Özcan’a bir yanıt...

Özcan Deniz’in “İkinci Şans” filmi (bak bu sefer adını doğru yazdım Özcan) 440 salonda vizyona girdi, ilk üç günde 186.363 kişi tarafından izlendi.

Haberin Devamı

Çoğu filmin battığı bu zamanda iyi bir rakam.
Ama ben, “19 yaşındaki kızlarla aşk yaşamak 44’lük Özcan’a yakışmıyor” diye eleştirdim kendisini.
Hâlâ da sözümün arkasındayım.
İddiası o ki, 19 yaşındaki Afra Saraçoğlu’yla aşk yaşamıyormuş...
Sanki filminde rol verdiği Buse Narcı’yla aşk yaşamamış gibi...
Sanki “Karagül”de kızını oynayan Ayça Ayşin Turan’la ilişkisi olmamış gibi...
Üstelik kendisi son filminde, genç kız peşinde koşan olgun bir erkeğin, onlarla paylaşacak bir şeyi olmadığını anlayınca olgun bir kadınla aşk yaşamasını anlatıyor.
İzleyeceğim filmi, vallahi merak ettim.
Özcan’ın hayatından ne gibi kesitler var acaba...

Sosyal medya ekonomisi

“Sosyal medya baydı mı” diye tartışmıştık Magazin Konseyi’nde geçen hafta.
Tam da bunun üzerine ajanslara bir haber düştü; ünlülerin Instagram paylaşımları 1 yılda 571 milyon dolarlık bir bütçeye ulaşmış.
Şirketler ünlülere Instagram üzerinden reklamlarını yaptırmak için 571 milyon dolar ödemiş.
Çok büyük bir ekonomi...
Bizde bu ekonominin büyüklüğünün nerelere ulaştığı konusunda kesin bir veri yok elimizde.
Çünkü pek çok paylaşım, vergilendirilmeden yapılmaya devam ediyor.
Ancak reklamın medya planlaması yapılırken, artık Instagram paylaşımları için bütçe ayrıldığı da bir gerçek.
Bizdeki ünlülerin 10-15 bin liralara ulaşan ücretler talep ettiği de zaman zaman haberlere yansıyor.
Instagram böyle bir ekonomiye ulaşmışken, sosyal medyanın baydığını söylemek mümkün değil.
Benim için öncelik bu köşedir. “Sosyal medyada paylaşacağıma köşemde yazarım” dediğim için sosyal medyada çok şey paylaşmıyorum.
Ama var oluş nedeni orası olanlar için sosyal medyanın bayması elbette mümkün değil...

Haberin Devamı

Güzel bir festival

Geçtiğimiz haftadan beri yazacağım Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’ni ama bir türlü denk düşmedi.
Festival, çok genç olmasına rağmen (4’üncü kez yapılıyor) çok başarılı bir etkinlik olma yolunda hızla ilerliyor.
Ulusal ve uluslararası uzun metraj film yarışması, belgesel ve kısa filmlerin değerlendirmesi...
Geniş yelpazede filmlerin yer alması kadar atölyeler, söyleşiler ve panellerle çok zengin bir içeriğe sahipti festival...
Festivalin en önemli etkinliği, usta senarist Robert McKee’nin üç günlük seminer çalışmasıydı.
Bizden pek çok ünlü oyuncu ve senarist katıldı bu etkinliğe.
Bu festivalde emeği geçen herkesi kutluyorum, daha 4’üncü yılında herkesin iple çekeceği bir hale dönüşmeye başladı.

Haberin Devamı

Abdullah Avcı’ya sordum: Başakşehir, Leicester gibi olur mu? Yanıt verdi: Orası İngiltere!

Başakşehir ligin 11’inci haftasında 9 galibiyet, 2 beraberlikle liderlik koltuğunda oturuyor.
Topladığı 29 puanla, ilk 11 haftalar değerlendirildiğinde son 13 yılın en başarılı takımı Başakşehir.
Abdullah Avcı ve talebeleri geçtiğimiz hafta Çaykur Rize’den de 3 puan alarak yoluna devam etti.
Bu cumartesi Beşiktaş deplasmanından da iyi bir sonuçla dönerlerse ligin süksesi en büyük takımı olacak.
Geçen gün gördüm Abdullah Avcı’yı, tebrik ettim.
“Müthiş gidiyorsunuz, bravo hocam” dedikten sonra, “Bu gidişle Başakşehir, neden Leicester gibi olmasın?” dedim.
Geçen yıl Premier Lig’de hiç kimsenin ihtimal vermediği Leicester şampiyonluğu göğüslemişti.
Teşekkür ettikten sonra “Orası İngiltere Cengizcim. Burası Türkiye” dedi...
“Bizde de Bursaspor başardı ama” dedim...
“Ligin 3’te 1’lik bölümünü iyi geçtik.
Aynı performansı geri kalan 3’te 2’lik bölümde de gösterirsek neden olmasın? Ama hiç beklediğimiz engeller çıkacaktır karşımıza” dedi Abdullah Avcı.
O engellere rağmen Başakşehir şampiyonluk ipini göğüsler mi?
Mutlu sona ulaşırlar demek için çok erken ama cumartesi Beşiktaş’tan 3 puan alırlarsa, mutlu sona olan inançlarının artacağı kesin.

 

Yazarın Tüm Yazıları