Paylaş
Ajda Pekkan burada ilk konser veren Türk sanatçısı...
Ancak ilk kez bir Fransız sanatçıyı dinledim Olympia’da...
Salon, localar ve balkonlar da dahil tıklım tıklım doluydu ve konser sonuna doğru herkes ayaktaydı...
Enrico Macias’ın iki gün üst üste verdiği konserin tüm biletleri günler öncesinden tükenmiş...
Şaşırtıcı bir ilgi vardı sanatçıya...
Bu arada bizde Emek Sineması’nın yıkılıp yeniden yapılması, yukarıya taşınması çok tartışıldı ya...
Şimdi Emek yeni yerinde eski görüntüsüyle perde açmaya hazırlanıyor...
Aynısı Olympia’da da yaşanmış...
1888 tarihinde açılan salon 110’uncu yılında 1998’de tamamen yıkılıp, aslına uygun şekilde yeniden yapılmış...
Yanındaki dükkanlar, bazı yerleşim yerleri kamulaştırılarak Olympia’nın üzerinden bulunduğu parsel tamamen boşaltılmış...
Sonra altına otopark yapılarak, daha modernleştirilerek, seyirci sayısı artırılarak yeniden inşa edilmiş Olympia...
Biz Mustafa Sandal’la geldiğimizde 2003 yılıydı.
Yenilenen Olympia’da sahneye çıkmıştı Mustafa.
Eski Olympia’yı görmedim ben ama bilen herkes özellikle sahnenin, kulislerin girişin bire bir aynısının yapıldığını söylüyorlar.
Olympia yaklaşık 20 yıldır yenilenmiş haliyle birbirinden ünlü isimleri sahneye çıkarmaya devam ediyor...
Yenilenmiş Emek Sineması’na da umarım yıllarca keyifle gider geliriz...
Paris sessiz
Kim ne derse desin geçen yıl yaşanan iki büyük terör saldırısı Paris’in kimyasını fena halde bozmuş durumda...
Bunu ben değil, Paris’in merkezinde 14 tane kafe ve restoranı olan ve bir otel işleten Onnik Çubukçiyan söylüyor...
Onnik yıllardır Paris’te işletmecilik yapan bir Türk... Meksikalı eşi ve kızıyla yarı Türkiye’de yaşıyor yarı Paris’te...
Bizim Okan Bayülgen’in yakın arkadaşı... Olympia’nın hemen yanındaki restoranında duvarlar Olympia’da konser verip de sonra buraya yemeğe gelen ünlülerin resimleriyle dolu...
Dolayısıyla Onnik yıllardır yaşadığı Paris’in gece hayatını ve kültürünü çok iyi bilen bir isim... İşte Onnik diyor ki;
“Ben Paris’i hayatım boyunca böyle görmedim. İnsanlar dışarı çıkmıyor, evlerine kapandı. Bütün mekanlarımda müşteri sayısı düştü... Bu saldırılar Paris’i çok değiştirdi...”
Tembihliyim yazamam!
Sezen Aksu, Volkswagen Arena’daki konserinde, “Tembihliyim, konuşamam” dedi... İçinde bulunduğumuz durumu çok iyi özetleyen bir söz... Demek ki, “Aman konuşma, aman başına iş alma, aman sus” diye
sıkı sıkı tembihlenmiş...
Sezen de ağzını açmadı...
Ülkenin en büyük çağdaş ozanı, en büyük şarkıcısı, 40 yıldır sahnelerin kraliçesi olan bir isim bunu söylüyorsa... Ağzını açıp konuşamıyorsa...
Türkiye çok açık bir...
Bundan sonrasını “tembihliyim yazamam” arkadaşlar...
Olympia’nın merdivenlerinde
Pazar akşamı Paris’in ünlü konser mekanı Olympia’da Enrico Macias konserini izlemeye gittik Şevval Sam’la birlikte... Zeki Müren albümünde düet yapacak Şevval ve Enrico...
Stüdyoya girmeden bir gece önce konserini dinledik usta şarkıcının... Pazar olduğu için akşam 17.30’da başladı konser, 19.30 gibi bitti...
77 yaşındaki Enrico Macias hiç ara vermeden tamamladı yaklaşık iki saatlik konserini...
Bu arada Erkan Özerman’ın Enrico’nun ekibinden nasıl hürmet ve saygı gördüğünü, nasıl el üstünde tutulduğunu gözlerimle gördüm...
Erkan Özerman’a bütün kapılar açılıyor Olympia’da...
Ne de olsa Enrico’yu ilk keşfeden, şöhretle tanıştıran isim o...
80’e yakın şarkısının Türkçe’ye uyarlanmasında ön ayak olan o...
Enrico ve ailesi de bu vefayı her daim gösteriyor Erkan Özerman’a...
Bir telefonla, bir kuruş para istemeden Zeki Müren albümünde yer alıp, Şevval Sam’la düet yapıyor...
Biz de konser öncesi Olympia’nın merdivenlerine oturup bu pozu verdik Şevval’le...
Bizim silahımız şarkılarımız...
Enrico Macias’ın şarkılarını, tarzını biliyorum ama ilk kez sahnede, canlı olarak dinledim Olympia’da...
Göçmen müziği yapıyor, Arap ve Kuzey Afrika ezgilerine ağırlık veriyor. Erkan Özerman’a, “Fransa’nın İbrahim Tatlıses’i, Fransızlar’ın arabeski diyebilir miyiz” dedim...
“Ne dersen, de” dedi...
Enrico Macias bugün 77 yaşında...
Seyirciyi coşturmayı, koltuklarından kaldırmayı başarıyor, üstelik salonun yaş ortalaması çok yüksek olmasına rağmen...
Konserin başında, 54 yıldır şarkı söylediğini belirttikten sonra, “54 yıldır benimle beraber yürüdünüz, bu gece de öyle olacak. Ben söyleyeceğim, arkadan da siz... Çünkü bizim en güçlü silahımız şarkılarımız” dedi...
2015’te terörden canı yanmış Parisliler bu sözleri ayakta alkışladı...
Parisliler inadına müzik, inadına sokak, inadına şarkılar söyleyip, eğlenip, içeceğiz diyorlar ama Paris sokakları tam tersini söylüyor...
Kapıda sorun yok
Geçen hafta Sina Koloğlu’nun Paris’te okuyan kızını ziyarete gelirken pasaportta yaşadığı sıkıntıları okumuştum...
Zorluk çıkarmışlar, yıldırmışlar, bunaltmışlar...
Sina da isyan etmiş, “Bir daha Paris’e gitmem, alın o
güzel şehirler sizin olsun” diye yazmıştı...
Bu yazıdan sonra, “Acaba girişte ne yaşayacağız” diye indik Paris’e Şevval’le...
Hiçbir şey yaşamadık...
Hiç beklemedik...
Hiçbir soruyla karşılaşmadık...
Paris’e hiç bu kadar kolay girmemiştik, hatta “Bu kadarı da fazla mı başıboşluk olmuş” diye Şevval’le birbirimize baktık...
Paylaş