Kim yaptı o şarkıyı!

Nil Karaibrahimgil, oğlu Aziz Arif’i kucağına alalı 2 yılı biraz geçti. Kısa bir süre öncesine kadar oğlunu emziren Nil, bu süre içinde müziğe de ara vermedi, single’lar, film müzikleri yaptı. “Müzikle annelik bir arada zor oluyor mu?” soruma da kendi yaptığı “Çocuk da yaparım kariyer de” şarkısını örnek göstererek, “Kim yaptı o şarkıyı dediğim çok oluyor” yanıtını verdi. Şimdi Açıkhava konseri için bir süper kahramana dönüşüyor Nil. Parlak tulumlar ve pelerinler giyecek, 60 kişilik kızlar ordusuyla “Nil’in Gücü Kadın Gücü” sloganıyla Açıkhava’ya çıkacak. Provalarda yakaladım Nil’i, “Erkekler kadının gücünden korktuğu için şiddete başvuruyor. Kadınlara süper güçlerini hatırlatmak istedim” dedi.

◊ Nereden çıktı süper kahraman olmak Nil?
- Kadınların süper güçlerini hatırlamaları gerektiğini düşündüm. Onlara, Mazhar Abi’nin deyimiyle vitaminler, moraller vermek istedim. Bir de izlediğim bir video beni çok etkiledi. Kadın süper kahramanların kostümlerinin, oyuncaklarının satılmadığını biliyor muydun sen?

◊ Hayır bilmiyordum...
- Öyleymiş, kadın süper kahramanlarının kostümleri, oyuncakları, fincanları, şunları bunları satılmıyormuş. Yani küçük bir kız çocuğu kahramancılık oynamak isterse Ironman, Batman, Hulk olmak zorunda. Bu da bana inanılmaz kısıtlayıcı geldi. Süper kahraman olarak onlara ilham olmak istedim.

◊ “Nil’in Gücü Kadın Gücü” sloganı ne ifade ediyor?
- Yıllardır kulisime anne, kız, anneanne geliyorlar. Üç kuşak birden karşıma çıkıyorlar. “Hepimiz farklı sebeplerden seni seviyoruz. Ben şarkılarını kızıma dinletiyorum, annemle de yazılarını okuyoruz” diyorlar. Kadınlara güç vermek planladığım bir şey değildi ama madem öyle bir algı oluştu, o halde bu konserin hikayesi bu olsun dedim.

ERKEK, KORKTUĞU İÇİN KABA KUVVETE BAŞVURUYOR

◊ Gerçekten süper güçlerin olsaydı neleri değiştirmek, kimleri kurtarmak isterdin?
- Güzellik yarışmasında gibi hissettim! (Gülüyor) Herhalde çocukları... Şanslı bir hayata doğmamış çocuklara uçar giderdim. Onlara yardım eli uzatmak isterdim.

◊ Bu süper kahraman yalnız da değil. 60 kişilik bir kadın ordusu var değil mi?
- Evet. Hayalim hep bir kız kalabalığı toplamaktı. Tamamı kız dolu bir sahne hayal ediyordum. Pazartesi akşamı (yarın akşam) Açıkhava’da bu hayalim gerçek olacak. Bütün kızlar toplanacağız. Sahnede 60 kişilik bir dansçı grubu olacak. Bugüne kadar Açıkhava’nın gördüğü en kalabalık dans grubu bu. Tamamı kızlardan oluşan bir dans grubu.

◊ Geçen hafta şortlu kadına yapılan saldırıdan sonra mı konsepti böyle yapmaya karar verdin?
- Hayır... O talihsiz olaydan çok önce hazırlıklara başlamıştık biz. Ama iyi denk geldi. O olaya çok üzüldüm. Erkeğin kaba kuvvete başvurmasını, korkusuna bağlıyorum ben.
Kadından ve onun güçlerinden korkuyorlar. O güçlerle baş edemeyince de ne yapacaklarını bilemeyip, kas gücü kullanıyorlar çaresizce. Erkeklere konuşmak daha mühim. Ayrımcılığı sevmiyorum. Bir oğlum var ve sırf kadınlara konuşarak bir şey olmayacağının farkındayım. Erkekler de süper güçlerini iyiliğe, eşitliğe, sevgiye kullansın. Transformers gibi beraber hareket etmezsek, kötüyü kovamayız.

