Obama ve Güllüce: Bir şemsiye meselesi...

Güllüce Erzurum’da temel atma törenindeyken yağmur bastırıyor...
Korumalar koşturuyor, şemsiyeler açılıyor, bir korumanın tuttuğu şemsiye altında yürüyor Güllüce, aman Bakan ıslanmasın diye bir telaş bir telaş...
Sanırsınız kimyasal saldırı var, o derece bir panik hali...
Aynı gün bir de Obama’nın şemsiyeli görüntüleri düştü...
Obama uçaktan inerken kendi şemsiyesini kendi açıyor.
Bir bakıyor uçaktan inen diğer iki kadının şemsiyesi yok, onları bekliyor yağmur altında...
Sonra onlara şemsiye tutuyor, üçü birden Obama’nın tuttuğu şemsiyeyle sağanak yağmurun altında yürürken Başkan’ın ceketinin sağ tarafının sırılsıklam olduğunu görüyoruz.
Ne ortada koşturan korumalar var ne de Başkan’a şemsiye tutanlar...
Belki Beyaz Saray’ın imaj çalışması bu, olabilir...
Öyleyse bile güzel...
Keşke korumalarına şemsiye taşıtan bizim Bakanlar, ayakkabıları çamurlanmasın diye kendini işçilere taşıtan Belediye Başkan Yardımcılarımız da biraz imaj öğrenseler...
Bırakın gerçekten şemsiye taşımayı, imajına bile razıyız biz!

Niyazi Gül, 1,5 milyonu bulur mu?

Ata Demirer’in “gişede hayal kırıklığı yarattı” denilen filmi Niyazi Gül, ikinci haftada 450 bin gişeye ulaştı.
Berlin Kaplanı 2 milyon izlenmişti.
Üç Eyyvah Eyvah filmi sırasıyla; 2,5 milyon, 4 milyon, 3,5 milyon gişe yapmıştı...
Görünen köy kılavuz istemez, belli ki Ata’nın en az izlenen filmi olacak bu...
Bu gidişle Berlin Kaplanı’nı bile geçmesi çok zor...
Filmi önceki gün izledim...
Niyazi Gül, benim objektif bakamadığım bir karakter. Çünkü Ata o karakteri Korsan TV’nin içinde Star’a yaparken, ben de Star’daydım ve ne kadar komik olduğunu o dönem Ata’yla konuşup dururduk...
Yıllar sonra sinemada görünce eski bir dostla karşılaşmış gibi sevindim...
Ve ben filmde dört iyi komedyenin performansını çok beğendim.
Belki film gişede dörtnala gitmiyor ama Ata Demirer, Demet Akbağ, Levent Ülgen ve Şebnem Bozoklu dörtlüsü, komedi oyunculuğunda dörtnala koşuyorlar.
İkinci yarısında Ata Demirer’in havalarda uçtuğu fantastik sahneler zorlanmasa belki filmi daha fazla sevecektim...
Bu film 1 milyonu devirip 1,5 milyona yürürse, ben Ata’yı başarısız saymayacağım...
Çünkü sezonun bittiği mayıs ayında vizyona giren bir film bu...
Peki bu rakamları bulur mu?
Bulabilir çünkü benim öğrendiğim yaz boyu vizyonda kalacak ve filmin salon sayısı çok düşmeyecekmiş.
Yaz boyu iddialı film olmadığı için sinemaya gideceklerin en büyük tercihi olabilir...

Seçimlere ilgi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe akşamı atv’de yayınlanan ve reytinglerde birinci olan Fenerbahçe-Bursaspor maçının hemen ardından atv’de canlı yayına çıktı. İki saatlik program Total’de 17, AB grubunda 13’üncü oldu.
Cumhurbaşkanı’nın programda Mehmet Barlas’a söylediği, “Anadolu’da birçok yerde bir sükunet, bir rehavet var, bunu çözemiyoruz... Örgütlerde de vatandaşta da bir ilgisizlik var” sözleri doğru...
Eğer ilgisizlik olmasaydı seçimlere 15 gün kala Cumhurbaşkanı’nın maç sonrası çıktığı canlı yayın reytinglerde daha yüksek bir sonuç alırdı.
Cumhurbaşkanı’nın söylediği ilgisizliğe geçen hafta gittiğim Hatay’da da bizzat şahit oldum...
Hatta arkadaşlarıma, “Hatay’da çok önemli bir seçim havası varmış gibi bir durum hiç yok” dedim...
Erdoğan’ın dediği gibi “Bu ilgisizlik nasıl bir sonuç doğuracak” merakla bekliyoruz...

Altyapıyı da yenileyin

Maçka’daki Swissotel ciddi bir renovasyona girmiş.
Otelin lobi alanı, doğu kanadındaki 300 oda ve Kongre Merkezi yenilenecekmiş.
Hazır eliniz değmişken sadece görüntüyü değil, şu altyapı sistemini de yenileyin.
Zira yaz geldi ve yine Dolmabahçe’yi Swissotel’den kaynaklanan kanalizasyon kokusu sarmaya başladı.

Yazlık yazılar: Arabam Tatilde...

Madem yaz geliyor, tatile hazırlanıyoruz, “Yazlık yazılar” diye bir yazlık köşe açalım köşenin içinde...
Güneyden, tatilden, kumdan, güneşten bahsetmeye başlayalım burada...
İlk önerim tatilde arabasını yanında isteyenler için...
Ben bu uygulamayı ilk Selçuk Yöntem’den duydum, o da iki-üç yıldır bu hizmetten yararlanan Tarık Ünlüoğlu’ndan öğrenmiş...
Tatile giderken uzun yol araba kullanmak istemiyorsanız, bir gün önceden aracınızı teslim ediyorsunuz...
Siz uçağa atlayıp giderken, arabanız bir TIR’a yükleniyor ve Bodrum, Antalya, Dalaman ya da İzmir’deki havaalanında size teslim ediliyor.
8 aracı aynı TIR’a yüklüyorlar ve taşıyorlar.
Arabam Tatilde adlı bir uygulama bu...
İşin güzelliği şu; arabanızı, bavullarınız ve tüm eşyanızı yükleyip teslim edebiliyorsunuz...
İnsan iki çocuklu olunca bunları daha çok düşünmeye başlıyor.
Ben bu yıl ilk kez deneyeceğim, önceki gün bir ay sonrası için hizmeti satın aldım...
Arabanın İstanbul’dan Bodrum’a gidiş-dönüşü 1000 lira...
Fiyat yüksek... Hizmetin bedeli 600-700 lira olsa
eminim pek çok tatilci
tercih eder uygulamayı...

Bülent Ersoy'dan bir gün önce

Cenazeye o kıyafetle gidilir mi tartışmasını geçiyor ve Bülent Ersoy’un gözlükleriyle makara yapanlara, kaynakçıya benzetenlere geçen pazar günü Las Vegas’ta yapılan Billboard Müzik Ödülleri’nden bir fotoğraf gönderiyorum.
Bir süre önce “beyazlatıcı krem” satmaktan başı derde giren Afrika kökenli pop şarkıcı Dencia, ödül törenine Bülent Ersoy tarzı “kaynakçı” gözlükleriyle katıldı.
Benim de beğendiğim bir tarz değil ama üzgünüm arkadaşlar dünyada bu gözlükler moda...
Kimi ünlü ödül töreninde takıyor, kimi cenazede...