Paylaş
“Sosyal medya paylaşımlarında küfürlü konuşan, gazeteci tokatlayan birini bir basın kuruluşu nasıl onurlandırmaya kalkar” diye sordu...
Sevgili Yüksel, Reynmen’i gazetecilere saldırdığı için en çok eleştirenlerden biri biziz...
Elbette bu tasvip edilecek bir hareket değil...
Ama bunu yaptı diye bir şarkıcıyı ‘cezalandırmak’ da bizim işimiz değil.
Sean Penn de gazeteci tekmelemişti...
Hatta kariyerinin ilk yıllarında gazeteciler kafalarına kask takarak Sean Penn’i takip ederlerdi. Bu fotoğraflar hâlâ Hollywood’un ünlü kafelerinin, otellerinin duvarını süsler...
Daha da ilginci var, 2009’da, gazeteciyi tekmelediği yıl “Milk”le En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandı Sean Penn..
2004’te de “Gizemli Nehir”le kazanmıştı...
Kimse de kalkıp “Gazeteci tekmeleyen nasıl Oscar’la ödüllendirilir!” diye sormadı.
Sean Penn, bunu yaptığı için 300 saat sosyal hizmet veren bir kurumda çalıştı, 36 saat öfke kontrolü seansına katıldı, makinesini kırdığı gazetecinin tüm masraflarını karşıladı, o ayrı...
Sean Penn’i hukuk cezalandırdı, Oscar jürisi değil...
Reynmen’in de yaptığı hatanın farkında olduğunu, bir daha tekrar etmeyeceğini ümit ediyoruz.
Saldırdığı Show TV’nin değil bizim muhabirimiz olsaydı da emin ol Reynmen’i yine aday gösterirdik...
Çünkü bizim işimiz kızgınlıkla, intikam duygusuyla birilerini cezalandırmak değil.
Öyleyse bize kızan, bizi eleştireni de aday göstermeyelim...
Geçmişinde hata yapanları da listeden çıkaralım...
Gazetecilerle ünlüler arasında bu sürtüşmeler hep oldu, hep olacak. Önemli olan her iki tarafın da işi kan davasına çevirmemesi.
Yaptıkları işi beğen ya da beğenme sevgili Yüksel, biz Reynmen, Ezhel, Şanışer’i ve tüm diğerlerini yok sayamayız...
Pantene Altın Kelebek, popüler kültürü ödüllendiren bir törendir ve herhalde kabul edersin ki popüler kültüre bu yıl onlar damga vurdu.
WhatsApp olmasaydı
Perşembe günü saat 13.59’da meydana gelen 5.8’lik deprem sonrasında telefonlar kilitlendi.
Saatlerce doğru düzgün çalışmayan GSM hatları vardı, olacak şey değil...
Dün Hürriyet Ekonomi’de Ahmet Can’ın uzmanlara danışarak telefonların neden kilitlendiğini araştırdığı bir yazısı vardı...
Yok 2.5 G’ymiş, yok 3G’ymiş...
8 şeritli otoban gibiymiş de, 3 şeride sıkışıyormuş falan filan...
Ee, tüm bunlardan bize ne?
Millet çoluğuna çocuğuna, sevdiklerine ulaşabildi mi, ulaşamadı mı ondan haber verin bize...
Saatlerce ulaşılamadı, daha ötesi yok bunun...
5.8’de böyle oluyorsak Allah korusun binaların yıkıldığı daha büyük bir depremde, panik anında ne yapacağız?
WhatsApp olmasaydı yanmıştık...
Perşembe günü herkes WhatsApp üzerinden haberleşti.
Bravo Çağla
Çağla Kubat’la “Başka Yerde Yok”u yaptığımız yıllardan tanışırız.
Bana rüzgar sörfünü öğreten de odur, hoş devam etmedim ama...
Çağla ise bu sporu hiçbir zaman bırakmadı. Evlendi, anne oldu ama Alaçatı’da sörfe hep devam etti. Türkiye şampiyonlukları, uluslararası başarılar elde etti.
Uzun süredir de kendi adına kurduğu Windsurf Academy’de genç sporcular yetiştiriyor.
Geçen hafta Alaçatı’da yapılan Windsurf Avrupa Şampiyonası’nda Çağla Kubat’ın Windsurf Academy’den öğrencisi olan 10 sporcu dereceye girdi.
Dikkatinizi çekerim, 10 farklı ülkeden 120 sporcu yarıştı bu şampiyonada...
Çağla’nın geçmişte sponsorlar bulmakta, maddi destek bulmakta ne kadar zorlandığını bilirim...
Buna rağmen yılmadı, anne olduktan sonra da bu sporu başarıyla yapmaya devam etti.
Daha da güzeli şimdi genç sporcular yetiştiriyor.
Helal olsun diyorum...
Paylaş