◊ Bu saldırıyı protesto etmek için şortlu mu çıkacaksınız konsere?
- Hayır. Dediğim gibi çok önceden böyle bir konsept planlamıştık, o saldırı daha sonra gerçekleşti. Bizim kostümlerimiz bile hazırdı. Biz parlak tulumlar ve pelerinlerimizle çıkacağız. Süper kahramanlar gibi pelerinlerimiz olacak üzerimizde.

◊ Süper güçleri olan Nil, kadına yönelik bu tür saldırılar sonrasında neler hisseder?
- Üzülüyorum. Yaşadığım yerde, herkesin özgürce dolaşabilmesini istiyorum ben. Buna yönelik yapılan saldırılar karşısında da üzülüyorum.

◊ Daha önce de “He-Man” diye bir şarkı yapmıştın. Var mı çizgi romanlara ve süper kahramanlara özel bir ilgin? Okur musun?
- Çok okurdum çocukken. He-Man ve She-Ra benim kahramanlarımdı. Hâlâ çizgi roman okuyorum ama süper kahramanlılardan değil. Roman gibi olanlarından.

◊ “Kız Gibi”, “Bütün Kızlar Toplandık”, “Tektaşımı Kendim Aldım” gibi kadın tarafında duran çok şarkın var. Feminist misin?
- O kelimeyi sevmiyorum. -ist’le bittiği için. ‘Bişey-ist’ değilim ben. İnsanı seviyorum. Şarkımda dediğim gibi, herkes bu dünyaya çıplak geliyor. Bunu unutmayalım. Hepimiz dünyanın bir yerinde, bir anne babanın eline doğuyoruz. Bu şans işi... Savaşın ortasında da sallanabilir kundağımız, bir çiçek bahçesinde de. Böyle bir kumarda, kim kimi kendisinden üstün görebilir? Birbirimize saygı duymak, adil olmak ve sevmek dışında ne yapabiliriz ki?

KONSERİN EN EĞLENCELİ BÖLÜMÜ KABUL EDiLMEMiŞ CINGILLAR

◊ Geçen hafta köşe yazında evlenene kadar evliliğe karşı olduğunu, evlendikten sonra da bu fikrinin değişmediğini yazdın. Serdar Erener de değiştiremedi bu fikrini?
- Evlilikle ilgili fikrim değişti ki evlendim. (Gülüyor) Evlendikten sonra olanlarla ilgili fikrim değişmedi. “Kadın otursun çocuğuna baksın, yemek yapsın, dedikodu yapsın” penceresini sevmiyorum ben. Kendime iş yaparak anlam katmazsam sıkıntıdan patlarım. Kendi Nil’imi bulamam. Eminim bir sürü kadın da böyle hissediyor. Ayrıca “Gençliğime sevgilerimle” videosunda dediğim gibi, kadının kendi atı olacak, bir erkeğin atına atlamayacak. Bu da kadın şövalyeliğin ilk kuralı.

◊ Pazartesi akşamı repertuvarında henüz duyulmamış başka şarkılar olacak mı?
- Bu konserin en eğlenceli bölümlerinden biri de “kabul edilmemiş cıngıllar”... Süper kahramanlar da Clark hallerini gösterebilmeli. Reddedildiğimi ve yaptığım cıngılların neden kabul edilmediğini duyunca çok eğleniyoruz hep beraber. ‘Kibir törpüleme’ bölümü. Bir de çocuk bölümü var. Oyuncak çalıyoruz grup olarak.

