maçlarına giden ve bunları da röportajlarında çok güzel anlatan biri Rıza...

Göztepe’nin yeni açılan harika bir stadı var; Gürsel Aksel Stadyumu...

Pazar günü yeni stadın açılış maçına Göztepe-Beşiktaş karşılaşmasına Rıza’nın gitmemesi beklenemezdi zaten.

Yeni stat... Büyük maç...

İşte o çok özel günde Rıza Kocaoğlu takımını yalnız bırakmamış. Yılların amigosu İsmail Kocaoğlu da...

Hatta maçtan önce baba-oğul sahaya inmişler, seyirciye üçlü çektirmişler.

Ortaya bu güzel fotoğraf çıkmış...

En ufak bir şiddet... En ufak bir taşkınlık... En ufak bir aşırılık yok...

Biri amigo, biri ünlü bir oyuncu baba-oğul takım aşkıyla sahada, seyirciyle bütünleşmiş...

Sonrasında bilin bakalım ne oldu...

6222 sayılı sporda şiddeti düzenleme yasası çerçevesinde ceza gelmesi gündemde baba oğula...

Tabii futbolda şiddeti tek yapan Rıza zaten!

Başkanların kışkırtan sözleri, TV’de yorumcuların seyirciyi gazlayan hönkürmeleri, kavgalar, dövüşler şiddet değil, Rıza’yla babasının seyirciye üçlü çektirmesi şiddet...

En ağır cezayı verin bunlara...

Bir daha ne maça gidebilsinler, ne stada...

Profesör!

Profesör sıfatıyla kalkmış Avustralya’daki yangın felaketini...

Çin’deki virüsü...

AIDS’i, Ebola’yı “gayretullaha dokunmakla” açıklıyor...

Daha da ötesi var...

“Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz saydığımız için” bizim de başımıza benzer felaketlerin geleceğini söylüyor.

8 yaşında bir kız çocuğu babası olarak...

Ülkemde bu sözleri söyleyen profesör sıfatlı birinin olmasına;

 Üzülüyorum...

 Kızıyorum...

 Olmaz olsun diyorum...

 Kahroluyorum...

Baba Bryant...

80’ler Magic Johnson...
90’lar Michael Jordan...
2000’ler Kobe Bryant...
2010’lar LeBron James...
Şu liste bile ‘bir yıldız kaydı’ sözünün ne kadar doğru olduğunu gösteriyor bize...
Kobe Bryant’ın 41 yaşında olması...
Bir efsane olması...
Los Angeles’ın kralı olarak anılması...
Hepsi ama hepsi tamam da...
Beni en çok üzen kızlarıyla kurduğu ilişki ve müthiş baba tavrıydı...
13 yaşındaki kızını antrenmana götürürken öldü...
Çocuklarına zaman ayıran babaları çok seviyorum.

Galata’da bir teras

Vedat Milor,  Amerika’dan İstanbul’a geldiğinde her seferinde Galata’da Georges Otel’de kalır.

Son geldiğinde röportaj için orada buluşmuştuk.

Çok güzel bir terası vardır buranın, yıllar önce Fransız restoranıyken gitmiştim bir kez...

Uzun süre sonra geçen sabah kahvaltıya gittim terasa.

“Restaurant 24” olmuş adı...

Cağaloğlu Hamamı ve Lokanta 1741’i işleten ekip üstlenmiş işletmesini...

Güzel manzara, güzel hizmet, güzel bir ambians...

İyi bir akşam yemeği için de akılda bulunması lazım...