Organizasyona bir çift söz

Açıkhava’da Avea konserleri Tarkan’la başladı...

Buradaki konserlere giden de gitmeyen de bin pişman.
Gitmeyenler çok eğlenceli bir konseri kaçırdı geçen akşam, gidenler de dayak yemekten beter oldu.
Hâlâ eli yüzü düzgün bir organizasyon yapamadığımız için...
Açıkhava’da ağız tadıyla konser izlemek mümkün değil...
Rahat rahat giremezsiniz, elinizi kolunuzu sallayarak çıkamazsanız. Sigaraya gidemezsiniz, tuvaletiniz gelse o kalabalığın arasına girmektense altınıza yaparsanız...
Biri fenalaşsa ambulansa yetiştiremezsiniz...
Her yer tıklım tıklım.
Neden?
Organizatörler bedava bilet ve yüzlerce davetiye dağıttığı için...
İnanır mısınız basın-protokol girişi, normal girişten daha kalabalıktı...
Nihayet içeri girebilince baktım, basın-protokol koltuklarına tanıdık üç-beş kişi var.
Diğerleri kim, belli değil...
Protokol böyleyse, arka sıraları siz düşünün...
Aman salon boş gözükmesin diye dağıtılan davetiyeler, salonun kapasitesinin üzerinde...
Tarkan için hava hoş, “Ne güzel burayı tıklım tıklım görmek” diyor. Sen gel bir de salondaki seyirciye sor Tarkan...
Kavga edenler, dışarıya çıkmaya çalışanlar, koltuk arayanlar, bağıranlar...
Millet eğlenmeye mi geldi, sinir germeye mi?
Galatasaraylı Arda’yı gördüm. Yerine geçip oturana kadar Fenerbahçe maçında yemediği yakın markajı yedi çocuk, herkes üzerinde...
Girerken çektiğimiz çileyi, çıkarken de yaşamayalım diye konserin ilk yarısı bitince ayrıldım Açıkhava’dan. Oysa Tarkan güzel söylüyordu...

Organik şarkılar

Tarkan konserin başında böyle adlandırdı söyleyeceği şarkıları...
Yıllardır söylemediği şarkıları söyledi, “Bunları akustik söyleyeceğiz, organik şarkılar olsun istedik” dedi.
Bazılarını yeni düzenlemeyle okudu, çoğuna da seyirci hep bir ağızdan eşlik etti.
Tarkan’ın sahneden yaydığı enerji diğer sanatçıların hepsinden farklı...
Sesi de öyle, sahnede o kadar koşmaya, o kadar dans etmeye rağmen sesi zorlanmadı, nefes nefese kalmadı.
Kondisyonu çok iyi Tarkan’ın...
Beyaz kısa kollu atleti, beyaz tulumuyla her gün saatlerce spordan çıkmadığını kanıtlar gibiydi zaten.
Eğlendi, eğlendirdi, eminim ikinci yarısı çok daha iyidi konserin ama ne yaparsın organizasyon Tarkan kadar iyi değildi...

Rumeli bilmecesi

Hani Rumelihisarı’nda etkinlik yapılmayacaktı artık?
Hisar’da bu yaz sezonunda konser düzenlenmedi.
Bakanlık, Hisar’ın etkinliklere kapandığını yazılı bir açıklamayla göndermişti, aylar önce yazdım da bunu...
Önceki akşam Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı adlı oyun sahnelendi Rumelihisarı’nda.
Uluslararası bir tiyatro projesiydi bu.
Ünlü Fransız oyuncu Jeanna Moreau da rol aldı.
Bu oyun sayesinde gördük ki, aslında Hisar etkinliklere kapanmamış.
Doğrusu da bu...
İlla konser yapılsın diye kimse tutturmuyor. Eskiden orada tiyatro festivalleri de yapılırdı...
Rumeli de etkinlik işi bilmeceye dönse de, en azından hâlâ tiyatroya ev sahipliği yaptığını görmek sevindirici.

Futbolda kadın spiker

Ankaraspor-Eskişehir maçını Türkiye’de ilk kez bir kadın spiker anlattı.
TRT’yi bu yenilikçi duruşundan dolayı tebrik etmek gerekiyor ama bu işi de tadında bırakmak gerektiğini söylemeliyim.
Yani kadının maç anlatması ne güzel deyip aman Lig TV’de Süper Lig maçlarını kadın spikere anlattırmaya kalkmasın, TRT yayınlayacağı maçlarda bunu bir alışkanlık haline dönüştürmesin.
Semahat Özdoğan Arslener iyi de maç anlattı tamam ama bunu sadece bir hoşluk olarak görmek lazım.
Çünkü işin temeli sakat, futbola kadın spiker uymuyor abiler.
Asla uyuşmayacak iki lezzeti birbirine karıştırıp yemek gibi bir şey bu...
Arada denenebilir ama fazla da zorlamamak lazım bünyeyi.

140 vuruş

Engin Günaydın, Binnur Kaya ve Özgür Çevik’in 2007 Aralık’ında yaptığı “Manda yuva yapmış” videosu ne kötü, keşke daha yaratıcı olsalarmış.

Tarkan’ın yıllar önce Turkcell’e yaptığı “Özgürlük İçimizde” şarkısını Avea konserinde söylemesi tam bombaydı, yanlış repartuvar buna denir.

Burhan Öçal İstanbul’daki bütün sabah ezanlarını kaydetmek için sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini istiyor. Sanat için darbe diyor yani.

Şampuan reklamlarında oyuncular özellikle çirkinleştiriliyor. Son kurban Kıvanç Tatlıtuğ... Ahenkle dans edecek diye o saçlar ne olmuş öyle.

Saba’nın yerine Cüppeli Ahmet

Habertürk en büyük silahını CNN Türk’e kaptırdı. Tekrar programları bile ilk 100’e giren Saba Tümer, Habertürk’ün rating ortalamasına ciddi katkılarda bulunuyordu.
Şimdi yeni yayın döneminde Saba’nın boşluğunu nasıl dolduracaklarını kara kara düşünüyor, Habertürk’çüler.
Benim bir önerim var; Cüppeli Ahmet Hoca’yı koysunlar...
Madem Fatih Altaylı Cüppeli’yi bu kadar sevdi, her hafta çıkarıyor...
E hazır ratingi de var adamın. Her seferinde Teke Tek’in ratingini zıplatıyor, daha ne düşünüyorsunuz.
Koyun Saba’nın yerine her akşam Cüppeli ile Bu Gece programını, ratingi götürün...
Damacanayla seks, tahrik eden Barbie bebekler üzerine konuşsun dursun. Ben bunu şaka olarak söylüyorum ama Habertürk’te rating uğruna bu Cüppeli sevdası varken gerçek olursa şaşırmam.
Yazarın Tüm Yazıları