Paylaş
Biraz Hollywood ünlülerine ara verip Mardan’ı anlatayım size...
Tek kelimeyle gösterişli ve konforlu.
Sarı varak dekorlar, ağır koltuklar, altın yaldızlar, dev kristal avizeler, swarovski taşlarla süslü tavanlarla abartının zirvesinde bir mekan.
Bu tarzı sevmeyenler için bir süre sonra boğucu gelebilir ama unutmayın başta Ruslar olmak üzere yabancılar böyle saray konseptine bayılıyorlar.
Konfor ve hizmet konusunda ise otele diyecek söz yok.
Misafirlerin konforu her şeyden önce geliyor.
Odalarda yastık menüsü bile var ki, seyahate kendi yastığıyla çıkan insan sayısının hiç de az olmadığı düşünülürse otelin ince düşüncesi hakkında fikir verebilir.
Plaj için Afyon’dan güneşte ayağı yakmayan tonlarca çok özel kum getirilmiş, iskelesi de otelin logosu olan akrep şeklinde ve kocaman...
Büyük bir havuz, yine şaşaadan yıkılan bir spa’sı ve spor salonu var ki yıllık üyelik ücreti 7 bin euro...
Zaten Mardan’ın amacı sıradan müşteri değil.
En önemlisi ise eğitimli personeli.
Ben hepsi işine hakim, bu kadar titiz, sistemi eksiksiz çalıştıran 1.200 kişiyi bir arada görmedim.
Mardan’ın en sevdiğim yanı ise Türk turizminin belası her şey dahil sisteme girmemesi...
Oda kahvaltı sadece yarım pansiyon var, tam pansiyon bile yok otelde.
Mardan’ın yarım pansiyon sistemi umarım Türk turizminin çehresini de değiştirir.
Sistem yarım pansiyon çalışınca 11 tane birbirinden güzel dünya mutfağı restoranı yapmışlar.
Restoranların kimi kız kulesinin tepesinde, kimi dünyanın dört bir yanından getirilen balıkların yüzdüğü kocaman akvaryumun altında...
Sadece yemek yemeye bile gelinir buraya.
Mardan’da her şey fazla fazla ama tek bir eksiği var; yeşili...
Yan taraftaki golf arazisinin yapımı sürüyor ama otelin yeşili az, ağaçlandırma çalışması mutlak şart Mardan’a...
Görünen o ki burası Türk zenginleri arasında da sırf meraktan bile gelinip kalınabilecek, moda bir yer olacak.
Bu piyano tam 1 milyon dolar
Telman İsmailov sınırsız harcadığı parayla Antalya’da çoktan efsane olmuş durumda.
Hakkında onlarca hikaye anlatılıyor.
Antalya havalimanına indiğinde bütün havaalanı görevlilerine, çantalarını taşıyanlara, hatta önüne çıkana 100’er Euro vermesinden tutun da,
Çaykovski ve Beethoven eşliğinde gösteri yapan su fıskiyelerinin sadece Telman otelde olduğu sürede çalıştırılmasına kadar...
Telman otelden çıkış yaptığında duruyor fıskiyeler.
Yani fıskiyelere bakan, patron otelde mi değil mi anlıyor... Açılıştan bir gün önce de bir piyano krizi yaşanmış otelde.
Telman yukarıda fotoğrafını gördüğünüz bu piyano için tam 1 milyon dolar ödemiş.
Açılıştan bir gün önce bu piyanoyu görüp beğenmiş Telman. “Mümkün değil yarına teslim edemeyiz” yanıtını vermişler.
“Bu piyanoyu yarın 12’de salonda kurulmuş vaziyette görürsem hemen 1 milyon dolar. 13.00’te getirirseniz 800 bin dolar veririm, 14’te getirirseniz 500 bin dolar, 15’te getirirseniz hiç para alamazsınız” demiş Telman.
Bir gün sonra 12’de salonda hazırmış bu piyano. Şimdi Mardan’ın Dolmabahçe adını taşıyan giriş salonunda duruyor...
Başkan protesto etmez
CHP, Hollywood ünlülerinin katıldığı, dünyaya Türkiye’nin tanıtımının yapıldığı Mardan’ın açılışını protesto etti.
Zaten törende de Antalya’nın yeni başkanı Mustafa Akaydın değil eski başkan Menderes Türel vardı. Türel gelmese olmazdı; onun döneminde izinleri verilmiş, inşaatı yapılmış, onun döneminde hayata geçmiş bir proje bu.
Yani Mardan, yüzde 100 Menderes Türel dönemi işidir. CHP’lilerin tepkisinin altında da aslen bu yatıyor olmalı... Neden bir önceki dönemde yapılan iyi işler takdir edilmez, desteklenmez, devamı getirilmez?.. Şimdi Antalya’nın CHP’li yönetimi bana Mardan’ın imar planından, tartışmalı golf sahasından bahsedecek...Bu yüzden protesto edip gitmedik diyeceklerdir. Başkan Akaydın’ın projeyle ilgili bu tür çekinceleri olabilir, bu yüzden geceye de katılmayabilir.
Ama bunu açık bir protestoya dökmenin anlamı var mı?.. “Göz zevkimi bozuyor o yüzden açılışa gitmedim” de ne demek?
Mardan sizin tarzınıza hitap etmeyebilir, abartılı bulabilirsiniz ama söyleyin sayın başkan, Antalya’da göz zevkinizi bozan başka bir otel yok mu?
Paylaş