Paylaş
Bu kadar zor mu şu okul servisleri işini denetim altına almak...
Her sene aynı rezaletler...
Her öğretim döneminde aynı korkunç olaylar...
İşte dün sabah da Ümraniye’de okul servis firmaları arasında silahlı çatışma çıktı, üç kişi yaralandı...
Okulun ilk gününde veliler, öğrenciler büyük panik yaşadı...
Daha geçen ay İzmir’de küçük bir çocuk serviste unutuldu ve hayatını kaybetti...
Ondan önceki ay ben yazdım tacizci servis şoförünü...
Bunları çocuklarımıza yaşatmaya kimin hakkı var?
Sağdan toplasan 25 bin, soldan toplasan 30 bin okul servisi var alt tarafı...
Bu kadar aracı,
şoförünü, servis ablasını denetim altına almak bir bakanlık için çocuk oyuncağı...
Gönderirsin valiliklere talimatı, okul yönetimlerini de sorumlu tutarsın olaydan, kameralar, ses kayıt cihazları yerleştirirsin tüm araçlara... Oldu bitti...
Taksiler bile iTaksi adıyla tek çatı altında toplanırken, çocuklarımızın her gün saatlerini geçirdiği servisler nasıl hâlâ bu kadar denetimsiz bırakılabiliyor!
Bu işe dur diyecek bir yetkili yok mu?
Kaç çocuğun canı yanacak, kaç çocuk hayatını kaybedip, kaç aile daha yasa boğulacak!
Ben kendimi bildim bileli bu servis meselesi tartışılır.
Benim çocuklarım oldu, servis kullanıyorlar, hâlâ tartışıyoruz...
Çocuklarımız anne-baba olduklarında aynı meseleyi tartışmaya devam
etmesinler bari...
Tek nefes Sinan!
Orhan Gencebay’a “Tek nefes Orhan” derlermiş, her daim fit görünmek için karnını içeri çektiği için..
Dün Kelebek’te yayınlanan fotoğraftan sonra... Bu unvanın genç kuşaktan sahibi Sinan Akçıl’dan başkası olamaz...
Burning Man Alaçatı’ya dönerken
Burning Man festivalini ilk duyduğumda 10 yıl kadar önceydi.
Bir kız arkadaşım gitmişti ve çektiği fotoğrafları göstermişti.
Bayılmıştım festivale...
10 yıldır hep seyahat takvimimde olup da bir türlü denk düşüremediğim organizasyondu....
Ha gideceğim ha gittim derken Burning Man festivali bizim sosyetik gençlerin gözdesi oldu bile...
Hele bu yıl, bolca fotoğraf ve paylaşımla üstümüze boca ettiler Burning Man’i...
Ben vazgeçtim gitmekten ama korkarım önümüzdeki yıl Burning Man, Bodrum, Alaçatı sokakları gibi olacak...
92 yaşında da baba...
Halit Kıvanç’la bayram röportajı yaparken söz ne zaman oğlu Ümit Kıvanç’a gelse usta sunucunun nasıl duygulandığına şahit oldum.
Röportajda yer veremedim ama Halit Kıvanç bana oğlunun kendisini yazarlıkta geçtiğini...
Bazı görüşlerine katılmasa da evde siyaset tartışıldığı zaman herkesin kendi görüşünü açıkça dile getirdiğini o kadar güzel anlattı ki...
Ve oğlu için o kadar güzel cümleler kurdu ki...
Anladım ki babalık bir ömür boyu devam eden ve hiç bitmeyen bir sevgi...
92 yaşında da olsa öyle...
Bu arada Ümit Kıvanç da 60 yaşında ha...
Paylaş