Paylaş
Dünyanın hiçbir polis teşkilatında bu cesarete rastlayamazsınız...
Canlı bombayı gördüklerinde ya kaçarlar ya da ateş ederler...
Bizim polisimiz durdurmak için etrafını sardı, daha fazla can kaybı olmasın diye kendi canlarını verdiler...
Bu millet için yaptıkları fedakarlık için ne desek az.
Hepsine Allah’tan gani gani rahmet diliyorum...
Ama bir şeyi de tartışmamız lazım, bu gencecik çocukları bu kadar kolay ölüme göndermememiz gerekiyor.
Artık riski yüksek bir terör ülkesiyiz...
Bu yılın başından bu yana sadece İstanbul’da yaşadığımız 5 büyük saldırı var, hepsi de İstanbul’un en önemli yerlerinde.
Dolayısıyla genç polis kardeşlerimize çok daha dikkatli olmayı öğretmek, canlı bombaya karşı nasıl davranmaları gerektiği konusunda iyi eğitimler vermek şart.
Daha 5 dakika önce stadın orada bombalı araç patlamış, olağanüstü bir durum var...
Ve sırt çantalı canlı bomba olduğundan şüphelenilen bir şahıs var ortada...
Dur ihbarına uymuyor...
Polisin yapması gereken tek bir şey var, şüpheliye hiç yaklaşmadan uzaktan silahları doğrultup havaya uyarı ateşi yapmak...
Hâlâ durmuyorsa şüphelinin bacaklarına ateş etmek...
Hâlâ durmuyor ve kendini patlatmadıysa da vurup öldürmek...
Canlı bomba şüphelisine yaklaşıp yakından müdahale etmeye çalışmak yerine benim dediğim yöntem izlenseydi Maçka’da 4 polis ve 1 sivil vatandaşımızı kaybeder miydik?
Şimdi bazıları diyecek ki, bu yöntemin ucu açık, yargısız infazlara kadar gidebilir, polis her şüphelendiğini çekip vurabilir.
Elbette savunduğumuz o değil.
Ama bomba yüklü aracın patladığı dakikalarda bir canlı bomba şüphelisi dur ihtarına uymuyorsa dünyanın her yerinde gözünün yaşına bakmadan vurulur.
Polis, vatandaşın canını, milletini, vatanını düşündüğü kadar kendi canını da düşünmek zorundadır.
Hiçbir önlem almadan canlı bombanın üzerine gitmek yerine uzaktan müdahale yöntemlerini öğrenmeli ve hayata geçirmelidir.
Geçmiş yıllarda eli bıçaklı, silahlı ufak tefek olaylar karşısında bile polisimizin ‘yumuşak, hoşgörülü’ tutumuyla ilgili sayısız yazı yazdım.
Şimdi canlı bombalarla karşı karşıyayız...
Polisimizin çok daha tedbirli olması gerekiyor...
Dolmabahçe ışıl ışıl
İstanbul’da terör saldırısının yaşandığı Dolmabahçe’den bir gün sonra geçtim, her gün geçtiğim yerler zaten...
Hava kararmıştı, içim kararmıştı...
Stadın yanından inip Dolmabahçe yoluna girdim...
Şehrin en güzel yolundaki bütün ağaçlar sağlı sollu ışıklandırılmıştı...
Dolmabahçe’den Beşiktaş’a, Beşiktaş’tan Yıldız’a kadar bütün ağaçların gövdeleri ışıklarla süslenmişti...
Nasıl güzel olmuş anlatamam, ışıklı bir mutluluk tünelinden geçiyorsunuz gibi...
Bir anda içimize çöken karanlık gitti, içim aydınlandı.
Tebrikler Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’a dedim.
Terörün karanlığına inat dünyamızı ışıl ışıl yaptığı için...
Bu aralar hava karadıktan sonra mutlaka Dolmabahçe-Beşiktaş arasındaki ağaçlı yoldan geçin diyorum...
İster yürüyerek, ister araçla...
Bayılacaksınız...
Trump, New York’u mahvetmiş bile
Donald Trump, başkanlık görevini daha almadan New York’u mahvetmeye başlamış bile...
En son 7 ay önce New York’a gittiğimde başkanlık seçimleri devam ediyordu ve 5. Cadde üzerindeki Trump binası önünde her gün protestolar yapılıyordu...
Şimdi başkan seçilmesiyle birlikte her şey altüst olmuş durumda New York’ta...
Polis Trump binası önünde güvenliği artırmış, binanın bulunduğu 5. Cadde’de yaya ve araç trafiğini bariyerle daraltmış durumda...
Yetmemiş Trump binasının yanındaki 56. Cadde tamamen trafiğe kapatılmış.
Hele Trump geldiğinde caddeler kesiliyor, trafik durduruluyormuş...
Tabii trafik felç!
Tüm bunların üzerine Noel tatili de eklenince 5. Cadde’de Trump binası önünde yaya trafiği kilitlenmişti.
Adım atamadık resmen, öylece bekledik insan kalabalığı yüzünden...
New Yorklular daha şimdiden Trump’tan illallah demiş durumda, Washington’a taşınsın diye dua ediyorlar.
Aydınlığa uyanmak ne güzelmiş meğer
Çocuklarımız sabahın köründe yollara dökülüyor...
Yaz saati uygulamasında kalmanın hata olduğunu hepimiz yaşayarak gördük...
Çoğunluk bu uygulamanın ilk ve son olması konusunda hemfikir...
Bunları iki aydır söylemekten dilimizde tüy bitti.
Billboard ödül töreni için gittiğim New York’ta yaşayınca bir kez daha anladım, aydınlığa uyanmak ne güzelmiş meğer...
Saat farkı nedeniyle erken kalkıp yürüyüşe çıkıyordum ve 06.30-06.40’a doğru hava aydınlanmaya başlıyordu...
Bizde 08.15’te aydınlanıyor...
Yetkililerden bir kez daha rica ediyoruz, lütfen yaz-kış saati uygulamasına yeniden geçelim...
Saatlerle oynamak insanların psikolojisini bozuyor diyorduk ama karanlıkta uyanmak çok daha fazla bozuyor...
Paylaş