Oyuncu mu arıyorsunuz Erdoğan’ın benzerini mi?

Ama bu filmin daha çekilmeden itiraz edilecek o kadar çok yanı
var ki...
En başta içeriği. Deniyor ki;
“Film, 27 Mayıs 1960 darbesi, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şaibeli ölümü, 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını beyazperdeye taşıyacak.”
Yahu kardeş, daha başka ekleyecek konu yok muydu?
Bu saydıklarınızın her biri başlı başına film hatta filmler olacak, üzerine uzun uzun belgeseller çekilecek konular...
100-110 dakikaya nasıl sığdıracaksınız bunların hepsini?
Haberlere bakıyorum, Adnan Menderes, Özal ve Erdoğan’ın benzerlerinin bulunması için yürütülen cast çalışmaları iki ay sürmüş.
Ünlülerin benzerleri yarışması mı çekiyorsunuz, politik bir film mi?
Mesela Erdoğan’ı oynayacak Muhammed Erbek’i hiç tanımıyorum ben, daha önce hiç duymadım.
Hangi filmlerde, dizilerde oynamış, hangi oyunda sahneye çıkmış, internetten baktım bulamadım...
Perihan Savaş’a itiraz edecek halimiz yok.
Hem Emine Hanım’a benzemiş, hem deneyimli bir oyuncu.
“Uyanış” filminin çekimleri henüz başlamadı ama Erdoğan’ın hikayesini anlatan bir başka film olan “Reis”, 14 Ekim’de vizyona girecek.
Bu filmde ise Erdoğan’ı Reha Beyoğlu, Emine Hanım’ı “Seksenler”den tanıdığımız ve Emine Hanım’ın da beğenerek izlediği Özlem Balcı canlandırıyor.
Bu filmde de oyuncuların performanslarını izleyip göreceğiz.
Ancak yakın tarihi ve yaşayan siyasetçileri perdeye taşımak her zaman kendi içinde bir risk taşıyor.
Hatırlarsanız Erdoğan 17-25 Aralık’ı anlatma iddiasıyla yola çıkan “Kod Adı: KOZ” filmini beğenmemişti.
Bu filmlerde kendini nasıl bulacak merak ediyorum açıkçası...

Otobüs şoförlerine korunaklı alan lazım

Metrobüste, belediye otobüslerinde yolcularla şoförlerin kavgasına çok sık tanık oluyoruz son yıllarda.
Geçen hafta yaşanan şemsiyeyle şoföre vurup metrobüsü yoldan çıkarma olayı, yolcu-şoför kavgasının şahikası oldu.
Peki bu kadar olay olmasına rağmen neden çok basit bir önlem alınmıyor belediye otobüslerinde?
Şoförlerin bulunduğu sürücü bölmesi kırılmaz cam bir korumayla yolculardan ayrılmalı.
Londra’daki otobüslerde, yurtdışında pek çok takside ve yolcu otobüslerinde olduğu gibi.
Belediye otobüslerimizde şoförle yolcuları ayıran cam bir paravan olsa, ne şoföre şemsiyeyle saldırabilen olacak ne de şoförün yakasına yapışan...
Geçen hafta ucuz atlattığımız metrobüs kazası hiç değilse böyle bir önlem almamıza neden olsun.

Ülke güzel adamlar kötü!

“Tanrı vatanımızı
o kadar güzel
yarattı ki diğer ülkelere haksızlık oldu. Durumu eşitlemek için Tanrı bu vatanı kötü adamlarla doldurdu.”
80’lerde Kolombiya’yı kan gölüne çeviren, dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’ın hayatını anlatan “Narcos” dizisinde rastladım bu cümleye.
Kolombiyalılar ülkeleri için böyle söylermiş.
“Ülke güzel, adamlar kötü” inanışı.
Ne kadar ilginç değil mi?

Günay dolar mı?

Ebru Gündeş boşanma kararından sonra ilk kez bu hafta sonu Günay’da sahneye çıkacak...
Reza Zarrab’la her şey iyi giderken, Ebru Gündeş hem pahalıydı hem de ağır masaları ağırlardı Günay’da...
1-8-15 Ekim cumartesi geceleri sahne alacak şimdi aynı mekanda...
Merak ediyorum kimler olacak, kimler gidecek dinlemeye...
Eskisi gibi dolacak mı, dostları olacak mı, iş dünyası gidecek mi?
Ebru Gündeş’in en ilginç üç konseri olacak bunlar...