Maganda kurşunu mu, sapık tacizi mi?

Kadınlara taciz ve sarkıntılık geleneksel yılbaşı eğlencemiz oldu artık.

Hindi yemek, çam ağacı süslemek ve piyango çekilişinin yanı sıra yolda yürüyen kadınlara saldırmak da yılbaşı aktiviteleri arasında.

Geçen sene Taksim'de bir kadın turiste bir grup ayının tecavüz girişimiyle başlamıştı bu 'gelenek', bu yıl da sürdü...

Türk vatandaşlığına geçen Rus kadın, Taksim'deki kutlamalarda canını zor kurtardı.

Bir süredir yılbaşı gecelerini, "Hadi arkadaşlar bu gece her şey serbest. Yakaladığınıza tecavüz edin, en kötü ihtimal sarkıntılık yapın" mantığıyla kutlayan güruh yine sahnedeydi.

İşin ilginci, bu 'geleneksel kutlama' pervasızca savunuluyor da artık.

Ne dedi kameralara yakalanan tacizci; "AB'ye girdik normal artık böyle şeyler"...

AB'yi bile kadınlara sarkıntılık etme özgürlüğü olarak gördün ya...

Yuh artık be adam!

Ekranlara yansıyan bir diğer tacizci kadın kuaförüydü.

Önce kalabalıkta bir kadına saldırıp öptü, sonra kameralara, "Kadınlarla kolay iletişim kurabiliyorum, ne istediklerini hemen anlayabiliyorum" dedi.

Yani yılbaşı gecesi sokağa çıkan kadınların tacize uğramak istediğini hemen anlamış, isteklerini yerine getiriyor!

Yılbaşı gecesi 21.00 civarı İstiklal'e çıktım, bu türün ilk örnekleri caddeyi turluyordu, salyaları yeni yeni akmaya başlamıştı...

Önceki senelerde de bu türün başka versiyonu, Taksim The Marmara otelinin kafesini taşlamışlardı.

Yılbaşı gecelerinde artık ya taş ya kurşun ya da kadınlara saldırı var.

Bu vandallık iğrenç boyuta geldi...

Bu sene Samsun'da 6 yaşındaki Tuğba'yı öldürdü, İstanbul'da bir genç kızı başından, İzmir'de bir kadını göğsünden vurdu.

Ülkenin her yerinde sayısız kadına tacizde bulundu.

El Salvador'da da yılbaşı kutlamalarında 33 kişi ölmüş.

Paraguay'da 19, Guatemala'da 18, Kosta Rika'da 15, Kolombiya'da 3 kişi hayatını kaybetmiş...

Gelenekel yılbaşı kutlamalarımıza böyle devam edersek önümüzdeki yıllarda Latin Amerika ülkelerini ölü sayısında yakalarız.

Onların bizi yılbaşı sarkıntılıklarında yakalaması ise imkansız...

Sinemaya gidiyor musun Mehmet Ali?

Hani Digitürk reklamlarında, "Televizyon seyrediyor musun Mehmet Ali" diye soruyorlar ya...

Mehmet Ali Erbil de, "İnanmayacaksınız ama seyretmiyorum, ne o her akşam Mehmet Ali her akşam Mehmet Ali" diyerek yanıt veriyor.

Erbil reklamda, televizyon konusunda kendi kendisiyle dalga geçerken aynı durum sinemada da karşımıza çıktı.

Bu hafta iki filmi birden gösterime girecek.

Keloğlan Kara Prens'e Karşı'da Keloğlan, Hababam Sınıfı 3,5'ta Deli Bedri rolüyle sinema izleyicisinin karşısına çıkacak.

Televizyonda Mehmet Ali, sinemada Mehmet Ali...

Ancak bu onun suçu değil, alternatifi yok.

Geçen gün Kanal D'nin Genel Yayın Yönetmeni İrfan Şahin'le sohbet ederken hazırlayacakları yeni bir yarışmaya sunucu aradıklarını söyledi.

"Sence kim olabilir" diye sorunca bir iki isim söyledim.

Aynı isimler onların da aklına gelmiş.

Ama hiçbiri Mehmet Ali Erbil'le yarışacak gibi değil.

İşte bu yüzden, alternatifi çıkmadığı için 10 yıldır ekranda istediğini yapıyor, son iki senedir (Geçen sene Hırsız Var ve Hababam Sınıfı Askerde) filmleri çifter çifter vizyona giriyor.

Şimdi sorsak Erbil'e; "Sinemaya gidiyor musun Mehmet Ali" diye...

Muhtemelen Digitürk reklamındaki gibi bir cevap verecektir bize; "İnanmayacaksınız ama gitmiyorum. Her filmde Mehmet Ali, her filmde Mehmet Ali..."

İstiklal olmadı!

Hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, hem de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan İstiklal Caddesi'nin yılbaşı kutlamalarına yetişeceğini söylemişti.

Ara sokakları saymazsak, yetişti de!

Yılbaşı gecesi İstiklal Caddesi'nin granit taşları tamamdı, ara sokaklar da ise bir değişiklik yoktu.

Yine çamur deryası, yine dere tepe Beyoğlu...

Yılbaşına yetiştirmek için olsa gerek, Galatasaray-Taksim arasında granit döşeme işinin biraz aceleye geldiği de gerçek...

Bazı dükkanların önü tamamlanmamış, bazı parkeler en az Asena kadar oynak, bazı bölümler yamuk yumuk...

Ama sorarsanız yetişti mi diye, yetişti...

İstiklal böyle olacaksa çok kötü.

İstiklal'i beğenmedim ama gece uzaktan izlediğim Taksim'deki havai fişek gösterisi bugüne kadar gördüğüm en iyi havai fişek gösterilerinden biriydi.

Yalancı seyirci

Bu 178 Alo RTÜK hattını sürekli arayan belli bir izleyici kitlesi var. Şimdi de RTÜK'ün ceza verdiği programlar yerine yayınlanan belgeselleri çok beğendiklerini söylemişler.

Yalan!!!

Ben RTÜK'ü arayıp şikayette bulunanların da, belgeselleri çok sevdiklerini söyleyenlerin de aynı kişiler olduğunu düşünüyorum.

Çünkü beni de aynı şekilde arayan bir grup izleyici var.

TARİHTEBUGÜN

1 YIL ÖNCE

3 Ocak 2005

Aysun, Emre, tsunami

Maldivler'de tsunami felaketini yaşayan Beşiktaşlı Emre Aşık ve sevgilisi Aysun Kayacı olayın şokunu atlatabilmek için psikolojik destek almaya başladılar.

10 YIL ÖNCE

3 Ocak 1996

Susurluk yankısı


Susurluk kazasıyla ilgili konuşan Başbakan Necmettin Erbakan, "Devlet içinde çetelerin varlığını kabul edemeyiz, varlığı tespit edilirse çeteleri hemen dağıtırız" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları