Paylaş
Atacan Ailesi’nden sıkıldık mı?
Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan, kızları Su’yla birlikte her gün gazetelerde. Onlar ne yapsınlar?
Evleri Türkbükü’nde, tekneleri orada demirli.
Muhabirler gördükleri yerde fotoğraflarını çekiyorlar.
İtiraf edeyim, küçük Su olmasa hiç çekilecek kareler değil ama onun varlığı fotoğrafları bakılır kılıyor. Atacan Ailesi’nin fotoğraflarından o yüzden sıkılmıyorum.
Anne babasının teknede oyuncak tamir ettiği kareler de Su sayesinde çok sevimliydi...
Sabahların Aysun’u...
Aysun Kayacı, İsmail YK ile sabah programı sunduğu için eleştiriliyor...
Demek ciddi ciddi tarih programı sunmasını bekleyenler vardı Aysun’dan.
Gerçi zamanında Murat Bardakçı, Pelin Batu’nun yerine istemişti Aysun’u...
Programda “aptal sarışın” muamelesi görmek istemediği için kabul etmemişti Aysun.
Şimdi sabah şekeri oldu!
Ancak atladığımız bir şey var; Aysun Kayacı’nın profesyonel işi sunuculuk-oyunculuk.
Sabah programı da sunar, reality show da...
Kişisel olarak ben de Aysun’u sabah programında görmek istemezdim ama televizyonda para konuşur!
Nez bu lafı eder mi?
Hangi kadın, 1,5 ay boyunca Cem Uzan’ın çiftliğine kapatıldığını söyler?
Böyle bir şey olsa bile bunu medyaya itiraf eder mi?
Peki Nez niye böyle bir şey yapsın?
Kaldı ki Nez, uzaktan tanıdığım kadarıyla böyle bir şey yapacak biri hiç değil.
Kendisi de böyle bir açıklama yapmadığını söyledi.
Peki bu laf nereden çıkıyor?
Radyoların, TV programlarının basınla ilişkilerini yürütenlerden...
Programları gazetelere haber olsun diye katılan sanatçının söylediği sözleri abartarak/çarpıtarak, eğip bükerek yazıp medyaya servis ediyorlar.
Haber olmak için konuğun söylemediği sansasyonel başlıklar atıyorlar basın bültenlerine.
Bunun son kurbanı Nez oldu.
Demet’e bir tavsiye
Demet Akalın yine ayrılmış mı, yine aldatılmış mı ne...
Vallahi gram umurumda değil de ünlülerin Twitter’ı SMS gibi kullanmasına takık durumdayım.
Sevgilisi Önder Bekensir’e atacağı mesajı herkesin göreceği yere yazıyor Demet Akalın;
“Karının koynundan sakın çıkma, eşyaların çöpte...”
Üslubu, seviyeyi falan bir kenara bıraktım...
Ben bu ünlülerin, bir yandan “Özel hayatımıza karışmayın” deyip diğer yandan bütün özel hayatlarını ortaya saçmalarına şaşırıyorum...
Teoman’a huzur verin
Allah gecinden versin Teoman ölmüş gibi davranıyor radyolar.
Müziğe geri dönsün kampanyaları yapılıyor, peş peşe şarkıları çalınıyor...
Dramatik bir hale dönüştü olay!
Oysa ortada bir dram yok.
Teoman diyor ki;
“Ben mutluyum, beni rahat bırakın. Müziğe de dönmeyeceğim.”
Bu karara biraz saygı göstermek gerekmez mi?
Bu arada dün Medyatava’ya gönderdiği açıklamada “Açık olacağım” dedikten sonra ekliyor Teoman:
“Çok kısa bir zaman içinde çok sevdiğim iki insanı kaybettim. Onlarla geçiremediğim vakitlere üzülüyorum.
Ve bundan sonra sevdiğim insanlarla daha fazla birlikte olmak istiyorum.”
Bundan daha insani bir şey olabilir mi?
Bilmeyenler için söyleyeyim; Teoman önce teyzesini sonra da şubat ayında çok yakın arkadaşı reklamcı Murat Çetintürk’ü kaybetti.
Balayında trafik kazasında ölen Murat Çetinkaya’nın cenazesini almak için Brezilya’ya giden de Teoman’dan başkası değildi.
Paylaş