◊ Yeni albüm hazırlığı var mı? Şu sıralar film müzikleri yapmaktan albüm yapmaya fırsat bulamıyorsun galiba?
- Albüme başlamam lazım ama henüz bu ‘dünyanın en zor yazı’nın duygusundan çıkamadım. Moralleri toplayıp yola devam etmeliyiz. Ben de biraz moral depoladıktan sonra albüm için hemen kolları sıvayacağım.

◊ Bir erkek annesi olarak Aziz Arif’i karşı cinse karşı nasıl yetiştiriyorsun? Kadına karşı şiddet en başta annelerin erkek çocuklarını yetiştirme biçiminden kaynaklanmıyor mu sence?
- Annelere çok rol düşüyor ama her şeyi de annelere yıkmayalım. Ben oğluma her canlıya saygılı olmayı öğretiyorum. Nefes alıp veren her şeye sevgiyle yaklaşıyorum. Kadın-erkek ayrımı henüz yok onun kafasında. Olduğu gün de, herkesi insan olarak görmesini isterim. Ama biliyorsun çocuklar dediğini değil, senin yaptığını yapar.
Oğluna, insana saygılı olmayı öğretiyorsan, sen kendin ilk başta öyle yapacaksın. Kadının kadına ettiği de az değil. Kıskanıp dedikodu yapar, birbirimizi kolayca etiketleriz biz de yeri geldiğinde.
Ağzımızdan hemcinslerimizle ilgili söylediğimiz şeylere de dikkat yani.

“KİM YAPTI O ŞARKIYI” DEDİĞİM ÇOK OLUYOR

◊ “Çocuk da yaparım kariyer de” lafını kendi hayatında gerçekleştirdin galiba. Müzikle annelik bir arada nasıl gidiyor? Beklediğinden kolay mı oldu, zor mu?
- Müzikle anneliği bir arada götürmek zormuş. Tahmin ettiğimden de zormuş. “Kim yaptı o şarkıyı yahu” dediğim çok oluyor. İnsan iki saat bile bırakınca bazen suçluluk duyuyor. Anne olduktan sonra çalışan kadınlara saygım arttı.

◊ Geçen yıl kasım ayında bir çocuk daha istediğini söylemiştin. İstiyor musun ikinci çocuğu hâlâ?
- İsterim ama şu an oğlumla yeni yeni tanışıyoruz. Biraz doyalım, sonra kısmetse olur.

◊ Geceleri uyanır mısın, altını değiştirir misin? Yoksa çok iyi bakıcı kullanırım diyen annelerden misin?
- Aziz Arif’i 2 seneden fazla emzirdim. Bu herhalde soruna güzel bir cevap olmuştur.

◊ Anne olduktan sonra “Eyvah sahnede zıp zıp zıplayan, enerjik, genç kızların sözcüsü olan imajım tepetaklak olacak” dedin mi hiç?
- Hiç demedim. Hissettiğim gibi davranacağım. Kimse gerçekten büyümüyor. Hepimizin anavatanı çocukluğu. Çocuk gibi olmaktan korkmayalım, daha güzel varlık mı var?

TARKAN’DA FAR YANIYOR SANKİ

◊ Tarkan’ın Açıkhava konserleri çok tartışıldı, beğenenler de oldu eleştirenler de. İzledin mi sen? “Ya benim konserim beğenilmezse” diye korkmuyor musun?
- Geçen sene konserine gittim. Enerjisine, sesine bir kez daha hayran kaldım. Far yanıyor sanki Tarkan’da. Sahneden öyle ışık saçıyor. Konserim beğenilmezse diye korkmuyorum, çünkü benim gibi zor beğenen biri beğeniyorsa sahneye koyacağını, illa ki beğenilir. Beğenmeyenin de canı sağ olsun.

