Haluk Bilginer’in, şarkıları bilgisayarına indirdiğini ve albüm almak yerine MP3 dinlediğini itiraf etmesi şarkıcıları kızdırmış.
Söz konusu itirafa Beyaz Show’da rastlamıştım.
Hacivat’la Karagöz Neden Öldürüldü filminin setine bilgisayarını getiren Bilginer, şarkıları indirerek dinlemiş.
Bilgisayarına şarkı indirebileceği bir program yüklediğine göre belli ki böyle bir alışkanlığı var...
Son derece samimi bir itiraftı.
Bu itiraftan dolayı, Bilginer’e yüklenmek gerçeği ne kadar değiştirir?
Şarkıcılar ve müzik firmaları ne kadar bağırsalar da, ne kadar mücadele etseler de MP3 gerçeğini silmeleri mümkün değil.
Sadece Bilginer değil bilgisayarı olan tüm gençler bu işi yapıyor!
MP3 çalarların her gün yeni modelleri piyasaya çıkıyor.
Ipod değiniz şey nedir ki?
400 dolara binlerce şarkı yüklediğiniz, tasarımıyla göz kamaştıran bir MP3 çalar...
Teknoloji almış başını gidiyor, artık yüzerken bile MP3 dinleyebiliyorsunuz...
Sıradışı spor ürünleriyle tanınan Finis firması, su altında müzik dinleyebileceğiniz 30 şarkı çalabilen bir MP3 üretmiş.
Adı da SwiMP3 Player!
Şarkıcılar hala Haluk Bilginer’i eleştiriyor!
Bu tartışma bize özgü değil elbette...
Dünya da MP3 teknolojisinin müzik endüstrisine etkisini tartışıyor.
Büyük müzik şirketleriyle, Grokster, Morpheus, Napster, Kazaa gibi internet şirketleri arasında kavga tüm hızıyla sürüyor.
Hatta geçtiğimiz yıl bir Amerikan mahkemesi internette şarkı paylaşılan sitelerin yasalara aykırı olmadığına karar vermişti.
Grokster’in CEO’su, "Müzik devlerinin geri kalmış 20. yüzyıl teknolojileriyle 21. yüzyıl teknolojisinin önüne geçemeyeceklerini" iddia ediyor.
Tabii bizde albüm satışları yerlerde süründüğü için müzik sektörü MP3’ten çok daha fazla etkileniyor.
Az satan her sanatçının günah keçisi MP3!
Asıl mücadele edilmesi gereken korsanlar.
Ona itirazım yok.
Ancak Haluk Bilginer’e MP3 dinliyor diye kızmanın hiçbir gerçekliği yok!
Yasak koyarak teknolojinin önünü geçemezsiniz.
Müzik sektörü internete düşman değil, internetle birlikte hareket ederek bu işi paraya çevirmenin yolunu sonunda bulacaktır!
En komik trafik cezaları
Geçen gün hayali trafik cezalarını yazmıştım.Meğer bu işten mağdur ne çok vatandaş varmış.
Konuyla ilgili çok sayıda mail alınca, trafik cezalarının tam bir komediye döndüğünü anladım.
İşte okurların yaşadıkları...
Fügen Kaya, iki ay önce "vergi ve trafik borcu yoktur" kağıdı alarak arabasını satıyor. Geçen hafta da eski tarihli bir trafik cezası alıyor...
Seher Onurer, 18 yaşındaki kızının Rumeli Feneri yolu üzerinde hayali ceza yediğini belirtiyor.
Müslüm Özberber, "10 yıldır Ankara’ya gitmedim ama bir yıl önce Ankara’da usulsüz park ettiğim için ceza geldi" diyor.
Bu kadarla kalsa yine iyi...
Balıkesir’de öğretmenlik yapan vatandaşa, Erzurum Trafik Denetleme Müdürlüğü’nden ceza geliyor.
İzmir Çeşme’de oturan vatandaş, hayatında gitmediği Çanakkale’de trafik cezası yiyor.
Son bir örnek daha;
Gelen trafik cezasında kırmızı ışık ihlali yazıyor.
Ancak ihlalin işlendiği söylenen semt ve sokakta bir tane bile trafik lambası yok.
Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı İhsan Memiş’e de her gün böyle onlarca şikayet geliyormuş.
Şaka gibi değil mi?..
Mahsun’un ahtapotu
Hani geçenlerde Mahsun Kırmızıgül’ün sevgilisi Bade’ye Kızıldeniz’de dev bir ahtapot saldırmış, Mahsun da ahtapotun kolları arasında çırpınan sevgilisini kurtarmıştı ya...
Ben de, deniz altında yaşanan bu hikayeyi kim uydurdu diye sormuştum!
Mahsun Kırmızıgül aradı.
"Gazetede haberi okuyunca biz de senin kadar güldük. Böyle bir olay yaşamadık. Ayrıca Kızıldeniz’e de yakın tarihte gitmedik" dedi.
Olmayan bir ahtapotun devleşmesiye Mahsun Kırmızıgül’ün bir ilgisi yokmuş anlayacağınız.