Paylaş
- Mahalle konsepti nasıl ortaya çıktı?
- Bir belediye başkanının görevi şehrine değer katmaktır, kentini şahlandırmaktır. Benim görevim, kentimi demokratik dünyadaki çok önemli markaların önüne geçirebilmek, onlarla yarışabilir yapmaktır. Yıllar önce Berlin’de KaDeVe’ye gittim, yeme içme kültürü üzerine muhteşem bir tasarım... Londra’daki Harrods da öyle... Nişantaşı City’s’in yönetimine başvurup İhsan Gülay’a “Böyle bir şey yapalım” dedim, alışveriş ve yeme içmeyi keyif haline getirebilecek bir konsept üzerine çalışalım istedik. Mahalle böyle çıktı ortaya...
- İcracı olarak da İzzet Çapa’ya verdiniz işi...
- Bu işi en iyi yapanların başında Çapa Ailesi geliyor. Yıllar önce abisi Ahmet Çapa bu işi Park Şamdan’la başlattı, şimdi kardeşi İzzet işi götürüyor. Mustafa Sarıgül’ün vizyonu, İzzet Çapa’nın dünya mutfağını izlemesi, İhsan Gülay’ın da bu işe bir kültür olarak bakması bir araya geldi ve bu konsept ortaya çıktı.
- Nişantaşı’na nasıl bir soluk getirir burası?
- Biz burada mahalle kültürü olsun, yemek yerken insanlar birbirini görsün istedik. Yaşam kültürü üzerine bir yer olsun olsun istedik... Bugün plazalarda aynı asansördeki insan birbirine selam vermiyor. Burası bir parça onu değiştirmeyi hedefliyor. Mahalle; yeme içme, buluşma, görüşme, yeni dostluklar kurma noktası olacak. Ben insanları Mahalle’yi görmeye davet ediyorum ama özellikle çocuklarıyla birlikte gelmelerini öneriyorum.
7 milyon euro’luk bir yatırım oldu
- Ne kadarlık bir yatırım yapıldı Mahalle için?
- İhsan Gülay: Burada manav var, kasap var, balıkçı var, et var, sushi var, börekçi var. Birçok şeyi bir arada bulma imkanınız var. Açık ortam şeklinde dizayn edildi. Sadece bu Mahalle katı için 6,5-7 milyon euro’luk bir yatırım yapıldı. Şu anda dışarıda kar var ama insanlar burada yemeklerini yiyor, sohbet ediyorlar, 21. yüzyılın mahallesi de burası. Dışarıda kar yağarken insanlar burada mahallenin sosyal ortamını yaşıyorlar.
- İlgi nasıl?
- Geçen hafta sonu 15 bin kişi ziyaret etti sadece Mahalle katını... Nişantaşı’nda artık çok ciddi sayıda yabancı turist de var. Nişantaşı bölgesinde yabancı alışveriş son iki senede inanılmaz yükseldi. Bugün Nişantaşı’ndaki satışın yüzde 25’i yabancı turiste yapılıyor. Sıfır yabancı alışveriş varken şimdi yüzde 25’e yükselmiş durumda. Bu yabancıları da Mahalle’ye çekmeye çalışacağız.
Taraf’la hiç ilgim yok...
- “Taraf gazetesinde yaşanan istifalarda Mustafa Sarıgül’ün etkisi var” iddiasına ne diyorsunuz?
- Bu asılsız iddiayı Prof. Erol Katırcıoğlu ortaya attı. Dün de telefon açıp özür diledi benden. Bugün de düzeltme var köşesinde... Taraf’la uzak yakın hiçbir alakam yok. Ahmet Altan’ı da hayatımda bir kere gördüm.
- Gazetenin patronu Başar Aslan’ı tanır mısınız?
- Onu da bir ya da iki kere görmüşümdür. Başar Bey’e de ayıp bu yapılan. Ne benim kendilerinden öyle bir talebim oldu, ne de onun...
- Bu iddianın ortaya atıldığı gün Taraf’ta “Sarıgül 8 bin kişiyle dönecek” manşeti vardı ama...
