Paylaş
Gerçekten de RHCP’a stat konseri yakışırdı.
Sonra bundan vazgeçildi. Neden?
Statta içki satışına izin verilmez diye...
Ancak iki ay önce Santralİstanbul’da da içki satışı yasaklandı...
Bu süre içinde Pozitif neden bu konserin yerini Santralİstanbul’dan stada çeviremedi anlamış değilim...
Bunu yapsalar, özellikle konser çıkışı yaşanan sıkıntılar olmazdı...
Böyle konser alanı olmaz
Santralİstanbul böyle büyük bir konseri kaldıracak bir mekan değil.
En önemlisi, toplu ulaşım yok oraya.
Taksim’den, Karaköy’den ücretsiz servisler kalktı konser öncesi, bu güzel...
Peki konser bitiminde onbinlerce kişiyi hangi servis, hangi otobüs dağıtabilir?
Konser sonrasında kimin ne hali varsa görsün...
İnsanlar yollarda perişan oldu.
Çaresizlikten yaya girişine kapalı olan tünelden yürüyerek gidenler oldu.
Anonslar yapıldı, “Tünele yaya girişi yasaktır” diye...
Bu arada konserdeki kadınların çoğu sahneyi göremedi, dev ekranlardan izlediler RHCP’ı.
Çünkü orası sahnenin de rahat görülebileceği bir yer değil.
29 yıl bekledikten sonra RHCP organizasyonu böyle olmamalıydı...
RHCP’ın bayraklı tişörtleri hakkında değişen üç duygu
Red Hot Chili Peppers üyelerinin sahnede Türk bayraklı ve ay yıldızlı tişörtler giymesi üzerine bende art arda yükselen üç duygu şöyle oldu:
1- KONSERİN BAŞINDA: Seyirciye yaranmak istiyorlar, tribünlere oynuyorlar. Bize özel değil. Gittikleri her ülkede bayraklı tişört giyiyorlardır diyen ELEŞTİRİ DUYGUSU...
2- KONSERİN ORTASINDA: Yine de bunu yapmak zorunda değiller. Ne starlar geldi geçti, hiçbiri böyle bir jest yapmadı. “Helal olsun adamlara” diyen SEMPATİ DUYGUSU...
3- KONSERİN SONUNDA: Çıkışta aynı tişörtlerin grubun ürünü olarak satıldığını görünce “Birader her adım mı para için atılır, meğer grubun ticari zekasının bir oyunuymuş bu” diyen KIZGINLIK DUYGUSU...
Neslihan gelsen ne olurdu?
RHCP’ın bas gitaristi Flea geçen ay olimpiyat oyunları sırasında Twitter’a Neslihan Darnel’e ilk görüşte aşık olduğunu yazmış, Neslihan’ı Santralİstanbul’daki konsere davet etmişti.
Konserden önce Neslihan, organizasyon tarafından kendisine gönderilen davetiyeleri iade ettiğini ve konsere gitmeyeceğini açıkladı...
Gerçekten de gelmedi konsere...
Şaşırdım.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Kendine güvensizlik, hoş
bir espriyi bile kaldıramamak demek.
Türkiye’nin en başarılı, dünyayı görmüş, zaferler elde etmiş, açık görüşlü kadın voleybolcusu bile böyle çekiniyorsa vay halimize...
Neslihan kocasıyla el ele gelip konseri en önden izlese ne olurdu?
Güzel bir espri...
Konsere güzel bir renk katardı...
Ama yok, biz renkli değil, siyah-beyaz yaşamayı severiz!
İnternet yok!
Kalabalık konser ve maç organizasyonlarında hep aynı problem var; telefonlar çekmiyor, internete bağlanılmıyor.
Hangi GSM markasını kullanırsan kullan aynı...
Çünkü baz istasyonları aynı anda belli sayıda aboneye hizmet verebiliyor. Böyle kalabalıklar aynı anda yüklenince de kilitleniyor.
GSM firmalarının bölgeye mobil baz istasyonları getirmesi de çözüm olmuyor.
Telefonlar hep kilit, hep kilit...
Zavallı “sosyal medya kızları” da twit atacağım, Instagram’a fotoğraf yükleyeceğim diye helak oluyorlar. ‘Zavallı’ diyorum, çünkü elindeki telefonla uğraşmaktan vallahi kafasını kaldırıp sahneye bakmayanlar gördüm.
Bunlar önemli değil de internetin olmaması bu tür konserlerde sosyal medya üzerinden etkinlik yapan firmaları vuruyor.
Mesela RHCP konserinde Peugeot, blogger ve takipçisi fazla olanlara ücret karşılığı twit attırdı... İşte kalabalık yerlerde internetin çökmesi “sosyal medya kızlarından” çok asıl bu tür etkinliklerin tadını kaçırıyor...
Logo kardeşliği
Ben Finansbank’ın yerinde olsam Red Hot Chili Peppers konserine gözüm kapalı sponsor olurdum.
Nedeni belli:
Grubun amblemi ile bankanın amblemi aynı...
Sokaklardaki konser ilanlarını her gördüğümde Finansbank geldi benim aklıma.
Cardfinans reklamları için dünyanın tanıtım parasını harca, böyle küçük fırsatları kaçır.
Orayı onbinlerce genç doldurmuş...
Ortada çok sevilen bir grupla ‘logo kardeşliği’ var...
Bundan iyi fırsat mı olur?
Paylaş