Malkovich’e sınır dışı edilsin dedi, Malkovich’in son oyununa konu oldu
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bugün size, sınırları zorlayan eleştirilere bile ünlü oyuncuların nasıl yaklaştığını gösteren bir olay anlatacağım.
Hatırlayan çıkar, John Malkovich mayıs ayında Tiyatro Festivali’nde “Şeytani Komedya” adlı bir oyun oynamıştı İstanbul’da... Bu oyunla ilgili en sert yazıyı Nedim Saban kaleme almıştı. Ama ne yazı... Bir iki cümle aktarayım; John Malkovic seyirciye işkence yaptığı için derhal sınırdışı edilmeli... Böyle kötü oyunlarla bir daha Türkiye’ye gelmesin. Zaten dünya tiyatrosunda son yıllarda doğru dürüst oynadığı bir tek saygın tiyatro prodüksiyonu yok. Bayi toplantılarındaki star sunumu kıvamında bir gösteri bu. Malkovich kariyerine başladığı Steppenwolf Tiyatrosu’na tekrar modern tiyatro hakkında yeterlilik eğitimi almalı... Vs...Vs.. İçinde fazlasıyla bilginin de olduğu, sert bir yiyatro eleştirisi... Bizde böyle bir yazıyı bir oyuncu için yazsak ne olur??? Ne olacak, bana hakeret etti diye 80 bin liralık tazminat davası açar... John Malkovich ne yapmış peki?.. İstanbul’dan giderken kendisine çevirip verdikleri Nedim Saban’ın bu eleştiri metnini son oyununa koymuş. The Music Critic adlı yeni oyununda çağlar boyu ünlü bestecilerin aldıkları eleştirileri anlatıyor Malkovich. Çaykovski’nin Brahms’ı ne kadar yeteneksiz bulduğu, Chopın’in Ravel’in aldığı sert eleştiriler falan... Böyle dokuz bestecinin eleştiri hikayesini anlattıktan sonra 10’uncu olarak kendini örnek veriyor ve Nedim’in bu eleştirisini anlatıyor.... Önceki gece Dubrovnik Festivali’nde oynadı bu oyunu Malkovich... Eleştirmenler oyundan sonra kendisi hakkında yüzlerce yazı varken neden bu yazıyı kullanıldığını sormuşlar. “Hayatınızda aldığınız en kötü eleştiri bu mu” demişler... Malkovich de, “Eleştiriyi yazanın tiyatroya aşkla bağlı olmasından etkilendiğim için bunu kullandım” yanıtını vermiş. Sonra da “Tanrı onu korusun” diye Nedim’e bir selam göndermiş. Malkovich’in Nedim Saban’ın eleştirisini oyununda kullanması kadar, oyuncuların sınırları zorlayan eleştirlerde bile ne kadar hoşgörülü olduklarının iyi bir örneği oldu bu... Darısı en ufak bir eleştiride oryantasyonu bozulan bizim oyuncuların başına.
Bir tavsiye...
iPad ve diz üstü bilgisayar kullananların en büyük sıkıntısı gün ışığında ekranı görememektir. Sahil kenarında, güneşli bir günde kafede bilgisayar kullanmak büyük bir çile... Privacy Screen Protector diye bir koruyucu filtre var. Rontgen kağıdı gibi bir yüzü yapışkanlı bir şey bu... Şimdi iPad ve iPhone için olan boyutları da çıkmış bunun ve Türkiye’ye de getirmişler. Onu kullanmaya başladım, kesinlikle işe yarıyor. Gün ışığının yansımasını engellediği için ekran daha görünür oluyor. Ayrıca ekranın zararlı ışınlarından da koruyormuş ama onu test edemedim tabii ki... Çin malı olanların işe yaramadığını da söylemeliyim.
Kitap müzayedesi
Hafta sonu hava güzel olacak (Gökhan Abur’un yalancısıyım), alın sevgilinizi Taksim’e çıkın Gezi Parkı’nda çay kahve içtikten sonra hemen oradaki Sahaflar’a uğrayın... Beyoğlu Belediyesi, Sahaf Festivali’nin bu yıl dördüncüsünü düzenliyor. Yolumun üzeri olduğu için iki gez uğradım sahaflara... Geçen yıldan çok daha düzenli, çok daha başarılı. 76 sahaf dükkan açmış, kimi plak satıyor, kimi eski dergiler, kimi yerli yabancı kitaplar. 28 Eylül’e kadar açık kalacak. Önümüzdeki günlerde de 100 değerli kitabın müzayedesi yapılacak burada ama tarihi henüz belli değil. Hangi kitapların açık artırmaya çıkacağını ve kaça satılacağını merak ediyorum. İzlemek lazım diye ajandama not aldım ben.