◊ Senin kadar reklam cıngılı yapan var mı? Eşinden torpilli misin diyeceğim ama evlenmeden önce de yapıyordun...
- Torpil kelimesini çoktan geçebildiğimi düşünüyorum. Yaptığım cıngıllar markaları meşhur ediyor. Serdar’ınki hariç de çok ajansla çalışıyorum. Benden çok cıngıl yapan çok var. Ama benimkiler sesimden ve tarzımdan belli oluyor, dikkat çekiyor.




KALBEN’İN HASTASIYIM

◊ “Kelebeğin Hayat Sırları” kitabını bu yaz başında çıkardın. Senin hayat sırrın nedir?
- Hayat sırrım mizah benim. Her durumda gülünecek şey ararım.

◊ Kelebek’teki yazı serüvenin nasıl gidiyor? Yıllardır her pazartesi istikrarı bozmadın valla, tebrikler...
- Valla bozmadım. Disiplinle yaptığım iki şey var: Pilates ve Kelebek yazım. Bazen ben bile ne düşündüğümü Kelebek’teki yazımdan öğreniyorum. Bütün keşiflerimi paylaşıyorum.

◊ Bunaldığın, her şeyden kaçmak istediğin zaman ne yaparsın, nereye sığınırsın?
- Oğluma, Serdar’ıma, anneme, babama, kardeşime... İnsan insanı ısıtıyor. Ya da insan insanla ısınıyor diyeyim.

◊ Kimleri dinliyorsun bu aralar, kimleri okuyorsun? Neleri izliyorsun?
- Kalben. Hastasıyım, sürekli onu dinliyorum. Sözleri, sesi, besteleri... Son yıllarda Türkiye’de duyduğum en iyi şey Kalben. Arabada dinleyeceğim bir şey buldum. Bir de Eypio, “Günah Benim” şarkısı. Bayılıyorum.

◊ Film müzikleri yapıyorsun, ya dizi müzikleri?
- Şu aralar yapmıyorum. Çok seviyorum ama. Bana yazmayacağım şarkıları yazdırtıyor filmler. “Kanatlarım Var Ruhumda”yı filme yazdım mesela. O sırada 7,5 aylık hamileydim. Bir sevgi böceğiydim ama filmdeki kız bana “Sen beni boşuna hiç kalbinin oralara koyma” dedirtti.

◊ Senin pelerinle göründüğün bu süper kahraman çizimlerini kim yaptı?
- Seyhan Argun yaptı. Nasıl, tam bir süper kahraman gibi olmuşum değil mi?

◊ Fazlan var eksiğin yok. Sahne kostümlerini kim tasarladı?
- Aslı Filinta ve Mahizer Aytaş beraber hazırladılar. Üç anne, yere örtü serip bebekleri koyduk, gece gündüz çalıştık.

◊ Dansçıların bir ellerinde mikser, diğer ellerinde matkapla çıkacak sahneye. Onlar neyi simgeliyor?
- Kadının evin içinde de, dışında da becerikli olduğunu sembolize ediyor. Yeri geldiğinde yemek de yaparım ama beni çivi çakamaz da zannetmeyin. Kadınlar iş başa düşünce her şeyi yaparlar.

KOREOGRAF CAN TUNALI

Açıkhava tarihinde 60 dansçı kız bir ilk

Bugüne kadar Tarkan’dan Sezen Aksu’ya, Ajda Pekkan’dan Levent Yüksel’e kadar pek çok sanatçıyla çalışmış, 25 yıllık dansçı ve koreograf Can Tunalı hazırlıyor Nil Karaibrahimgil’in danslarını.
60 kızla, 6 gün boyunca her gün 6 saat çalışarak hazırlandıklarını söyledi konsere.
Çalışmalarını anlatırken şöyle dedi:
“Toplamda 36 saat çalışmış olacağız. ‘Girl power’ (kız gücü) sergileyecekler yarın gece. Kısıtlı bir alanda belli platformların üzerinde çok coşkulu bir şey yaratacaklar. Ben Açıkhava’nın tarihinde görmedim. Daha önce de 60 kızla birden hiç çalışmadım açıkçası. Zorlanıyorum, kim zorlanmaz ki?”