Kurbağa bacağı lezzetli mi?

Ritz’in altındaki Margaux, "Chaine Des Rotisseurs" belgeli, yani lezzeti ve kalitesi dünyaca onaylanmış bir restoran.
 
Özellikle Fransız mutfağının olmazsa olmazlarından olan kurbağa bacağı son yıllarda Türk restoranlarının mönüsünde de sıkça görülmeye başlandı.

Margaux da mutfak danışmanı Tolga Atalay trafından zenginleştirilen yeni mönüsüne kurbağa bacaklı roka salatası da koymuş...

Bildiğimiz roka salatasının üzerinde kurbağa bacakları duruyor.

* * *

Türkiye yaklaşık 50 yıldır Avrupa’ya salyangoz ve kurbağa bacağı ithal ediyor.

Türk firmaları Fransa’daki kurbağa bacağı pazarının neredeyse tamamını ellerinde tutuyor.

2005 yılında 2,5 milyon dolar tutarında 507 ton kurbağa bacağı satmış Türkiye ve kurbağa bacağı ihracatı yapan ülkeler arasında Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.

Kurulan kurbağa üretim çiftlikleri yılan saldırısına uğradığı için kurbağalar doğal ortamından toplanmak zorunda.

Türkiye’de yaklaşık 5 bin kurbağa avcısı var.

10 adet kurbağa yaklaşık bir kilo geliyor ve avcılar kilosunu 3-4 liradan aracıya satıyor.

* * *

Tabii bir de olayın vahşi yanı var.

Dere kenarlarından toplanıp fabrikaya gönderilen kurbağaların bacakları canlı canlı vücudundan koparılıyor.

45 dakika can çekişen kurbağaların sadece bacakları işe yarıyor, vücudunun geri kalan kısmı kullanılmıyor.

Bu nedenle hayvan hakları savunucuları kurbağa yenmesine tepki gösteriyor.

Türkiye’de restoran mönülerinin yanı sıra artık marketlerde de görülmeye başladı kurbağa bacakları...

Dondurulmuş kurbağa bacağının balık reyonunda mı, yoksa et reyonunda mı satılması gerektiği bile tartışılıyor.

Domuz eti gibi, kurbağa bacağının da diğer mamüllerle temas etmemesini istiyor müşteriler.

* * *

Tüm bunları kurbağa bacağı yiyene kadar bilmiyordum.

Peki bu kadar şeyden sonra lezzetli mi?..

Balıkla, tavuk arasında bir tadı var. Öyle tahmin edildiği gibi yeşil bir görüntüsü yok.

Kızartılıp, sosla servis ediliyor.

Hani vahşi ölümleri olmasa çok lezzetli diyeceğim ama dilim varmıyor.

Tabi o gece Margaux’da sadece kurbağa bacağı yemedik.

Tolga Atalay’ın imza attığı nefis mönü, şık dekoru ve ambiansıyla Margaux’nun kalitesini daha da yükseltmiş.

Kırık Kanatlar bitmeyebilir

Bu kadar mail gelmeseydi yazmayacaktım... Kanal D’nin dizisi Kırık Kanatlar’ın yayından kalkacağını duyan dizinin takipçileri Kanal D’yi ve yazarları mail bombardımanına tutuyorlar...

Dizi bitmesin diyorlar, Kanal D’ye tepki gösteriyorlar.

Öncelikle şunu söyleyeyim, dizinin bitip bitmeyeceği henüz belli değil.

Durum yüzde 50, yüzde 50 ortada...

Kaldı ki Kanal D diziyi erken bitirmiyor.

Yapılan anlaşma 13 bölüm, anlaşmanın sonuna kadar da diziyi yayınlayacak.

İkinci 13 bölümün çekilmesi ise dizinin son üç bölümünün performansına bağlı.

Kırık Kanatlar’ın bu çarşamba 10’uncu bölümü ekrana gelecek.

Bu hafta çok izlenir, son iki bölümü de iyi performans sergilerse dizinin ikinci 13 anlaşması yapılacak, yok son üç bölüm iyi rating almazsa dizi yayından kalkacak.

Her dizi için geçerli olan durum Kırık Kanatlar için de geçerli...

Dolayısıyla dizinin takipçilerinin gösterdikleri tepki abartılı.

Bunun yerine dizinin çok izlenmesi için uğraşsalar daha iyi...

Cezayir

Yalçın Bayer’in köşesinde İstanbul’a bir "Cezayir anıtı" yapılması önerilerini okurken, bitmeyen tartışmanın yeniden alevlendiğini gördüm.

Bayer’in okurları, yılların Cezayir Sokağı’nın adının Fransız Sokağı olarak değiştirilmesine tepki gösteriyor...

İki yıldan bu yana kimler tepki gösterdi ama dinleyen kim...

Protestolar yapıldı, yazılar yazıldı...

Ama bir şey değişmedi, 40 yılın Cezayir Sokağı, restorasyon sonrasında Fransız Sokağı olarak tanındı...

Zaten Murat Çelikkan ve ortakları buna inat sokağın girişinde yer alan görkemli mekanlarına Cezayir adını vermedi mi...

Verdi!

"Fransız Sokağı"nda en çok Cezayir’i sevmem de bunun etkisi yok mu.

Var!