- Tamamen tesadüf... Denk gelmiş sadece... Taraf’la hiçbir alakamız yok, bunun hiçbir gerçeği yok. Zaten benim bir gazeteyle, internet sitesiyle, basınla, televizyonla birebir alakam olamaz, çünkü hepsi benim zaten. Bir siyasinin böyle bir bağı olması, söz konusu bile olmamalı. Bu yüzden tüm gazeteler benim. Hangisi aklına gelirse, Yeni Şafak’tan gir ötekinden çık. Hepsiyle temasım vardır. Çünkü benim ötekim yok...
- “8 bin kişiyle CHP’ye dönerim” demediniz mi?
- Benim öyle bir açıklamam da yok...
- Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP kapıları Sarıgül’e açık” yaklaşımına ne diyorsunuz?
- Bugün siyaset yok Cengiz, Mahalle’yi konuşalım...
- Döner misiniz CHP’ye?
- ???
- Ama sizi bulmuşken Büyükşehir’e adaylığı sormasam olmaz. Ben değil sizi gören herkes soruyor zaten...
- ???
- Yeniden Şişli mi yoksa?
- Sarıgül adaylık değil, hizmet yarışında...
- Ayazağa ve Maslak’ın Sarıyer’e bağlanmasını konuşalım o zaman...
- Bir yer, bir başka yere bağlanabilir. Ama bunun için referandum gerekli. Bu yapılmadığı için Anayasa Mahkemesi’ne müracaatımızı yapacağız.
- Daha yapmadınız mı?
- Önümüzdeki günlerde başvuracağız...
Obama’ya küresel demokrasiyi anlatacağım
- Dışarıda yeme içme içmeye fazla zaman ayırır mısınız?
- Yemeğe fazla vakit ayıramıyorum. Misafirlerim oluyor, randevularım oluyor, o zamanlar dışarıya çıkıyorum
- Çin mi, balık mı, kebap mı, Türk mutfağı mı? Neyi tercih edersiniz?
- Daha çok Borsa’yı ve Türk mutfağını tercih ederim. Mahalle’ye sabah gelirsem Bodrum’dan gelen Hoca’nın Yeri var gözleme yapan, oraya uğrarım. Akşam gelirsem Balık Ev’e gelirim, tatlı yiyeceksem Kaşıbeyaz’a uğrarım.
- (Bu arada Galatasaray’a Şampiyonlar Ligi’nde Schalke’nin çıktığı haberi geldi)...
- Oleey be... Muhteşem bir kura. Hepimizin istediği bir Alman takımıydı. Schalke’yi biz yüzde 100 yeneriz. Bunu yeniyoruz, 8 takıma kalıyoruz, bir sonrakini yenersek son 4 takım, yarı final... Galatasaray bu sene bunu başarabilir.
- Yurtdışındaki şehirleri, yapılanları da sıkı takip ediyorsunuz...
- Elbette Belediye Başkanı şehri için düşünecek, taşınacak, plan yapacak, bunun için de dünyaya bakacak. Şehirler çocuk gibidir, bakarsan mutlu olur, bakmazsan ağlar... 1814 tane binanın restorasyonunu yaptık biz Şişli’de. Bu bulunduğumuz City’s binası çöplüktü. Şişli Terakki’nin en eski binasıydı... Şimdi burada böyle bir yaşam alanı var. Ve bu binadan Terakki Vakfı’na aktarılan kaynakla 10 bin öğrenci eğitim görüyor.
- En yakın seyahat nereye?
- Galatasaray’ın maçına Almanya’ya (gülüyor). Obama’yla randevum var, Amerika’ya gideceğim...
- Obama’yla mı?..
- Evet Beyaz Saray’dan randevu aldım ve görüşeceğiz.
- Amerika’dan icazet almaya gitti derler valla... Gündem ne?
- Küresel demokrasiyi anlatacağım Obama’ya. Bu konuda fikirlerimi paylaşacağım. Küresel ekonomi, küresel ısınma, küresel durgunluk, küresel bilişim çağında insanlığın ihtiyacı olan küresel demokrasidir. Bu konuda fikir alışverişinde bulunacağız.
- Ne zaman olacak bu görüşme?
- Önümüzdeki ay içinde...
Paylaş